Türkiye; büyüyor, dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girdi ve Türkiye?nin Gayri Safi Yurt içi Hâsılası (GSYİH), 2010 yılında 1.105.101 Milyon TL oldu (TUİK, Üretim yöntemiyle, 1998 Bazlı) Ekonomi ve taşıma arasında doğru bir orantı olduğu söylenir. Buna göre; ekonomi büyürse, daha çok şey (miktar ve tür) üretilir, bunlar da daha çok taşınır ve taşıma faaliyetleri de artar. Ulaştırma ekonomisine göre ulaştırma, türetilmiş bir taleptir. İnsanlar veya eşyalar, ?hadi gezelim? deyip seyahat etmezler veya bir yerden bir yere hareket etmezler. İnsanlar; bulundukları yerden, bir aktiviteye iştirak etmeyi istedikleri veya iştirak etmeye ihtiyaçları olduğu veya onlara ihtiyaç duyulduğu için başka yere seyahat eder. Eşyalar ve kargolar, üretildikleri yerden değerlerinin görece olarak daha fazla olduğu veya onlara ihtiyaç duyulduğu yerlere hareket eder. Türkiye?nin 1998 ve 2009 yılları arasındaki GSYİH (TÜİK verisi) ve Karayolları Genel Müdürlüğü?nün karayollarında taşınan toplam TON-KM (Milyon) verisine göre ise GSYİH büyümesine karşın karayollarında taşınan ton-km sabit kalmış ve büyüyen ekonomi ile birlikte bir büyüme kaydetmemiş.
- Karayolu yerine başka bir taşıma türü tercih edilmiş olabilir mi? 2001 ? 2009 arasında demiryolu TON-KM (TCDD?nin idari yükler ve bagaj dahil), % 37 artmış ve denizyolu kabatoj TON-MİL ise % 24 azalmış (TÜİK)
- Karayollarında kullanılan araçlar içinde doluluk oranı artmış olabilir mi? Saha gözlemlerim ve özellikle palet standardının olmaması bunun olmadığını gösteriyor.
- Başka ülkeye ait kamyonlar, Türkiye içinde taşıma yapmış olabilir mi? Mevcut kanunlarımıza göre bu imkansız (AB?ye girersek olacaktır)
- Tedarik zincirinin yapısı değişmiş olabilir mi? Birçok tedarikçi ve birçok dağıtım kanalı kullanmak yerine daha az tedarikçi ve daha az dağıtım kanalı kullanılması ile bunlar arasındaki yük hareketi ve katedilen mesafe azalmış olabilir mi?
- Üretim için kullanılan maddelerin miktarının (ton cinsinden) Türkiye içinde tedarik edilmesi azalmış olabilir mi? İthal miktarı azalmış olabilir mi? İhracat miktarı artmış olabilir mi? Kısaca daha çok yükte hafif ama pahada ağır maddelerin üretimine doğru bir yönelim mi var?
- Kişi başı milli gelirin artması ile insanlar, daha fazla yükte hafif ve pahada ağır ürünleri, tüketmeye başlamış ve bu da üretim, bu tür ürünlere kaymış olabilir mi?
- GSYİH?nın birleşimi olan sektörler içinde hizmet sektörünün payı artmış olabilir mi?
- Kamyonların yerine kamyonetler daha fazla kullanılmış olabilir mi?
- Daha iyi rota ve güzergâh planlaması yapılmış olabilir mi?
- Üretim, Türkiye dışına kaymış olabilir mi? Türkiye?de üretmek yerine komşu ülkelerde üretim, tercih etmiş olabilir mi?
- Türkiye içinde üretim ve tüketim, sadece bazı bölgelerle sınırlı kalmış olabilir mi?
- Bir bölgeye yük taşıyan kamyonlar için boş dönüşlerin etkisi azalmamış olabilir mi?
GSYHI ve TON-KM arasındaki bu ters ilişki, sadece Türkiye?de görülmüyor. Benzer durum İngiltere?de yaşanıyor. 1972 ve 1996 yılları arasında İngiltere?nin GSYİH ve TON-KM, doğru bir ilişki izlemiş. İngiltere ekonomisi büyüdükçe TON-KM?de artmış ve ekonomi küçüldükçe, TON-KM? de azalmış. 1996?dan sonra ise GSYİH artmasına karşın TON-KM artış göstermemiş. Bu yazıyı, Professor Alan C. McKinnon tarafından hazırlanan ?The Decoupling of Road Freight Transport and Economic Growth Trends in the UK? çalışmasını okuduktan sonra yazmaya karar verdim. Türkiye?deki GSYİH ve TON-KM ilişkisinin ve nedenlerinin akademik olarak incelenmesi yararlı olabilir. İncelendi mi ben bulamadım. Ayrıca; bu konu ile ilgili farklı yorumlar olabilir mi? Saygılarımla,