LOGITRANS Fuarı, konusunda yetkin bir firmamızı daha tanımamıza aracılık etti. 1961 yılında niş pazarlara özel hizmetler oluşturmak amacıyla kurulan Türk firması Transorient, 12 yıl önce başladığı biyo-farma lojistik taşımacılığında dünyanın önde gelen firmaları arasında yerini aldı.
Zamana ve ısıya duyarlı taşımalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Transorient Yönetici Ortağı Nil Tunaşar, “Klinik deneyler lojistiği, son derece özel bir alandır ve uzmanlık ister. 12 yıl önce başladığımızda, Türkiye’deki kurye firmalarıyla yaptık ancak son derece zamana hassas ve randevulu teslimler olduğu için hizmette problemler yaşayınca, kendi dağıtım ağımızı oluşturmak durumunda kaldık. Türkiye’deki 46 şehirde kendi elemanlarımızla hizmet veriyoruz. Dünyadan ilaçları ithal ediyor ve Türkiye’deki 48 üniversite hastanesine dağıtımını gerçekleştiriyoruz. FDA onayından bir önceki etapta bizler devreye giriyoruz. Bu ilaçlar dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde, değişik rakım ve iklim koşullarındaki birçok hastaya rızaları karşılığında veriliyor. Ardından kan-idrar örneklerini topluyor ve 48 saat içinde dünyadaki 6 büyük laboratuvara ulaştırıyoruz. Bu işlemler için özel araç ve çeşitli boylarda kutular kullanıyoruz. Datalogger dediğimiz ve ilacın tüm seyahatini ölçen hassas aletler de bu kutuların içinde yer alıyor. Laboratuvarlara gönderdiğimiz datalogger raporlarında o ilaç kutusunun daha önce açılmadığı; ne zaman alınıp, ne zaman verildiği bir rapor halinde sunulur. Isı kontrolü de bizim için çok önemli. Çünkü, bazı kanser ilaçları 2-8 derece arasında ve sabit olarak yolculuk etmek zorundadır. Eğer o ısı 8.5 olursa ilaç bozulmuş demektir. Biz, piyasaya girmeden birçok ilacın 2-8’in altında ya da üstünde kalarak bozulduğunu gözlemledik. Bu durum da, sağlık sektörü için büyük bir problem olarak duruyordu. Ancak, şu an bu taşımaları kusursuz yürütür hale geldik” diye konuştu.
“En büyük hayalim organ taşımak”
Tüm sürücülerinin İngiltere’de eğitim gördüğünü ve son derece kesin ve bağlayıcı kurallara tabi tutulduğunun altını çizen Tunaşar’ın en büyük hayali ise organ taşımak. Tunaşar, büyük bir titizlikle yürütülmesi gereken bu lojistik yöntemiyle ilgili görüşlerini de şöyle aktardı:
“Organ taşımak benim hayalim. Türkiye’de şu an bu iş devletin organizasyonunda yürüyor. Konu ile ilgili geniş çaplı araştırmalar yapıyoruz. Organlar için de ayrı ayrı özel kutular bulunuyor. Taşımanın mutlaka doktor kontrolünde olması gerekiyor. Çünkü çok hassas özellikler içeriyor, eğer koşulları yerine getirmezseniz, sağlıklı bir organı da kaybetme riskiniz var. Bir sonraki hedefimiz de organ taşıması olacak. Türkiye’deki legal altyapısını araştırıyoruz.”
İntermodal ile çevreye duyarlı taşımalar
Transorient’in, sadece bir farma lojistik şirketi olmadığının altını çizen Nil Tunaşar, “Transorient, 1961’de İstanbul’da kurulmuş bir Türk firmasıdır, sektördeki trend ve değişiklere göre kanalize olur. Lojistikte organizasyon yeteneği çok önemli. Birçok ünlü organizasyon ve fuar lojistiği gerçekleştirdik. Uzun yıllar İngiltere’ye tekstil taşımaları yaptık. Son 4 yıl da, konusunda pazar lideri olan Belçikalı partnerimiz ICS ile Türkiye ve Avrupa arasında intermodal taşımalar gerçekleştiriyoruz. Farma lojistik taşımalarını tamamen uçakla; Avrupa taşımalarını ise 7 bin adetlik 45’lik konteynerlerle deniz ve demiryolu kullanarak gerçekleştiririz. Türkiye’nin 3 limanından çıkış yaparak Avrupa’nın tüm limanlarına ulaşıyoruz. Sosyal sorumluluğu ön planda tutan Transorient; taşımacılığın çevre ve topluma verdiği hasarları asgariye indirecek taşıma kombinasyonlarını kullanmaya özen gösteriyor. İç taşıma yollarını, deniz ve demir yolları ile kombine ederek karayolu trafiğini %80 oranında çevre dostu intermodal çözümlere dönüştürmeyi hedefledik” açıklamasında bulundu.
Selçuk ONUR - LOJİPORT