Deniz aynı sevgi gibidir.Oda emek ister,hem de öylesine çok ki,tutku ile sarılıp yürekten bağlanacaksın,umudun,aşın,ekmeğin oluverecek,seni yaşama bağlayıp karnını doyuran.Düşlerine sevdalar yazacaksın onun yokluğunda .Gözlerinden yaş olup akarken efsane kokulu suları ağlarının her bir düğümüne,işte o an,zaten üç beş tane kalmış karabataklardan birisi arkadaşlık edecek sana,emek dolu yorgun sandalının arkasından.
Biliyorum sen ekmeğini dört mevsim,bütün zorlukları ve güzellikleri ile denizden çıkaran tam anlamıyla deniz emekçisi bir balıkçısın.Varın yoğun,sevgilin,can dostun,dert ortağın o masmavi tenli,sevgi dolu bakışlı denizin ve yedi metrelik ekmek teknen.Hele birde içindeki patarlı dokuzluk pancar motorun var ya,o gerçek bir gariban dostu.Mazotunu koy,yağını tamamla,sonra da çevir volantı,çalıştımı asla seni yolda bırakmaz.Ne yağmur dinler ne de azgın dalgaların sularını.Küçük balıkçının vazgeçemediği ve en güvendiği yol arkadaşıdır. Gönüllerinde taht kurmuştur o sevimli görüntüsüyle.Gürültüsü bile ninni gibi gelir insana o cefakar emekçi dostu patarlının.
İşte bizim Selami Uzunoğlu’da geçimini denizden sağlayan bir kıyı balıkçısı.Sahip olduğu 7m’lik teknesi ile yıllardır İzmir körfezinde tuttuğu balıklarla geçimini sürdürüyor.Üstelik devlete vergisini de her tuttuğu balıktan ödüyor.Ama bugünlerde onu çok dertli ve üzgün gördüm,biraz da kızgın.
İnciraltı’nda sohbetimiz ayak üstü başladı.Baktım konu uzayacak,barınaktaki bir sandalın güvertesine oturduk ve onu dinlemeye başladım.Gırgırlar ve troller her yerde avlanırken, onlar gibi küçük balıkçılara,eğer liman kaydın İzmir ise başka hiçbir suda avlanma izni vermiyorlarmış.Foça’ya gitmiş yasak demişler.oradan küçük teknesi ile saatte beş deniz mili giderek 30 saatte Çanakkale limanına ulaşmış.Burada da avlanmasına izin vermemişler.Her küçük balıkçı bağlı bulunduğu liman bölgesinde avlanmak zorundaymış.Selami’de bu bölgede avlanabilmek için Çanakkale liman Başkanlığından yeniden denize elverişlik belgesi çıkartmak zorunda kalmış.Ama bürokrasiden,bugün git yarın gel den bıkmış.Her liman bölgesi değiştirildiğinde küçük balıkçının kapı kapı dolaşmak zorunda bırakıldığını söyleyen Uzunoğlu,çıkarmassa cezaların yüksek olduğunu ve bu nedenle de 500 tl ödediğini üzülerek dile getirmiştir..Aynı sorunla karşı karşıya olan 12 bin adet balıkçı olduğunu belirten Selami,kendi denizlerinde balık avlayamadığı için evine artık ekmek götürmekte zorlandığını söylemekte.
Gittikleri her liman bölgesinde evrakların yeniden o liman başkanlığınca çıkarılmasına hiçbir anlam veremediğini ifade eden Uzunoğlu,bu uygulama yüzünden binlerce küçük balıkçının cezalar ile mağdur bırakıldığının altını önemle çizerek belirtmiştir.Bu tür uygulamanın küçük balıkçıları yıldırdığını ve onların geçimlerini zorlaştırdığını söyleyerek,üzüntüsünü dile getirmiştir.
Selami ve onun gibi on binlerce küçük balıkçıyı ilgilendiren,böylesine önemli bir soruna, yetkili makamlar çözüm bulurlar ve onların kendi Türk sularında yasaların öngördüğü biçimde avlanmalarına olanak tanıdıkları takdirde büyük bir dertten kurtulacaklarını samimi bir şekilde ifade etmiştir.Dilerim sorunlarını aşarlar.