Türk tur operatörlerinin yurtdışı organizasyonlarında sınıfta kaldığı artık yadsınamaz bir gerçek. Çünkü, hizmet sektörünün insan odaklı olduğunu unutmuşlar. Tüm hesaplarıı daha fazla kar üzerine kurarsanız sonunda çuvallamak kaçınılmaz oluyor.
Elinizdeki tüm malzemeleri koyduğunuzda lezzetli bir yiyeceğe dönüşenin yalnızca aşure olduğu bir kez daha kanıtlandı. Onun dışında, tencereye her şeyi doldurduğunuzda lezzetsiz ve sevimsiz bir şeyler ortaya çıkıyor.
Tur denilince karayollarını gezmek kastedilmiş
Eşimle gümüş yıla ulaştığımız evliliğimizi kutlamak için Tatil Budur şirketinden 8 gün 7 gecede baştan başa Balkanlar’ı gezdirdiği öne sürülen turu satın aldım. İlk gün yerel saatle 14:00 civarında Ohrid’e ulaştık. Bizi bekleyen otobüse bindiğimizde ilk uzun yolculuğumuza start vermiştik .Otobüsümüz akşam saatlerinde Üsküp’e ulaştı. Kısa bir şehir turunun ardından yemeklerimizi yedikten sonra otelimize yerleştik.
Sabah 08:00’de yine yollara düşmüştük. Bu kez rotamız Belgrad olacaktı. Oraya ulaştığımızda da yine akşam üstüydü ve inanılmaz bir yağmur yağıyordu. Orada da yine bir kısa şehir turu ve ardından, yemek ve şehrin oldukça uzağındaki ötelimize dönüş.
3. gün
Herkes, bu kez günümüz yollarda geçmeyecek derken, rehberimiz Bosna-Hersek’e olan yolculuğumuzun da yine akşam saatlerinde sonlanacağını söyledi. Yani, bugün de sağımız solumuz ağaçlardan ve kıraç topraklardan oluşan yollardan geçerek bize sunulacağı söylenen yerlere ulaşacaktık.
Olmazsa olmaz yalanı
Bu arada., turu satın aldığımız Tatil Budur şirketi, aslında başta doğru bir uygulama olduğunu savunduğum ama sözde kalan bir yeniliğe de imza atmıştı. Organizasyonda mutlak görülmesi gereken yerleri öne çıkararak, daha ekonomik bir fiyatla ve taksitle önceden satıyordu. Biz de yaratıcı olduğunu düşündüğümüz bu hizmeti satın aldık.
Ancak, evdeki hesabın çarşıya uymadığını anlamakta gecikmedik. Çünkü, zaman kısıtlılığından tura çıkma sebeplerimizden olan Matka Kanyonu ve Srebrenitsa turlarını yapamayacağımızı öğrendik. Çünkü, öyle doldurmuşlardı ki kazana her şeyi, yemeğin lezzetli olmasa da doyurucu olabilmesi adına bazı malzemelerden feragat etmek gerekiyordu.
Hemen tur şirketinin müşteri temsilcisini aradım. Ancak, aldığım yanıt, “paranızı iade ederiz” oldu. O parayı nasıl değerlendireceğim konusunu müşteri temsilcisinin izanına bırakıyorum.
Empati yapmayı bilmiyoruz
Bütün mesele aslında işleri masadan idare etme özelliğimizden kaynaklanıyor. Böyle olunca da çözüm aramak yerine “paranızı iade ederiz” diyebilmek kolaycılığına kaçılabiliyor. Oraya gidebilmek için ayırdığınız zaman ve yaptığınız ekonomik hesaplar kimsenin umurunda değil. Aslında bütün bunların nedeni her geçen gün kötüye giden ekonomi. Çünkü, tur şirketleri önceden bu turları kendi markaları altında yapabiliyor ve müşteri kotalarını doldurup, turu kazançlı hale dönüştürebiliyordu. Fakat alım gücünün azalmasıyla kapasiteler dolmayınca diğer turlarla imece usulü çalışmayı tercih ettiler. Bu son turda da her ne kadar büyük ağabey Tatil Budur şirketi gözükse de, Tatil. Com, MNG gibi kuruluşların da dahil olduğunu öğrendim. Böyle olunca da tüm hesaplar daha fazla kar payı üzerine yapılıyor. Hizmet sektöründe de ana oyuncu olan insanı yok sayarsanız markanıza yakışmayan hizmetler sunabiliyorsunuz. Bizim de yaşadığımız tam olarak budur.
Sözün özü; yapmayı taahhüt ettiğiniz tur 7 gece 8 günde asla yapılamaz. Rehber olarak seçtiğiniz arkadaş, programsızlığınızdan kaynaklanan eleştirilere siper olurken, aslolan işini verimli yapamıyor. Bu turu inatla devam ettirmeye kalkarsanız müşteri memnuniyetsizlikleri peşinizi bırakmayacaktır.