Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, uluslararası taşımacılık işinin ayrılmaz parçası olan yük teslim süreci ve ordino/yük teslim belgesi ile ilgili eksik bilgi ve yanlış yorumlara dayanan ifadelerin yanlış anlaşılmalara ve uygulamalara yol açabileceği endişesiyle yeniden harekete geçti.
15 Kasım 2017 tarihinde konuyla ilgili detaylı bilgilendirme yazısını Sayın Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'a iletmiş olan UTİKAD, 20 Kasım 2017 tarihinde aynı görüşlerini basın organları ile de paylaşmıştı.
Ancak basında ve diğer mesleki platformlarda yanlış yorum ve yönlendirmelere dayalı beyanların devam etmesi nedeniyle UTİKAD konuyla ilgili ikinci bir açıklama yapmayı gerekli gördü.
Uluslararası Yük Teslim Süreci ve Ordino Belgesi ile ilgili UTİKAD görüşünü içeren yazı aynen şöyle:
ULUSLARARASI YÜK TESLİM SÜRECİ VE ORDİNO BELGESİ – 2
ÖZET:
- Ordino veya yük teslim belgesi kanunsuz ve dayanaksız değil, tam tersine ülkemizde, Avrupa Birliği’nde ve tüm dünyada hukuka dayalı düzenlenen ve aranan bir belge ve işlemdir.
- Ordino veya yük teslim belgesi 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ndan bu yana zaten gümrük idaresinin ve mevzuatının yetki ve sorumluluk alanında olan bir belge değildir. Gümrük mevzuatında yer almıyor olması bu sürecin ve belgenin hukuksuz olduğunu göstermez.
- Uluslararası konvansiyonlar doğrultusunda düzenlenen ve taşıma sözleşmesi hüviyetindeki konşimentonun veya taşıma senedinin alıcı tarafından cirolanarak, sadece taşıyana veya acentesine geri teslim edileceği ve bunun karşılığı taşıyan veya taşıyan sıfatına sahip taşıma organizatörü tarafından ordino belgesinin düzenleneceği konşimentolarda açıkça belirtilmektedir.
- Bu belgenin mevzuattaki yeri ve hukukiliğiyle ilgili bilgiler T.C. Başbakan Yardımcılığı makamına, UDH ve Ekonomi Bakanlıklarına, TİM Başkanı’na ve İTO yönetimine iletilmiştir.
- Yük teslim süreci ve belgesinin ortadan kaldırılmaya çalışılması uluslararası konvansiyonlara taraf olan Türkiye’nin, taraf olduğu anlaşmaların hilafına hareket etmesi demek olacaktır.
- Taşıma işinden kaynaklanan ve tamamen hukuka dayalı navlun veya diğer masrafların serbest rekabet çerçevesinde fiyatlandırılması temel olmalıdır. Devlet tarafından tarifelendirilmesi veya bedelsiz hale getirilmesi hem hizmetlerin aksamasına yol açabilecek hem de serbest ticaret ve sözleşme serbestisi ilkelerine ters düşecektir.
- UTİKAD fahiş fiyatlandırmaların karşısındadır.
LOJİPORT