Yedi kişilik ekibiyle yılda 2,5 milyon dolar ciro yaptıklarını belirten Atlas Logistics Direktörü Mehmet Ali Arıyürek, Atlas?ın kurulduğu günden bu yana 10,5 kat büyüdüğünü ifade ediyor. Zaman zaman çalışan sayısının arttığını fakat insan sayısının işi artırmadığını gördükleri için küçük bir ekiple çalışmayı tercih ettiklerini söylüyor. 135. sıradaki bir IATA şirketini 19. sıraya çıkarmak, gibi bir rekora sahip olan Arıyürek; ?Şu an çalışan sayımızdan çok memnunum. 60-70 kişilik firmalar var ve çalışanlarının yarısı hiçbir iş yapmıyor. Arkas tecrübemiz bize insan sayısının çok önemli olmadığını ispat etti. İlk dört yıl daha büyümeye dayalı ilerleyen firmamız daha sonraki yıllarda istikrarlı bir çizgi tutturdu.? diyor.
Geçmiş yılların tecrübesi
2000 yılında kurulan Atlas Logistics, beş ortaktan oluşuyor. Ortaklardan Atlas Logistics Genel Müdürü Çiçek Canova ve Atlas Logistics Direktörü Mehmet Ali Arıyürek şirket içinde aktif olarak yer alıyorlar. Şirketin kurulmasından önce Canova deniz taşımacılığı, Arıyürek ise hava kargo alanında Arkas Holding?te uzun yıllar yöneticilik yapmışlar. Arıyürek, daha önceki şirketlerinden edindikleri deneyim ve birikimlerinin şu an sahibi oldukları şirketin idaresinde oldukça yardımcı olduğunu söylüyor.
Arıyürek; ?Çok fazla parçanın bir araya gelmesinden oluşan lojistik sektöründe bizim kulvarımız forwarding ve danışmanlık. Hemen hemen birçok iş için dış kaynak kullanarak, müşteriye paket bir hizmet sunabiliyoruz. Bütün işlerimizde müşteri odaklı hizmet veriyoruz. Müşterinin bizi kendi şirketi içindeki bir çalışan gibi görmesi, bizim yanında olduğumuzu müşterinin anlaması gerekiyor.? diyor. Arıyürek, gümrükçü bir firma olmadıklarını fakat bir gümrükte neler olabileceği konusunda gümrükçü kadar olmasa bile, müşteriyi aydınlatacak, yönlendirebilecek kadar bilgi sahibi olduklarını söylüyor. Atlas Logistics, beraber çalıştığı müşterisi olan şirketlere, malın kendisinden çıkıp gideceği yere ulaşıncaya kadar hangi aşamalardan geçeceğinin analizlerini sunuyor, uyarılar ve tavsiyelerde bulunuyor.
Fiyat yerine bilgi
Arıyürek, Atlas Logistics?in profilini çizerken, dürüst, paraya değil kaliteye odaklı bir sistem oturttuklarını, böylece çoğu şirkete referansları sayesinde ulaştıklarını anlatıyor. Arıyürek, ?Dolayısıyla biz çat kapı pazarlama yapmıyor, firmalara referanslarımızla gidiyoruz. O an iş yapmasak bile herhangi bir durumda danışabileceklerini, sonraki işleri için bize ulaşabileceklerini biliyorlar. Bizim alanımızda iş yapan çok fazla firma olması, bizi hem rahatsız ediyor, hem de bazen bizim avantajımız hale geliyor. Bu kadar şirket içinde bilgi seviyesinin nerede olduğu, neyi ne kadar bildiğiniz çok önemli. Fazladan her bildiğiniz size müşteri karşısında avantaj sağlıyor. Bu kadar firmanın çoğu, sadece fiyat vermekle uğraşıyor.Bir şirkete gittiğimizde oradaki lojistik müdürlerini günde en az 30 kişi arıyor. Artık telefonlara çıkmayan bir zümre var karşımızda. Bu alanda bilgi birikimimize oldukça güveniyoruz. Biz, servis veren ana toptancılar ve dışarıdaki kullanıcılar arasında köprü görevindeyiz. Ama bu köprü daha çok müşterinin yanında. Müşterinin danışmanlığını yapıyoruz. Biz müşteriye sadece fiyat sağlamıyoruz, optimum noktada neler olabileceği konusunda bilgi veriyoruz.? diyor.
Müşteriyi dinledikten sonra; süre, paketleme, taşıma modu ile ilgili sorularını yönlendirdiklerini söyleyen Arıyürek, müşterinin isteğinin uygun olup olmadığını anlayıp, müşterilerine bu işi en iyi nasıl yapabileceklerini anlattıklarını dile getiriyor. Arıyürek, müşterinin malın üzerine mal konulmamasını istediğinde malların üstünün boş kalması için paletleri yüksek tutması konusunda uyardıklarını, malın hasar görmemesi için yönlendirdiklerini söylüyor.
2001 yılındaki krizden bu yana döviz ve Türk Lirası arasında bir çapraz ateş yaşandığını aktaran Arıyürek, bu durumun ithalatçılara yaradığı görüşünde. 2006 yılının şirket için zor geçeceğini düşünürken hasarsız atlatmayı başardıklarını söyleyen Arıyürek, ekonomideki zorlanmaların ardından hedeflerinin 2007?yi de hasarsız atlatmak olacağını belirtiyor.
?En kaliteliyi de en ucuzu da biliyoruz?
Arıyürek; ?Bizim bir avantajımız çok sektörle çalışabilmemiz, neredeyse açık yük hariç, konteyner, hava, deniz ve karada gidip gelen malların hepsi bizi ilgilendiriyor. Dolayısıyla her türlü sektöre hizmet sağlayabiliyoruz. Ama şunu söyleyebilirim ki hava ihracatının lokomotifi tekstil sektörüydü. Zaten bugün havayolları dahil aşağı ivme, tekstil sektöründen dolayı yaşanıyor. Genel olarak Amerika?dan tıbbi cihazlar, daha yüksek teknoloji ürünleri, Uzakdoğu?dan ise her şey geliyor. Her sektöre hizmet verebilecek pozisyondayız. Forwarder ve danışman bir şirket olduğumuz için kendini özelleştirmiş şirketlerle farklı kulvarlardayız aslında. Koşacağımız kulvar müşterinin danışmanlığı. Tabi ki teknik alt yapı ve işlemi yapıyor, o konuda eğitimleri de sağlıyoruz. Hava limanında da çalışanımız var. Malları karşılıyor, etiketliyor, işin düzgün gitmesini sağlayan bütün işlemleri yapıyor. Denizde konteyner malını taşırken müşteri bize bildirdikten sonra her şeyi biz takip ediyoruz. Kendi iç nakliye organizasyonu olan şirketlerle de iş yapıyoruz. Kendi iç nakliyesi bizim sağlayacağımızdan daha pahalıya mal olduğu için müşteri bizimle çalışmayı tercih ediyor. İç nakliyesini biz sağlıyor tır getirtip konteynerle malları taşımasını sağlayarak müşteriye yeni bir avantaj sunuyoruz.? diyor.
?İşin en zor kısmı, yaptığınız işi görmemek?
Müşterileri arasında Sony, Tanrıverdi, Tommy Hilfiger, Eczacıbaşı, Zorlu, Levi?s gibi firmaların bulunduğunu belirten Arıyürek, işin içinde müşteri grupları, ithalatçı ya da ihracatçılar profesyonel armatörler, uçak firmaları, servis sağlayıcılar, tır filoları, mutlaka iki ülke ve o ülkelerin gümrükleri olduğunu söylüyor. Lojistiğin, farklılıkların çok olması anlamında çok zor bir sektör olduğunu dile getiren Arıyürek, özellikle forwarding ve danışmanlık hizmetinin en zor yanının, yaptıkları işlemlerin hiçbirini görmemeleri olarak belirtiyor. Arıyürek; ?Mal Brezilya?da deniyor ve oradan Endonezya?ya gideceği bilgisi veriliyor. Biz hiçbir şeyi görmeden o malı Brezilya?dan aldırıp Endonezya?ya ulaştırıyoruz. Bilinmezi her noktada çok olan bir sektör ve her gün yeni bir şey çıkıyor. Bir tarife ya da standart yok. Sürekli tasavvur ederek çalışmak zorundasınız.? diyor.
Özge KANDEMİR - Perşembe Rotası