Ulu Önder Atatürk'ü, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişimi sırasında Anadolu'ya ulaştıran Beyaz Vagon, bir Alman firması tarafından 1935 yılında özel olarak yapıldı.
Atatürk'ün dinlenme odası, yaver odası, küvetli bir banyo ve toplantı salonu bulunan vagonda, dahili telefon, pikap, radyo, satranç ve tavla masaları gibi ayrıntılar da unutulmamış.
Günlerce süren yolculuklarda Ata'nın, pikapta çalan taş plakları dinlediği, toplantı salonunda genç cumhuriyetin ilerlemesi için gerekli çalışmaları ve yeni projeleri arkadaşlarıyla tartıştığı vagon, ziyaretçilerini o günlere geri götürüyor.
Ulu Önder'e son yolculuğunda da ev sahipliği yapan, Ata'nın naaşını İstanbul'dan Ankara'ya taşıyan Beyaz Vagon, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğünce 1991 yılında ''Atatürk'e Ait Korunması Gerekli Kültür Varlığı'' olarak tescil edildi.
KURTULUŞ SAVAŞI'NIN HAREKET PLANLARI BURADA HAZIRLANDI
Ankara Garı'ndaki ''Direksiyon Binası'' da Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından büyük önem taşıyor.
Müze yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 1982 yılında inşa edilen Atatürk'ün 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelişinin ardından başkomutanlık karargahı ve konut olarak kullanılan Direksiyon Binası, 1920-1922 yılları arasında alınan en önemli iç ve dış kararlara tanıklık etti.
Kurtuluş Savaşı'nın hareket planlarının hazırlandığı, Fransızlarla yapılan Ankara Anlaşması'nın imza töreninin gerçekleştirildiği, 23 Nisan'ın Çocuk Bayramı olarak kutlanması kararının alındığı Direksiyon Binası'na, Fikriye Hanım da konuk oldu.
Fikriye Hanım, burada kaldığı süre boyunca Direksiyon Binası'nın perdelerini eliyle dikti ve uzun Ankara akşamlarında gelen konuklara ud çaldı.
Ankara Garı'nın nostaljisini yaşamak ve Cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık yapmış eşyaları görmek isteyenler ile yarı yıl tatilini değerlendirmek isteyen öğrenciler, hafta içi her gün Atatürk Evi ile Beyaz Vagonu ziyaret edebilir.
LOJİPORT