Türkiye?yi uluslararası platformlarda temsil eden her Türk göğsümüzü kabartıyor. Muhtar Kent?in Coca Cola başarısından sonra geçtiğimiz hafta, UEFA?da Yönetim Kurulu?na bir kez daha seçilen Şenes Erzik?le de gururlandık. Ancak, talihsizliği futbol ve Coca Cola kadar popüler olmaması olan lojistik sektöründe de biri bayrağımızı ön sıralarda taşıyor. İşte bu hafta, koltuğunda üç karpuz olan bir sektör temsilcimizi Kosta Sandalcı?yı konuk ediyoruz sitemize...
Uluslararası Nakliye Acenteleri Birliği Federasyonu, (FIATA) tüm taşıma modlarında faaliyet gösteren kuruluşların oluşturduğu, dünyadaki en önemli lojistik çatı kuruluşlarından biridir. İşte bu kuruluşun en önemli ayaklarından olan Karayolu Grup Başkanlığı?nın başında bir Türk var: Kosta Sandalcı. Sandalcı, Türkiye?de de lojistik sektörünün en yaygın derneklerinden olan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD)?ın çiçeği burnunda başkanı.
UTİKAD?ı Türkiye?de faaliyet gösteren diğer lojistik derneklerinden ayırarak farklı bir yere koyuyor Kosta Sandalcı, ayrımı da şöyle vurguluyor: ?Bizim diğer sektör derneklerinden farkımız, yalnızca karayolunda faaliyet gösteren üyelerden değil; hava, deniz ve demiryolunda faaliyet gösteren üyelerin oluşturduğu bir lojistik çatı konumunda olmamızdan kaynaklanmaktadır.?
?Oturma eylemleri, araç yakma gibi protestolarda biz yokuz? diyerek, başkanlığı dönemindeki UTİKAD?ın yolunu da şöyle çiziyor Sandalcı: ?Son derece makul, objektif öneriler sunarak, bu işi zapt-u rapt altına almaya çalışan bürokratlarla doğruyu birlikte aramak ve Avrupa Birliği yolunda yardımcı olmak istiyoruz. Taşıma işleri komisyoncularını ?kara?nın altında telakki edip, yalnızca kara ile yönlendirip, diğer taşıma modlarını gözardı etmek doğru değildir. Misyonumuz, Türk ekonomisi ve lojistik sektörünü daha ileri seviyelere getirmektir.?
Misyonlarını yerine getirmede dünyadaki en önemli lojistik çatı kuruluşlarıyla işbirliği halinde olduklarını dile getiren Kosta Sandalcı, ?Dünya çatı organizasyonu olan FIATA ve Avrupa Birliği?nin taşıma işleri komisyoncularının çatı organizasyonu CLECAT ile işbirliği yapmaktayız. Her iki organizasyonda da UTİKAD adına Türkiye Cumhuriyeti?ni temsil ediyorum. FIATA?da yaklaşık 1.5 yıl önce Karayolu Çalışma Grubu?nun fiili üyesi konumundaydım. İngiliz olan Grup Başkanı?nın sağlık sorunları nedeniyle ayrılması üzerine, FIATA Başkanı da, beni o göreve atadı. 1 yıldır FIATA Karayolu Grup Başkanlığı?nı yürütüyorum. UTİKAD adına Türkiye?yi CLECAT?a da üye yaptık. CLECAT da, yalnız Avrupa Birliği ülkeleri UTİKAD?larının kurmuş olduğu bir çatı örgüttür. Biz de, AB yolunda bir ülke olmamız nedeniyle fahri üye konumundayız. FIATA Karayolu Grup Toplantısı yılda bir kez CLECAT ile ortak yapılıyor. Düşünün, 14 Mart?ta başkan sıfatıyla AB lojistiğini yönlendirenlere vize sorunumuzu birinci ağızdan aktarabileceğim. Sonuç alır ya da almazsınız, ancak sorunun konuşuluyor olması; ?Türk nakliye sektörünün önündeki engeldir? mesajının verilmesi çok önemlidir? diyor.
?Yalnız bırakılıyoruz?
Türkiye?yi FIATA?da UTİKAD ve UND?nin temsil ettiğini belirten Başkan Kosta Sandalcı, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)?nin organizasyonlara katılmamasından şikayetçi. FIATA gibi çatı organizasyonların ülke tanıtımına büyük katkıları olduğunun altını çizen Sandalcı, ?FIATA?nın toplantılarına katılanlar lojistik sektöründe faaliyet gösteren insanlardır. Onlarla fikir alışverişinde bulunmak Türkiye?nin yararına. FIATA?ya üye olduğumuzdan bu yana bütün toplantılara iştirak ederek, ülkemi temsil ettim. Ama, maalesef hiçbir toplantıda UND?yi göremedim. UTİKAD ve UND?nin birlikte hareket etmesi lojistik sektörü ve Türk ekonomisi için büyük bir adım olur. Biz bölünmüşlükten güç kazanmaya çalışıyoruz. Bu bölünmüşlük sözcüğünü hangi platformda kullanırsanız kullanın negatif sonuçlar verir. Taşıyıcılara olduğu kadar taşıma işleri komisyoncularına da sektörün gereksinimi vardır. Bunlar bir geminin tayfaları. Birileri küreği sağdan çeker, diğeri soldan. Sadece sağdan ya da soldan çekilen bir kürekle geminin doğru rotada gitmesi mümkün değildir. Gemiyi doğru sürmek için herkese ihtiyaç vardır? şeklinde konuşuyor.
?FIATA Başkanlığı?na hazır değilim?
Henüz çok erken olduğunu bildiğimiz halde, gene de aslında gönlümüzden geçen soruyu, FIATA Başkanlığı?nı soruyoruz Sayın Başkan?a ve şu yanıt alıyoruz: ?FIATA Başkanlığı?nın Karayolu Grup Başkanlığı?ndan geçtiği bir hakikattir. Ancak, ben henüz o büyük göreve hazır değilim. Ayrıca, başkan olabilmenin birinci adımı, önce FIATA yönetim kurulu üyesi olmaktır. Ekim 2007?de Dubai?de FIATA?nın genel kurulu yapılacak, bana henüz böyle bir teklif gelmedi. Ama, Yönetim Kurulu?na da girebilmek Türkiye için bir iftihar kaynağıdır.?
?Demir cahil kaldı?
Demiryolları konusunda söyleyecek çok sözü olduğunu bildiğimiz Kosta Sandalcı?ya, ülkenin üvey evladının durumunu soruyoruz; o da aynı esprili yaklaşımla, güzel bir anektodla anlatıyor durumu: ?Benim 4 tane çocuğum var. Birinin adı Kara, diğerinin adı Hava, üçüncüsünün adı Deniz, dördüncüsü de Demir. Ben Kara?yı en iyi kolejlerde okutuyor, en iyi üniversitelere gönderiyorum. Hava ve Deniz için de, mahalle ilkokuluna gitsinler de bitirirlerse bitirirler diyorum. Demir?i de hiç okutmuyorum. Evet demiryolunu okula bile göndermedik.?
?TCDD?nin hamleleri inanılmaz?
Günümüzde yapılanları ise şöyle özetliyor: ?Uluslararası karayolu taşımacılığında faaliyet gösteren firma sayısı 1500-2000 civarındadır. Denizyolu o boyutta değil. Havayolu yaklaşık 150-200 kadardır. Demiryolunda faaliyet gösteren şirket sayısı ise, iki elin parmaklarını geçmez. Balnak olarak, biz bunlardan biriyiz. Piyasa çok bakir. Bakir olması da demiryolu nakliye ağının gelişmemiş olmasındandır. Ancak, şunu da gözardı etmemeliyiz. TCDD?nin, son yıllarda yaptığı hamleler, inanılmaz ve mükemmeldir. Fakat, bugün TCDD ne yaparsa yapsın, 60 sene geri olduğumuzdan dolayı, bu açığı kapatmak çok kolay olmayacak belli bir zaman alacaktır. AKP Hükümeti demiryolunu vizyon olarak aldı ve geliştiriyor. Bu sürecin durmadan devam etmesi gerekir. Bazı toplantılarda Avrupa?da demiryolunun düştüğünü söylüyorlar. Bunu söylemek abesle iştigaldir.
Demiryolu en çevreci taşıma yöntemidir. Geçiş müsaadesi; kar yağdı, çamur oldu; sınır kapandı gibi problemler yaşamazsınız demiryolunda. Bir müşteriye gittiğinizde ?Ben senin yükünü sene içinde 10 liraya taşırım? diyebilirsiniz. Karayolunda bunu söylemek imkansızdır. Bugün 10, yarın 15, öbürgün 5 olabilir.?
?İntermodal mesajları veriliyor?
Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye?ye karşı gizli engellemeler olduğuna dikkat çeken Sandalcı, bu konuda da şunları söylüyor: ?Son günlerde canımızı daha yakan vize de, işte bu yöntemlerden biridir. Bir şoförün 6 ayda 90 gün, yani senede 180 gün Avrupa Birliği topraklarında kalıyor olmasının şimdi; 6 ayda 45 gün, senede 90 güne indirilmesi engellemeden başka bir şey değildir. Geçiş müsaadeleri, puanlar, burada tren kullanacaksın şartı vs. besbelli ?karayolunu kontrol altına alın?, ?Intermodal taşımacılık yapın?, ?Intermodal?e ağırlık verin?in mesajlarıdır. Bunları algılamamız lazım.?
?Bu yaştan sonra A karnesi mi alacağım??
?Gümrüklerde yaşanan sorunları, ayrı bir PERŞEMBE ROTASI yaparsanız ancak sığdırırsınız? diye konuşarak, sorunun büyüklüğüne dikkat çeken Kosta Sandalcı?yı bakın gümrükte en çok ne rahatsız ediyor: ?Gümrüklerde, bana göre çok büyük bir engel var. Gümrük Kanunu ve Yönetmeliği der ki, ?Gümrükleme?yi fiilen deruhte edecek olan kişinin A karnesi olması lazım? en ufak bir itirazımız yoktur. Gümrükleme hizmeti, lojistik halkalardan biridir. Biz lojistik şirketi olarak, kesinlikle gümrükleme hizmetini vermek durumundayız. Ama Yönetmelik der ki, sen gümrükleme hizmetini vermek istiyorsan, ?Şirketin tüm sahiplerinin A karnesi olması gerekir? Böyle bir şey mümkün değil. Yönetmelik dese ki, ?ey lojistik şirketi sen gümrükleme hizmeti vermek istiyorsan, A karneli bir gümrük müşaviri istihdam etmek zorundasın? Amenna. Çünkü, mantık bunu emreder. Ben 56 yaşındayım. Bu yaştan sonra gideceğim A karnesi alacağım. Diğer ortaklarımız da A karnesi alacak. Böyle bir şey olmaz.?
Biraz da Balnak
Kosta Sandalcı ile yaptığımız sohbette ağırlıklı olarak global konulara değindiğimiz için, Sandalcı?nın koltuğundaki üçüncü karpuza bir türlü sıra gelmedi. Kosta Sandalcı, Türkiye?deki ilk demiryolu gümrüklü antreposunu açan Balnak Logistics Group?un da Genel Müdürlüğü?nü yürütüyor. 2007?ye Balnak Gümrükleme Müşavirliği adlı şirketlerini kurarak başlangıç yaptıklarını belirten Balnak Genel Müdürü Sandalcı, şirketin hedeflerini de şöyle sıraladı: ?Balnak olarak 2-3 yıllık periyotta intermodal taşımacılıkla ilgili bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Fizibilite çalışmaları süren yatırımı, Trakya bölgesinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 15 Ocak?ta Sarıgazi Lojistik Tesisleri?ni açtık. Çatalca?da de geçen yıl açmıştık. Ayrıca, yurtiçi ve yurtdışı fuar organizasyonlarında entegre fuar lojistiği hizmeti vermeye başladık.?
Bir demiryolu hikayesi
Kosta Sandalcı?nın anlattığı ve demiryoluna bakış açısını göstermesi bakımından önemli bulduğumuz bir anıya da yer vermeyi uygun gördük. Artık bu bakış açısının değiştiğine inanıyoruz.
?Ankara?da hemen rayların yanında faaliyet gösteren büyük bir otomotiv şirketi var. Yaklaşık 10 yıl kadar önce, şirket yetkililerine demiryolunun ne kadar kullanışlı ve ucuz bir yöntem olduğunu anlattık. ?Raylar hemen yanınızdan geçiyor. Gidelim TCDD?ye bir izale hattı alıp, fabrikaya bağlayalım? dedik. Çünkü, fabrikanın mal ithal ettiği ülke, karayolu taşımacılığının en problemli ülkesi İtalya. Lojistik müdürü, anlattıklarımızdan çok heyecanlandı. Genel müdürüne anlattı. Genel müdür bizi tekrar çağırdı, konuyu holding yetkililerine taşıyacağını söyledi. Daha sonra ise, hiçbir haber çıkmadı. Ne oldu diye sorduğumuzda, projeyi rafa kaldırdıklarını söylediler. Niçin diye sorduğumuzda, yönetim şöyle söylemiş: ?Siz otomotiv sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz, otomotivcilere hitap ediyorsunuz. Tren yoluyla olmaz? 10 yıl önceki vizyon buydu. Ancak, bugün görüyoruz ki, demiryolunu birçok otomotiv firması kullanıyor.?
CREAM Projesi 1 Ocak 2007?de start aldı
Yaklaşık 1 yıl önce Avrupa Birliği korumasında Cream Projesi adıyla bir proje ekibi oluşturulduğunu söyleyen Kosta Sandalcı, ?Bu proje ekibinden bir davet aldım. Bu davete şirketim adına değil, UTİKAD adına katıldım. Türkiye?den iki davetli vardı. Biri TCDD, diğeri de Kosta Sandalcı. Ancak, ne yazık ki, bu Cream Projesi kapsamında derneklerin faal üye konumuna gelmeleri mümkün olmuyormuş. Bu nedenle Balnak adına katılmak zorunda kaldım. Geçen hafta Frankfurt?ta ikinci toplantı oldu. Cream Projesi, Benelüx ülkelerinden başlayıp, Halkalı?ya kadar uzanan ve Avrupa Birliği?nin tüm ülkelerinden geçen bir demiryolu hattının intermodal bir şekilde ulaştırılması projesidir. 3 yıl sürecek bir projenin amacı, kombine taşımacılığı yaygınlaştırmaktır. Bütün Avrupa?da intermodal taşımacılığa ağırlık verileceği bir gerçektir. Bu gerçeği bizim de artık kabullenmemiz gerekiyor. Ulaştırma Bakanlığımızın da, global bir bakış açısıyla buna uygun açılımlar geliştirmesi gereklidir? diye konuştu.
CREAM Projesi nedir?
Avrupa Birliği ticaret politikalarının amacına ulaşmasına katkıda bulunmak ve nakliye ticaretini geliştirmek için kurulan CREAM Projesi, 1 Ocak 2007?de 25 ortağı ile start aldı. Projenin, Hollanda- Almanya ve Türkiye- Yunanistan koridoru arasındaki transferleri canlandırması amaçlanıyor.
Demiryolu ticaretinden yararlanacaklar için önemli bir başlangıç olan CREAM ? Projesi, demiryolu lojistik sistemindeki artışa bağlı olarak kuruldu. Proje, gelişmiş altyapı ve bunun yanında Avrupa mega koridorunu müşterilerine sunuyor. Bu taşımacılık koridoru, yaklaşık 3.150 km uzunluğunda ve Batı ? Merkez Avrupa ile Balkan Ülkeleri ve Turkiye/ Yunanistan?ı kapsıyor.
HaCon firması tarafından koordine edilen CREAM-Projesi, Altyapı Yöneticiler, Demiryolu Girişimcileri, Intermodal Operatörleri ve müşteriler gibi projeden yararlanacaklar tarafından belirlenen onlarca teknolojik ve operasyonel aktiviteyi içine almakta.
Selçuk ONUR