Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) "Gümrük Kamburu" isimli raporunda, Türkiye'nin Gümrük Birliği Anlaşması'nın yürürlüğe girdiği 1996'dan bu yana 279.8 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdiğine işaret edildi. Raporda, 11 yıllık dış ticaret açığının, Cumhuriyet Tarihi boyunca verilen açığın yüzde 70.1'ini oluşturduğu ve bu dönemde Türkiye'nin AB ülkeleriyle yaptığı ticarette 100 milyar dolarlık açık verdiği kaydedildi.
ATO'nun 'Gümrük Kamburu' isimli bir raporuna göre, Türkiye, büyük ümitlerle girdiği Gümrük Birliği'nden umduğunu bulamadı.
83 YILLIK DIŞ TİCARET AÇISININ ÜÇTE İKİSİ 11 YILDA
Türkiye'nin, kurulduğu 1923 yılından 2006 yılı sonuna kadar geçen 84 yıllık dönemde toplam 398.6 milyar dolar dış ticaret açığı verdiği belirtilen raporda, bunun 279.8 milyar dolarının Gümrük Birliği Anlaşması'nın yürürlükte olduğu son 11 yılda gerçekleştiği vurgulandı. Raporda, son 11 yıllık dönemde verilen dış ticaret açığının, Cumhuriyet Tarihi boyunca verilen açığın yüzde 70.1'ini oluşturduğu ve Türkiye'nin dış ticaret açığının yüzde 29.9'unun ise Gümrük Birliği öncesi 73 yılda verdiği ifade edildi.
Raporda, Türkiye'nin, çoğu Atatürk döneminde olmak üzere, 84 yılın 16 yılında da dış ticaretini fazla vererek kapattığı ve bu yılların toplam dış ticaret fazlasının 418 milyon dolar olduğu kaydedildi.
Türkiye'nin son 11 yılda AB ile ticaretinde 99.8 milyar dolarlık açık verdiği hesaplanan raporda, "Bu açık bize iflas ve işsizlik, AB ülkelerine ise istihdam ve refah olarak yansıdı" denildi.
GB'DEN ÖNCE, GB'DEN SONRA
Türkiye'nin Gümrük Birliği öncesindeki 1985-1995 yıllarını kapsayan 11 yıllık döneminde, toplam dış ticaret açığının 76.1 milyar dolar iken, AB ile yaptığı ticaretteki açığın sadece 28 milyar dolar olduğu kaydedilen raporda, Gümrük Birliği sonrasındaki son 11 yıllık dönemde de toplam dış ticaret açığının 279.8 milyar dolar, AB ile dış ticaret açığının 99.8 milyar dolar olduğu hesaplandı.
Raporda, Gümrük Birliği sonrasındaki 11 yıllık dönemde önceki 11 yıllık döneme göre Türkiye'nin toplam dış ticaret açığı yüzde 267.6, AB ülkelerinden kaynaklanan dış ticaret açığının ise yüzde 256.4 arttığı vurgulandı. Raporda, 1985 -1995 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65.6 iken, Gümrük Birliği'nden sonraki 11 yıllık dönemde bu oran yüzde 62.5'e gerilediği ifade edildi.
SADE VATANDAŞA YASAK, SANAYİCİYE İŞKENCE
Raporda göre, "1971 tarihli Katma Protokol uyarınca, Türk vatandaşlarının serbest dolaşımının en geç 1986 yılında uygulanması gerekirken, Türk işgücünün AB'ye girişine sonsuza kadar kısıtlama konuldu. Yine AB'nin sanayi ürünlerine sağlaması gereken serbest dolaşım da, söz konusu sanayi ürünlerini satacak olan işadamlarına vizesiz seyahat hakkı verilmemesi nedeniyle hayata geçirilemiyor. AB'ye seyahat etmek isteyen işadamları vize almak istediğinde, talep edilen belgeler ve öne sürülen şartlar nedeniyle adeta işkence çekiyor" denildi.
TEKSTİLDE TEHLİKE ÇANLARI
Gümrük Birliği'nin yol açtığı bir başka tehlikenin de tekstil sektöründe kendini gösterdiğine dikkat çekilen raporda, Dünya Ticaret Örgütü kapsamında 140'tan fazla ülkenin imzaladığı 'Çok Taraflı Tekstil ve Giyim Eşyası Sözleşmesi' Türkiye'ye ek faturalar getirdiği kaydedildi. Raporda, sözleşmeyle 2005 yılında tekstil kotaları kalkarken, Türkiye'nin, Gümrük Birliği'ne dahil olduğu için gelişmiş ülke kabul edilerek, az gelişmiş ve gelişmekte olan üçüncü ülkelere en yüksek gümrük indirimini uygulamak zorunda kaldığı hatırlatıldı. Raporda, bu nedenle de Türkiye'nin 2 yıldan beri Çin gibi, tekstil ihracat atağına kalkan ülkelere karşı kendi sektörünü korumakta büyük sorunlar yaşadığı kaydedildi.
Raporda Türkiye'nin AB'nin kurallarıyla yaptığı ticarette gümrük vergisi ve gümrük vergisine eşdeğer vergilerden de mahrum kaldığı vurgulandı.
SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI
Raporda, "Gümrük Birliği ile göbekten AB'ye bağlanan Türkiye, Ortak Gümrük Tarifesi konusunda AB'nin kurallarına uyarak, gümrük duvarlarını indirmek zorunda kalırken, AB'nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından yararlanamıyor, söz konusu ülkelerle yeniden serbest ticaret anlaşması imzalaması gerekiyor. Tabii karşı taraf razı olursa" ifadelerine yer verildi.
SİNAN AYGÜN:
ATO Başkanı Sinan Aygün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in Gümrük Birliği'nin gözden geçirilmesi gerektiğine ilişkin sözlerini hatırlatarak, 'Biz Gümrük Birliği'nin Türkiye ekonomisine yaptığı zararı 5-6 yıldır sürekli dile getiriyoruz. Biz söylediğimizde hükümet dahil herkes masadan kaçıyordu. Sayın Bakan feryadımızı 11 yıl sonra duydu. Sayın Şener samimi ise gereğini bir an önce yapsın. Gümrük Birliği hükümetin öncelikli konusu olarak ele alınsın' dedi.
Aygün, 'Türkiye AB adayı olacağı bile garanti değilken Gümrük Birliği'ne girerek, AB üyeliği defterini kendi eliyle kapattı, özel statü yolunu açtı' dedi. Gümrük Birliği'nin Türkiye ekonomisine yarardan çok zarar getirdiğini belirten Aygün, '11 yıldır Türkiye Gümrük Birliği nedeniyle zarara uğruyor, üyelik tarihini beklersek en az 8 yıl daha zarar göreceğiz' dedi. Aygün, şöyle devam etti:
'Gümrük Birliği yüzünden üçüncü ülkelere karşı kendi bağımsız tarifemizi uygulamaktan vazgeçmek zorunda kaldık. Bunun yerine AB'nin Ortak Gümrük Tarifesi'ni uyguluyoruz. Henüz karar mekanizmasında yer almadığımız AB'nin ortak dış ticaret politikalarına uyarak dış ticaret konusundaki hakimiyetimizi Avrupa'ya teslim etmiş durumundayız. Gümrük Birliği şartları gözden geçirilmeli ve Türkiye Gümrük Birliği hassas sektörleri koruyan Serbest Ticaret Anlaşması'na dönüştürülmelidir.'
/**
Türkiye-AB Dış Ticareti (1.1.1996-31.12.2006)(Milyar Dolar)
YILLAR İHRACAT İTHALAT DIŞ TİCARET AÇIĞI
1996 12,1 23,5 -11,4
1997 12,9 25,3 -12,4
1998 14,1 24,6 -10,5
1999 14,9 21,8 -6,9
2000 15,1 27,4 -12,3
2001 16,9 18,9 -2
2002 19,5 24,5 -5
2003 25,9 33,5 -7,6
2004 34,5 45,4 -10,9
2005 38,4 49,2 -10,8
2006 43,9 53,9 -10,0
TOPLAM 248,2 348 -98,8
Gümrük Birliği Ve Türkiye'nin Dış Ticareti (Milyar Dolar)
Konular GB Öncesi (1923-1995) GB Sonrası (1996-2006)
İhracat 196,8 467,3
İthalat 315,6 747,2
Dış Ticaret Hacmi 512,4 1.214,5
Dış Ticaret Açığı 118,8 279,8
ANKA