Bu kriz tarihi bir çözümüm ilk adımı olacak
Türkiye-Avusturya KUKK Toplantısı 29-30 Nisan tarihlerinde Ankara’da yapıldı. Türk Heyetine Karayolu Düzenleme Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Yılmaz’ın başkanlık ettiği toplantı, Avusturya’nın taleplerimizi kabul edilmemesi üzerine Türk tarafının isteği ile sona erdi, protokol imzalanmadı.
Szeged-Wels Ro-La hattının 9 Aralık 2013 tarihinden bu yana kullanılamıyor olması üzerine Türk tarafı toplantıda Avusturya tarafından Macaristan güzergahında kullanılmak üzere transit geçiş belgesi talep etti. Türk tarafı ayrıca Maribor/Wels ve Fernetti/Salzburg hatlarında taşımacılarımızın için, karayolun üzerinde bir maliyetin kabul edilemeyeceğini, taşımacının artık 12 saatten fazla terminallerde bekletilemeyeceğini, bunun için bir kural tanımlanmasını Avusturya tarafından talep etti.
Bu haklı talepleri sözde çevreci politikası sebebiyle kabul etmeyen Avusturya’ya yanıt yine bürokratlarımızdan geldi. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, Heyet Başkanı Hüseyin Yılmaz ve Daire Başkanı Nurhan Tüfekçioğlu, Avusturya’nın üzerine düşen transit sorumluluğunu yerine getirmesi gerekliliğini ve bu taleplerin Türk taşımacısının hakkı olduğunu belirterek, protokol imzalamadan masadan kalktı.
Avusturya’nın Türk taşımacısının adına güzergah seçmesinin sonunu getirecek bu tarihi kararı veren bürokratlarımıza teşekkür ediyor, Türk taşımacısının bu tren dayatması sona erene dek bu işin peşini bırakmayacağına söz veriyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur
ULUSLARARASI NAKLİYECİLER DERNEĞİ
KONU HAKKINDA AYRINTILI BİLGİ :
Uzun yıllardır ülkesi üzerinden yapılan transit taşımalar (20 Milyar Dolarlık ihracat) için ülkemize sadece 15.000 adet geçiş belgesi tahsis eden Avusturya, bu kotanın yetersiz kaldığı 100.000 civarında taşıma için Türk araçlarının Maribor (Slovenya), Fernetti (İtalya) ve Szeged (Macaristan) olmak üzere üç ayrı tren yolu hatlarını kullanarak ülkesini geçmesine izin veriyordu. 2012 yılı sonunda Macaristan’daki tren yolu şirketinin ani bir kararıyla Szeged-Wels Ro-La hattı kapandı, bu güzergâhtaki yıllık 25.000 civarındaki Türk TIR trafiği ise mecburen Avusturya’yı transit geçmeyi sağlayan diğer güzergâhlara kaydı. Avusturya’nın kaldırılan Ro-La hattının yerine hiçbir alternatif sunmaması ise bugün Türk araçlarını üzerlerinde ihraç yük ile Ro-La terminallerinde 4 günü aşan bekleme sürelerine maruz bırakıyor.
Karayolu taşımacılığının en önemli avantajlarından olan hız unsurunun, 4 saatlik karayolu güzergahı için Avusturya kapısında 96 saat bekleyerek yok edilmesi, ne Türk ihracatçısı ne de taşımacısı tarafından kabul edilebilir olmaktan çıkmıştır. Bu beklemeler yüzünden Türk araçları beş günde varacakları Almanya’ya 10 günde ancak ulaşabilmekte, Türk ürünleri de Avrupa pazarındaki raflarda yerini bir bu kadar geç bulmaktadır.
24 saatlik beklemenin bir araca 250 Euro’luk maliyetinin yanı sıra, Avusturya aynı zamanda araçları karayolundan daha pahalı bir mod’a zorluyor. Ro-la işletmeci firmaları, mevcut hatlarının %90 kullanıcısı olan Türk taşımacıları ile hiçbir görüş alışverişinde bulunmadan her geçen yıl bilet fiyatlarına zam yapıyor ve bugün artık tren yolu karayolundan 300€ daha maliyetli.
90’lı yıllarda Ro-La’nın dayatılma gerekçesi çevre kaygısı da bugünlerde kabul edilebilir bir sav olmanın dışındadır. Daha düne kadar Türk araçları ile aynı tren sıralarını paylaşan Bulgar ve Romen araçları karayolundan geçerken aynı emisyonu yaymıyor gibi, sıralarda neredeyse sadece Türk plakalı araçlar kalmıştır. Avusturya AB’nin en genç ve çevreci ikinci filosu Türk taşımacısını sözde çevreci politika sebebiyle karayolu yerine Ro-La taşımacılığına zorlayarak, adeta AB girişinde bir Çin Seddi oluşturmaktadır.
Halbuki Dünya Ticaret Örgütü ve Gümrük Birliği kuralları ile de teminat altına alındığı üzere ülkeler coğrafi konumlarının avantajını keyfi kullanamaz, haksız rekabete sebep olacak uygulamalar yapamaz. Türk taşımacısına uygulanan bu Ro-La dayatması eş etkili vergi ve bir miktar kısıtlaması olduğu aşikârdır.
Avusturya’nın hiçbir nedenle ilişkilendirmeden ve yıllardır Türk taşımacısına dayattığı Ro-La’yı artık kullanmak istemiyor ve Avusturya karayollarından 4 milyon araç geçebilirken sadece 90 bin Türk plakalı aracın durdurulmasını ve bonus, süper bonus, extra süper bonus gibi bzie lütufta bulunuluyormuş gibi verilen belge sistemini artık kabul etmiyoruz. Ro-La hatları Türk taşımacısı için artık bir zorunluluk değil, alternatif olmalıdır.
LOJİPORT