Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER), 2. Başkanı Erol Soylu ve Genel Müdür Cumhur Atılgan, bir basın toplantısı düzenleyerek 2006 yılını değerlendirdi.
Almanya başta olmak üzere 15 AB ülkesinin taraf olduğu Schengen Sözleşmesi?nin 1 Mart?ta uygulanacağına dikkat çeken Erol Soylu, ?Duman çıkmadan yangın olduğunu algılamıyoruz. Şimdi sadece duman var kimse farkında değil, ama asıl yangın o zaman başlayacak. O zaman söndürmek de zor olacak? diye konuştu.
Bu durumun son yıllarda taşımacılıkta karşılaşılan en önemli sorun olduğunun altını çizen Soylu, ?Adeta tarife dışı engel konumunda olan vize sorunları, özellikle Schengen ülkelerinde 2006 yılının sonlarına doğru bir krize dönüşmüştür. Ve mutlaka siyasi iradeyle çözülmesi gereken bir problemdir? dedi.
?GB?yi imzaladığımızdan beri açık veriyoruz?
AB ülkelerine seslenen Erol Soylu, ?Sizin ihracat yükünüzü taşımıyoruz. Taşıdığımız ihracat yükünün miktarı 9.6 milyar dolar. Ancak, sizden Türkiye?ye taşıdığımız 15 milyar dolar. Yani sizin lojistiğinizi biz yapıyoruz? diye konuştu. Almanlar?ın son derece milliyetçi olduğunu belirten Soylu, bir tabloyla da asıl kazançlının kim olduğunu ortaya koydu: ?Nakliye, Alman lojistik firmalarının elinde. X?e aldığı taşımayı, X-Y?ye bize veriyor. Kendilerine aldıkları X-Y?den doğan fark, bizim toplam taşımadan elde ettiğimiz kardan daha fazla. Sanki ortada bir adaletsizlik varmış da, bunu dengelemeye çalışıyor gibi bir hava yaratıyorlar. Zaten mevcut sistem adaletsiz yürüyor. 10 yıl önce Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladığımızdan bu yana AB ülkeleri lehine açık veriyoruz. Biz bu kadar aleyhte bir durum ortadayken sesimizi çıkarmıyoruz. Hala tarife dışı engellerle önümüzü kesmeye çalışıyorlar.?
Avrupa?da yayınlanan bir gazete küpürünü gösteren Erol Soylu, yaktıkları ateşin onları da yakacağına ilişkin bir örnek daha verdi: ?Avrupa?da 789 firma, şoförsüzlük nedeniyle faaliyetlerini durdurmuş. Kendi yayın organlarından okuyoruz. Sizin bunun yerinize koyacağınız alternatifiniz yok. Bu politikalar sürerse, sizin de, Türkiye?ye yapacağınız ihracat, navlun nedeniyle pahalı hale gelecektir. Bunu nasıl görmezsiniz. Ayrıca, sizin şoförünüz Türkiye?den daha öteye taşınacak malı götürmüyor. Türk cumhuriyetlerine, İran?a gidecek yüklerinizi bizim şoförlerimiz taşıyor. Bizi kısıtladığınız zaman sizin de malınızın taşınması zora girecek. Burada ticari bir mantık göremiyoruz.?
?ADR?ye üye olmayan tek ülke Türkiye?
Türkiye?nin tehlikeli maddeler taşınması anlamına gelen ADR Konvansiyonu?na vakit kaybetmeden taraf olmasını isteyen RODER İkinci Başkanı Erol Soylu, ADR?ye üye olmayan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun?un Resmi Gazete?de yayımlandığını söyleyen Soylu, bundan böyle yapılacak olan tek işlemin Dış İşleri Bakanlığı?mızdan bir yetkilinin ADR sözleşmesine imza koymak üzere yetkilendirilmesi olduğunu söyledi.
Soylu, ADR ile sadece kimyasal yüklerin değil, kimyasal olmayan; çabuk zarar gören yüklerin taşımacılığına da bir standart getirilmiş olunacağının altını çizdi.
?Alternatif transit rejimleri geliştirilmeli?
RODER İkinci Başkanı Erol Soylu, transit rejiminin alternatif çözümlerle ele alınması gerektiğine de dikkat çekti.
İhracatın yaklaşık yüzde 50?sinin AB ülkelerine gerçekleştirildiğine işaret eden Soylu, bu bölgeye yapılan taşımaların genel itibarıyla TIR karnesi himayesinde yapılmakla birlikte, AB sınırları içerisinde ortak transit rejimi kapsamında T1 transit beyannamesi kullanılarak gerçekleştirilen taşımaların da gün geçtikçe arttığını kaydetti.
T1 transit beyannamelerinin tamamen elektronik ortamda üretildiğini, izinli alıcı, izinli gönderici gibi basitleştirilmiş usullerle birlikte taşımacı; taşımakta olduğu eşyayı hiçbir boşaltma yapmaksızın, gümrük idaresine uğramaksızın anılan alıcıların depolarına boşalttığını, böylece de taşımalara ilişkin gümrük işlemlerinin son derece süratli bir şekilde tamamlanıp verimliliğin arttığını kaydetti.
Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: ?Sistemin en önemli özelliklerinden biri olan hareket, gümrük idaresine ?önceden beyan bildirimi? sayesinde araçların belirlenen gümrük idarelerine uğramadan işlemleri tamamlanabilmekte ve vakit kaybetmeksizin sevkıyatları tamamlanmaktadır. Alternatif bir transit rejim olan T1 sistemi bu imkanları sunarken, TIR sisteminde ise zaman zaman krizler meydana gelmekte, sistemin askıya alınması söz konusu olmaktadır. Nitekim,1996, 2002 yıllarında Rusya?da, en son 2006 yılının Temmuz ayında Bulgaristan?da meydana gelen krizler bunun en belirgin örnekleridir. Bu nedenle, ülkemiz taşımacısının transit gümrük sistemlerinde en azından Avrupa?ya yapılacak taşımalar için alternatif transit rejimlerini kullanabilmesine yönelik imkanların sağlanması gerekmektedir. Bu doğrultuda AB ve EFTA ülkelerinde geçerli olan ortak transit rejimine taraf olunabilmesi bir devlet politikası olarak benimsenmelidir? dedi.
?Kombine taşımacılığa önem verilmeli?
Küresel ısınmaya karşın karayolu taşımacılık sektöründe kombine taşımacılığa önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Soylu. ?Karayolu Taşıma Kanunu ile sektörde faaliyet gösteren tüm firmalar iştigal konularına göre belgelendirilmişlerdir. Bu kanunun açılımını sağlayan Yönetmelik ve genelgelerde kombine taşımacılığa sadece atıfta bulunulmasını bir eksiklik olarak değerlendiriyoruz. Üç tarafı deniz ile çevrili ülkemizde eşya taşımalarının yaklaşık yüzde 95?i konvansiyonel karayolu taşımacılığı ile gerçekleştirilmektedir. Küresel ısınmaya neden olan CO2 gazının yüzde 28?si ulaştırma sektöründen, bunun yüzde 84?ü de karayolu taşımasından ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle tüm dünyayı tehdit eden bu konuda, karayolu taşımalarının özellikle uzun mesafelerde mutlak surette kombine taşımacılık ile gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır? dedi.
?Kamyondan çekiciye geçiş şart?
Gıda taşımalarında kapalı kasaya geçilmesi gerektiğini de vurgulayan Erol Soylu ?Ülkemizde eşya taşımacılığının yüzde 95?ine yakın bir bölümü karayolu ile yapılırken bu taşımalara konu olan mallar, bir noktadan diğer bir noktaya hijyenik olmayan koşullar altında ulaştırılmaktadır. Oysa Avrupa?da tüm eşyaların taşınması ?kapalı kasa? diye tanımladığımız ve ürünlerin hijyenik ortamda taşınmasını sağlayan ısı kontrollü, izolasyonlu araçlarla gerçekleştirilmektedir. Türkiye?de de artık ?kamyon? anlayışının bu şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. Acilen hedeflerin konması ve karayolu taşımacılığının bir kara ulaştırması master planı dahilinde şekillendirilmesi zorunludur. Bu master plan, ülkemizin lojistik üs olma hedefini vizyon edinmelidir. Yurtiçi taşımacılıkta ancak böylelikle yüksek katma değere erişilecek ve modern taşımacılık tesis edilebilecektir? diye konuştu.
RODER Ankara?ya lojistik üs kuruyor
RODER, ilk etapta Ankara?dan başlayarak, daha sonra yurt sathına yayılacak lojistik üsler kuracak. Ankara?da 512 dönüm araziyi 5 milyon dolar karşılığında satın aldıklarını açıklayan RODER İkinci Başkanı Erol Soylu, Ankara?da alınan 512 dönümlük araziye ?Kamu Yararına Proje? statüsü kazandırıldığını açıkladı. Soylu, ?Ulaştırma Bakanımızın özel ilgisiyle projemiz bir günde ?Kamu Yararına Proje? statüsü kazandı. Ayrıca Ankara Valiliği ve Kazan Kaymakamlığımız da projeyi sahiplendi. İmar çalışmalarının da kısa sürede bitirilmesi planlanmaktadır. Lojistik üs projemizde gümrük, tamir, yedek parça, banka ile otel gibi tüm nakliye hizmetlerini bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin lojistik üs olmasında önemli rol oynayacak olan bu proje için 20 milyon dolar daha yatırım yapılması ön görülmektedir? diye konuştu.
Ankara?da gerçekleştirilecek olan lojistik üs projesinin İstanbul için de düşünüldüğünü vurgulayan Soylu, ?Avrupa ve Asya yakası olmak üzere İstanbul?da da 2 lojistik üs projesi gündemde? dedi.
RODER?in çözüm önerileri
- Kombine taşımacılık mutlaka desteklenmeli.
- Rusya, Ukrayna Kazakistan; Türk cumhuriyetleri konusunda iyi bir dönem yaşayacağımız işaretlerini görüyoruz. Ancak belge sayılarımız kısıtlı. İtalya ve Almanya ile de belge ve kota sorunlarını yalnızca bir Bakanlık bazında değil, bir koordinatör Bakan eşliğinde ve KUK toplantılarında değil, KEK toplantılarında gündeme getirilmeli.
- Reel ekonominin desteklenmesi gerekir.
- TIR sistemi modernize edilmeli ve TIR karneleri elektronik ortama taşınmalı.
- İstanbul?daki ihtisas gümrüklerinin, aynı kategoride iki yakada da olması trafiği rahatlatır.
- İran?la akaryakıt sorunu çözülmeli
- ADR konvansiyonuna taraf olunmalı.
- Kamyon yerine treyler ikame etmeliyiz.
LOJİPORT