Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) 14. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Otomotiv sektöründeki üretim kaybı, dövizde yaşanan hareketliliğin ardından gelen ÖTV ve KDV indirimleri sektörü eski görkemli günlerine döndürmeye yetmedi.
Türk otomotiv sektörünün, oldukça hareketli bir 2018 yılını geride bıraktığını ifade eden ARLOD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, “Yılın hemen ortasında döviz kurlarında yaşanan gelişmelerle sıkıntılı bir süreçten geçen otomotiv sanayii, yılın son çeyreğinde atılan pozitif adımlar ve kapsayıcı teşvikler, sayesinde bir nebze de olsa nefes almış oldu. Ancak, 2019 yılı Ocak ayı, Otomotiv Sektörü verileri endişelerimizi artırdı. Şöyle ki; Otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 59 azalarak 14 bin 373 adet, Otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59 azalarak 10 bin 979 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 60 azalarak, 3 bin 394 adet oldu. Malumlarınız olduğu üzere; iki sene önce 1 milyonu aşan pazar önceki yıl 900 binli adetlere geriledi. 2018’de ise toplam pazar 642 binlere kadar düştü. 2019’da bu rakamın 500 binlerin bile altına düşme endişe var. Asıl korkumuz 2019 yılı. Çünkü, Yatırımlar 1 milyon adetlik pazara göre yapıldığından iç pazarda bu ölçekteki bir gerileme Otomotiv Sektörüne çok büyük kayıplar yaşatabilir. Kur ve faiz etkisiyle sert daralma yaşanan Türkiye otomotiv pazarı 1 milyon adetlik satış rakamına ulaştıktan sonra küçülme sürecine girdi. Daralmanın 2019'da da sürmesi beklenirken, satışların 2020'den itibaren yeniden artmaya başlayacağı tahmin ediliyor. 1 milyon rakamının ise 2023'ten önce tekrar görülmesi beklenmiyor. Sonuç olarak, Araç Lojistiği sektörü, 2018 yılında hedeflenen araç taşıma rakamlarına ulaşamadığı gibi kazanç da elde edememiştir. Kar marjının düşüklüğü göz önüne alındığında, ne yazık ki sektörümüz, 2018 yılını kayıp bir yıl olarak geride bırakmıştır. Önümüzdeki dönemde doğru pozisyon alabilmek için hükümet ve sektör dinamiklerinden beklentimiz, bu duruma kayıtsız kalmayıp, Araç Lojistiği sektörüne gerekli desteği sağlamalarıdır” diye konuştu.
Konuşmasını “Görünen köy kılavuz istemez” diye sürdüren Ağaçlı, sözlerine şöyle devam etti: “Otomotiv elektriğe dönüyor. Çok kısa sürede de dönüşüm tamamlanacak gibi gözüküyor. Üreticilerin de, maliyet düşürücü arayışlara girmesi normal. Hem ülkenin ekonomik sıkıntılarından kaynaklanan, hem de maliyetlerinden dolayı böyle bir adım attıklarını düşünüyorum. Biz de önümüzü göremiyoruz. Üretici firmalar da göremiyor. Gemisini kurtaran kaptan da diyemiyoruz. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Tek çare küçülerek ayakta kalmaya çalışmak olarak gözüküyor.”
“Rakiplerimizi kendimiz yarattık”
Başlangıçta her şeyin yolunda gittiğini vurgulayan Adnan Ağaçlı, “1 araba aldık 100 arabaya çıktık. Şimdi bir aracın amortismanı 18-20 yılda geri dönüyor. Örneğin ne kadar doğru bilemiyorum ama Hollanda’da bir firma, kendisine rakip çıkarmamak için römorklarını kesmiş ve çekicileri de ikinci elde satışa çıkarmış. Bizim en büyük hatamız işte bu oldu. Suriye kapandı, hepimiz tuttuk arabalarımızı Mersin’de önümüze gelene sattık. Bunun sonucunda kendimize yeni rakipler yaratmış olduk. Sorunları biz çözüyoruz, nimetlerinden onlar da yararlanıyor. Rekabete gelince de, ölçüsüz bir şekilde fiyat kırarak bizi zor durumda bırakıyorlar. Onlara bir yaptırım uygulayamıyoruz. Biz pişiriyoruz, onlar yiyor. Benim 10-15 yıllık eski aracım var. Edeceği para 50 bin lira adam onunla çalışıyor. Siz bir araç alıyorsunuz 1 milyon lira. Gelin rekabet edin şimdi. Tabi taşıtana sormak lazım, böyle bir araca nasıl güvenip de teslim edersin diye. Ancak, onlar da kendilerine göre haklı ben önceden 100 bin araç üretiyordum, şimdi 30 üretiyorum, her türlü tasarrufu yapmalıyım, benim maliyetlerim yükseldi, sen de fiyatını gözden geçir diyor. Bu derneğin kuruluşu, Fransızların bizi taşeron gibi kullanma çabasını fark ettiğimizde olmuştur. İyi ki de yapmışız. 6 kuruluşuz, hepimiz kardeşiz ama aynı zamanda birbirimize de rakibiz. Dayanabilen dayanacak, dayanamayan sektörü terk edecek” açıklamasını yaptı.
Selçuk ONUR - LOJİPORT