Benim Çılgın Projem

Nisan 1 şakası amacıyla 01 Nisan 2011’de “Bomba Gibi Haberlerim Var” (www.lojiport.com/bomba-gibi-haberlerim-var/) yazımda “İç suyolu taşımacılığı...

Nisan 1 şakası amacıyla 01 Nisan 2011’de “Bomba Gibi Haberlerim Var” (www.lojiport.com/bomba-gibi-haberlerim-var/) yazımda “İç suyolu taşımacılığı için Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’e dökülen nehirler ıslah edilecek, bu nehirleri bağlayan kanallar ve geçişleri kolaylaştırmak için havuzlar yapılacak ve İç Suyolu Ulaştırması Genel Müdürlüğü kurulacaktır.” diye yazmıştım.

Bu yazımdan sonra Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2011 Genel Seçimi için vaatlerinden birisi olan Karadeniz’i Marmara Denizi’ne bağlayacak olan “Kanal İstanbul”, 27 Nisan 2011’de açıklandı (https://www.youtube.com/watch?v=Q7-EXppSWg4).

Kanal İstanbul Projesi, tekrar gündeme geldi. Sanırım hayata geçirilecek.

Ben de 29 Nisan’da “Benim Çılgın Projem” yazımda bahsettiğim kendi çılgın projemi “Kanal Türkiye” projemi tekrar gündeme getiriyorum (https://www.lojiport.com/benim-cilgin-projem/).

Birinci adım: Samsun veya Ordu veya Trabzon ile Ceyhan arasında 600-650 km uzunluğunda, çift yönlü trafik için 300 metre genişliğinde, 25 – 30 metre su derinliğinde su kanalının yapılmasıdır. Böylece; özellikle tankerler, Rusya’nın iki önemli enerji dolum limanı olan Novorossisk ve Tuapse’ye  erişebilir ve direkt Akdeniz’e çıkabilir. Bu durumda örneğin; Novorossisk’ten Rotterdam ve İskenderun veya Ceyhan’dan Rotterdam’a deniz mesafesi hemen hemen aynı olmasına karşın boğaz geçiş tehlikesi ortadan kalkacaktır.

İkinci adım: İzmit Körfezi’nden Van Gölü’ne kadar 1.500 km uzunluğunda, çift yönlü trafik için 100-150 metre genişliğinde ve 10-12 metre su derinliğinde ikinci su kanalıdır.

Her iki kanal üzerinde uygun yerlerde cep limanlar düşünülebilir.

Üçüncü adım: iki su kanalının her iki yanında gidiş ve dönüş trafiğni sağlayacak şekilde demiryollarının yapılmasıdır.

Dördüncü adım: Türkiye’deki nehirlerin ıslah edilerek yukarıdaki iki su kanalına bağlanmasıdır.

Tahminlerime göre projenin toplam maliyeti, GSMH’nın 1,5 %’u olabilir ve 15 yılda bitirilebilir.

Hayata geçirilirse ne olur?

  • Türkiye’de denizcilik ve limancılık kültürü yaygınlaşır,
  • Yurt içinde daha ucuz, daha güvenli ve daha çevreci ulaşım sağlanır,
  • Su kanallarının çevresinde yeni iş imkanları ortaya çıkar ve istihdam artar böylece İstanbul’a ve batıya göç engellenebilir,
  • Trafik tıkanıklık yaşanmadan akış sağlanır,
  • Özel teknelerle turistik geziler yapılabilir,
  • Boğaz geçiş trafiği azalır,
  • Dünyanın en idialı projesi olur, dünyanın en büyük su kanalı olur, dünyaya Türkiye’nin vizyonunu gösterir,
  • Uzaydan bile bakılınca görülebilir,
  • Birçok ile deniz gitmiş olur

Önerdiğim projenin hayata geçirilmesi mümkün mü? Neden olmasın.

Projenin çizimi (kusura bakmayın teknik imkanlarımız bu kadar)

NOT: Bu yazı, Kanal İstanbul'u eleştirmek için yazılmamıştır. Kanal Türkiye, Türkiye için önemli olacağına inandığım bir projedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

Alışan Lojistik, dijital çözümlerle müşterilerin süreçlerini kolaylaştırıyor
ABD merkezli sürüş okulu, Türk TIR şoförlerine iş buluyor
Isparta'da antrepo ve TIR garajının temeli atıldı
Kamion'un hedefi globalde ilk 5 nakliye platformu arasında olmak
Hermes Global, Kocaeli’ye lojistik tesisi açacak