İstanbul Üniversitesi (İÜ) Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Işıl Kocabaş, Yenikapı'da 2004 yılında başlayan ve hala devam eden kazılarda binlerce eserin yanında 36 adet ahşap tekne ve gemi kalıntısının bulunduğunu belirtti.
Milattan sonra 5 ve 10. yüzyıllar arasında inşa edilen bu batıkların ''Dünyanın en büyük batık gemi koleksiyonu'' olarak kabul edildiğini aktaran Kocabaş, batık gemilerden 28'i üzerinde bilimsel çalışmaların üniversitenin Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü (TKVKO) Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı uzmanları tarafından, bölüm ve proje başkanı Ufuk Kocabaş'ın liderliğinde sürdürüldüğünü hatırlattı.
Kocabaş, Yenikapı batıklarının çok az bilinen bir dönemin teknolojisini temsil ettiğini, bir arkeolojik sitede toplu halde bulunduğunu ve oldukça sağlam durumda günümüze ulaştığını kaydetti.
-''Yenikapı 12'' batığı-
Gemi yapım teknolojisinde erken ve Orta Bizans döneminin, babadan oğula geçen geleneksel inşa yönteminden, günümüzde hala kullanılmaya devam eden yeni bir tarzın tasarlanmaya ve uygulanmaya başlandığı dönem olarak bilindiğini aktaran Kocabaş, şöyle konuştu:
''400 ile 600 yıllık bir periyotta batmış olan Yenikapı tekne ve gemileri, bu teknoloji evriminin izlerini ahşapları üzerinde günümüze taşımış. Bu aşamalı geçişin en güzel örneklerinden biri Yenikapı 12 batığı. Geleneksel yapım felsefesinin karakteristik özelliklerine sahip olan Yenikapı 12 batığı, bu yapım yönteminin MS 9. yüzyıla kadar sürdüğünü kanıtlamakta; aynı zamanda modern yönteme geçişte, ustasının yaptığı inşa çözümlemelerini yansıtmaktadır. Tekne, amfora yükünün yanı sıra gövde elemanlarının çoğunun dağılmadan, orijinal yerlerinde günümüze ulaşmış olması nedeniyle biçimi, tasarımı ve döneminin gemi inşa teknolojisi hakkında eşsiz bilgileri barındırmaktadır.''
-''Yenikapı 12'' üzerinde doktora tezi-
Kocabaş, projenin birinci basamağını ''Yenikapı 12''nin yapım tekniği ve rekonstrüksiyonu üzerine yapılan doktora tezinin oluşturulduğunu, tezde ''Yenikapı 12'' batığının nasıl tasarlandığı, nasıl inşa edildiği ve yapım tekniğinin Akdeniz gemi inşa yöntemleri arasındaki yerinin araştırıldığını ve tekne kalıntısının müzede yeniden kurulma ve replika yapımı süreçlerinin yer aldığını belirtti.
Bu kapsamda kazı alanında ''Yenikapı 12'' gövdesinin kütlesinin 3 boyutlu olarak kaydedildiğini, foto-mozaiklerinin yapıldığını bildiren Kocabaş, ''Kazı laboratuvarında teknenin tüm ahşap elemanları ayrı ayrı faroarm cihazı ile gerçek boyutlarında çizilerek 3 boyutlu olarak bilgisayar ortamında çizilmiştir. Ahşaplar üzerindeki yapılan detaylı analizler sonucunda, inşasında kullanılan standart birimler, yapım ustasının işaretleri, kullandığı aletler, ahşap elemanın bir ağacın neresinden elde edildiği gibi pek çok bilgiye ulaşılmıştır. Üç yıl süren değerlendirmeler sonucunda 'Yenikapı 12'nin boyutları, kaybolmuş kısımlarının biçimi ve tasarım ilkeleri belirlenmiştir. Bu verilere göre teknenin restitüsyon çizimleri yapılmıştır. Daha sonra bu çizimler etlendirilerek teknenin deniz üzerinde ve liman içindeki durumunu gösteren illüstrasyon ve animasyonları hazırlanmıştır'' ifadelerini kullandı.
-''Yenikapı 12''nin özellikleri-
Kocabaş, ''Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre 'Yenikapı 12', MS 9. yüzyılda denizlerde seyir eden, tek direkli ve Latin yelkenli küçük bir ticaret teknesidir. Kapasitesi için tasarlanmış ve inşa edilmiş olan teknenin gövdesi fazla yük alabilmek için düz dipli ve kavisli bir karinaya sahiptir. Düz dipli gövde yapısı, sığ limanlara ve koylara kolayca girebilme; baş kısmının daha geniş inşa edilmesi, teknenin güçlü dalgalarda kullanılma kabiliyetini arttırmaktadır. 9,64 metre uzunluğunda ve 2,60 metre genişliğindeki 'Yenikapı 12' teknesi, ambarında ortalama 180 adet şarap dolu amfora taşımaktadır'' dedi.
''Yenikapı 12'' teknesinin bir replikasının yapılmasına karar verildiğini dile getiren Kocabaş, şunları kaydetti:
''Burada hedeflenen amaç, elde edilen teorik bilgiler ışığında MS 9. yüzyıla ait bir Ortaçağ teknesinin o zamanki şartlarıyla inşa edilerek teknenin yapımı ve o sırada yaşananlar hakkında daha fazla bilgiye ulaşmaktır. İnşasında kaç usta çalışmış, malzemenin temini, gövde ahşaplarının birbirine hizalanması, bunların monte edilmesi gibi aşamalar ne kadar sürmüş, usta geleneksel yapım tarzında ne gibi zorluklar yaşamış, iki farklı yapım yöntemini nasıl bir araya getirmiş ve bunun gibi pek çok merak edilen hatta akla gelmeyen soruya cevap aramaktır. Deneysel arkeoloji konusuna giren bu çalışmada 'Yenikapı 12', yapımında kullanılan aletlerle, ustasının ağacı işlemesinden başlayarak, tekneyi oluştururken izlediği kurulum sırası ve inşa yöntemine sadık kalarak tekrardan inşa edilecektir.''
LOJİPORT