Ford Otosan’ın Sancaktepe’de yer alan Ar-Ge Merkezi, önemli bir ziyarete ev sahipliği yaptı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sektörün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahip olan Ford Otosan’ın Ar-Ge çalışması yürüttüğü üç merkezden biri olan Sancaktepe’ye gelerek incelemelerde bulundu.
Ziyarette Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün yanı sırasında Genel Müdür Yardımcıları Burak Gökçelik ve Güven Özyurt’un da aralarında bulunduğu pek çok şirket yöneticisi hazır bulundu.
Ar-ge ve tasarıma verdiği önemin bir göstergesi olarak hükümetin sağladığı desteklerin dünya ile yarışan teknolojilerin yerli olarak geliştirilmesinde kullanılmasının gurur verici olduğunu belirten Varank “Ford Otosan, bir yandan yakaladığı kalite anlayışıyla global pazarlara dönük üretim yaparken bir yandan da kendi geliştirdiği teknolojileri ihraç eder duruma geldi. Hükümetimizin sağladığı cazip desteklerle Arge’ye, tasarıma yatırım yapan şirketler hem kazanıyor hem de ülkelerine kazandırıyor” dedi.
Bakan Mustafa Varank, elektriklendirme, otonom ve bağlantılı araçlar, CO2 azaltımı gibi konuları gelecek vizyonuna alan Ford Otosan’ın Ar-Ge Merkezi’nde bu kapsamda geliştirilen yenilikçi projeleri birebir Ford Otosan yöneticilerinden ve teknolojiyi geliştiren mühendislerden dinledi. Tasarım stüdyosunu ve yeni teknolojiler ile fikir geliştirme çalışmalarının yapıldığı Ar-Ge Lab’daki çalışmaları gözlemleyen Bakan Varank, Türkiye’nin teknolojik gelişimine, ekonomisine ve geleceğine sundukları katkılar nedeniyle tüm Ford Otosan yöneticilerini ve mühendislerini tebrik etti. Ziyareti sırasında Bakan Mustafa Varank’a eşlik eden Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün bugüne kadar sektöre ve Ford Otosan’a verdikleri destek için kendisine teşekkür etti.
Ford Otosan’da Ar-Ge
AR-Ge çalışmalarına 1961 yılında başlayan Ford Otosan, 1.100 Ar-Ge mühendisiyle Türkiye otomotiv sektörünün en büyük Ar-Ge yapılanmasına sahip. Bir aracı sıfırdan ticari ürün haline dönüşene kadar, motor da dahil olmak üzere komple tasarlayacak, geliştirecek ve test edecek tüm yetenek ve altyapıya sahip tek otomotiv şirketi konumunda bulunuyor. Türkiye’nin yanı sıra tüm potansiyel ihracat pazarlarında rekabet edecek ürünler sunabilmek için ileri teknolojiler üzerinde çalışırken aynı zamanda mühendislik ihracatı da gerçekleştiriyor.
Ford Otosan’ın 1966 yılında “üretilen ilk yerli otomobil” Anadol’un ortaya çıkışı ile başlayan Ar-Ge yolculuğu, Türkiye’nin ilk dizel motoru ERK, Transit Connect, Cargo kamyon, ağır vasıta motoru Ecotorq, Ford Tourneo Courier gibi önemli başarılarla devam etti. Bu süreçte son önemli gurur kaynağı 2019 Uluslararası Yılın Kamyonu (International Truck of the Year) seçilerek, Ford Otosan’ın kamyon üretim gücünün ve mühendislik yeteneğinin ulaştığı son noktayı gösteren yeni çekici F-MAX oldu.
LOJİPORT