Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yerli otomobil konusunda gerekirse devlet olarak sektöre, yatırımcıya cesaret vermek için "altın hisse" ile işin içinde olabileceklerini belirterek, "Yiğidi bulup baba yapacağız" dedi.
Bakan Çağlayan, ekonomi basınıyla bir araya geldiği toplantıda, yerli otomobil konusundaki talepleri yerine gelecekse mevcut teşviklerin yanında başka şartları da konuşabileceklerini belirterek, "Bu işi yapmaya kararlıyız. Gerekirse dünyanın birçok ülkesinin yaptığı gibi biz de devlet olarak sektöre, yatırımcıya cesaret vermek için sessiz hisse, altın hisse ile işin içinde oluruz. O ilk cansuyu noktasında bir çalışmamız olabilir" diye konuştu.
Bu konudaki meramının iyi anlaşılmadığını, ortaya çıkan prototiplerin çoğunun hayal ettikleri şeyler olmadığını ifade eden Çağlayan, istedikleri şeyin Türkiye’nin sembolü olacak bir araçla akla gelmesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bu gerçekleştirecek güçte olduğunu vurgulayan Çağlayan, "Yan sanayimiz otomobilin yüzde 85’ini yapabilecek güce sahip. Yüzde 100’ünü yapan gibi bir sistem dünyanın hiçbir yerinde yok zaten. Mesele şu; yerli sanayimizin göbeği lisansı veren firmaya bağlı. Sektörün bütün aktörleri kendi lisans aldığı firmanın onayı olmadan bir kuruş yatırım yapamaz. Bugün Volkswagen konusunda da olay bu şekilde. Yatırım için Türkiye ile Polonya arasında gidip geliyorlar. Kendilerine rapor hazırlayanlar Polonya’yı olduğundan daha avantajlı göstermişler. Cenevre’de görüştüğüm yönetim kurulu üyesine her halükarda Polonya’dan avantajlı olduğumuz söyledim. Ferit de (Şahenk) en az bizim kadar Volkswagen’in Türkiye’de yatırım yapması konusunda konuşuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yerli otomobil için altın hisse konusunda hangi bir rakamın şu anda konuşulmadığını ifade eden Çağlayan, "Burada amaç, gelecek olan müteşebbisi cesaretlendirmek... Yiğidi bulup baba yapacağız. Böyle biri ister yerli ister yabancı olsun. Türkiye’nin göbek bağı olmayacak bir yatırımıyla şartları özel konuşuruz" ifadelerini kullandı.
Çağlayan, herkesin yaptığını yapmanın marifet olmadığına işaret ederek, farklılaştıkça yüksek katma değerin yakalanabileceğini söyledi.
"Yerli marka otomobil, hafif ticaride olabilir"
Yerli marka otomobilin, binek modelde olması konusunda ısrarları olmadığına işaret eden Çağlayan, yerli marka otomobilin hafif ticari modellerde de, elektrikli araçlarda da olabileceğini anlattı.
Çağlayan, "Biz illa bir binek otomobil sevdası, arayışı içinde değiliz. Bizim arayışımız dünyada rakipsiz olabilecek ve Türkiye’de bu işi yapacak her türlü alternatife açığız” dedi.
Türkiye’de yerli marka otomobili yapacak yatırımcı ile oturup bütün teşvik modellerinin görüşülebileceğini dile getiren Çağlayan, "Bunu yapacak olan Türkiye piyasasını bilmesi gerekiyor. Bizim amacımız bunun sadece Türkiye’de kullanılması değil, mutlaka ihracatının da yapılması. Dünyada tanınacak bir aracın yapılması. Burada biz işi teşvik sistemi boyutuyla ele alabiliriz. Yatırımcı gelip der ki; ’ben bu işe gireceğim ama benim şu taleplerim var’. Oturup masada bunları konuşuruz. Yapılabilecek şeyler ne ise onları yaparız. Burada devlet olarak gerekirse ben de varım deriz. Gelecek olan talebi görmek isteriz. Ben şimdi bir kıvılcım çaktım, bir işaret verdim" diye konuştu.
Bakan çağlayan, yerli marka otomobilde devletin "altın hisse" ile bu projesin içerisinde yer almasının detaylarının daha netleşmediğini, öncelikle otomotiv firmalarının konuya yaklaşımlarını görmek isteyeceklerini anlattı.
Otomobil sektörünün yerli marka otomobil yapmaz ise bunun Türkiye’nin sonu olmayacağını, Türkiye’nin 2023 hedeflerini mutlaka yakalayacağını ifade eden Çağlayan, ancak yerli marka otomobil konusunun aşılması gereken psikolojik bir eşik olduğunu söyledi.
LOJİPORT