Treyler aksı üretiminde, dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan BPW, yatırımda rotayı Türkiye’ye çevirdi. Alman şirket, Türkiye’de ilk fabrikasını Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde açtı. BPW CEO’su Michael Pfieffer, bünyelerindeki Hestal markasının tüm üretimini de Türkiye’ye kaydırmayı planladıklarını açıkladı.
117 yıllık bir aile şirketi olan BPW, bugün dünya çapında faaliyet gösterdiği 50'den fazla ülkede 6 bine yaklaşan çalışanıyla hizmet veriyor. 1.2 milyar euro ciroya ulaşan Grup, BPW aks ve süspansiyon, BPW mekanik ayak, Ermax elektrik sistemi, HBN çamurluk, Hestal üst yapı sistemleri sağlıyor. Şirket Türkiye’de ise 1980 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Türkiye’den yıllık yaklaşık 70 milyon euroluk alım yapan BPW, şimdi ise Gebze’deki yeni yatırımıyla Türkiye’yi bölgenin üretim üssü yapmaya hazırlanıyor.
Türkiye’de treyler pazarında sahip olduğu yüzde 45’lik pay ile en çok tercih edilen aks üreticisi olan BPW, bu yatırımla birlikte hem Türkiye pazarının yüzde 90’ına hitap eden aks tiplerini üretmeye hem de 60 bin adetlik kapasitesi ile Türkiye’den bölge ülkelere ihracat gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Otomotiv ana ve yan sanayisinde sahip olduğu tecrübeyle, Avrupa başta olmak üzere bölgenin vazgeçilmezi olan Türkiye’nin BPW’nin de yatırımda gözdesi olduğunu vurgulayan Michael Pfieffer,” Türkiye’nin coğrafi konumu, treyler üretimindeki üst konumu, üretim teknolojilerinde kat edilen yol, son 10 yılda 2 kattan fazla büyüyen sektör ve çevre ülkeler dâhil sahip olduğu treyler ihracatı potansiyeli bize Türkiye’de yatırım yapma kararı aldırdı” dedi. Gebze’deki fabrikaya 10 milyon euro yatıran şirketin, Türkiye’deki toplam yatırım miktarı ise böylece 20 milyon euroya yaklaştı. BPW Yönetim Kurulu Başkanı Michael Pfeiff er, yatırımla birlikte sadece aks değil, üst yapı ürünlerinin de Türkiye’de üretilmeye başlanacağı bilgisini verdi. Avrupa’da yüzde 25 pazar payına sahip Hestal markasının tüm üretimini Türkiye’ye kaydırmayı planladıklarını anlatan Pfeiffer, “Önümüzdeki dönemde üretim ve talep artışına paralel yeni fabrikalar açabiliriz. 10 bin m2’lik alanda üretime başladığımız Macaristan’da bugün 80 bin m2’ye ulaştık. Pfeiffer, benzer durum Türkiye’de de olacaktır” dedi. Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle transit geçiş noktası olması ve Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük karayolu filolarından birine sahip olmasının BPW’nin bu pazara yönelik yatırım iştahını artırdığını ifade etti.
‘TREYLERDE YERLİLİK ORANINI ARTIRACAK’
Türkiye’nin BPW için için en önemli ülkelerden biri olduğunu belirten Pfeiff er, “Mesela yeni tip ECO AIR COMPACT diye adlandırdığımız süspansiyon montajı hattı ve özel tasarım makinesi bir Almanya da, bir İngiltere’de bir de Türkiye’de Gebze fabrikamızda var. Bu çapta bir yatırımı başka bir ülkede de düşünmüyoruz” dedi. Treyler yürüyüş grubu yani aksın BPW için en önemli ana ürünlerinden biri olmakla birlikte sadece aks üretip satan bir firma olmadıklarının altınız çizen Pfeiffer, şunları kaydetti: “BPW, treyler ve çekici telematiği üzerine uzman birçok inovatif ürün geliştiriyor ve müşterilerimize ciddi faydalar ekonomik nakliye çözümleri sunuyoruz. Almanya’da asfalt taşıyan damperli treylerlere dökülen asfalt sıcaklığını kayıt altına alan telematik sistemi geliştirdik. Hem yasal gerekliliği hem de müşteri talebini karşılamış olduk. Gıda taşımacılığında her daim sıcaklığı takip etme imkanı sunan, sıcaklık belirli limitlerde olduğunda alarm verebilen sistemler geliştirdik. Hatta bu sistemler uzaktan treyler sıcaklığına müdahale ederek ısı oranını artırma veya azaltma imkanı sunuyor. Her türlü treylerde lastik basıncını anlık kontrol edip sürücü ve filoyu uyaran, bu sayede ciddi yakıt tasarrufu sağlayan sistemler de geliştirdik.”
YERLİ TEDARİKÇİLERE İHRACATIN KAPISINI AÇTI
BPW’nin inovatif bir aile kuruluşu olduğunu, yatırım ile ürünlerin yerlilik oranının yaklaşık yüzde 60’a ulaşacağını söyleyen BPW Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Akbaş, BPW’nin Türkiye’de bu alandaki yerli sanayinin gelişmesine büyük katkılar sağladığını vurguladı. Akbaş, “Gelişimine katkıda bulunduğumuz BPW’nin “Treyler üretiminde Almanya’nın ardından ikinci sırada gelen Türkiye, bizim gibi aks üreticileri için de oldukça büyük bir öneme sahip. Türkiye’de yıllık 75 bin adetlik ve yaklaşık 140 milyon euro hacminde bir aks pazarı bulunuyor. Öte yandan Türkiye lojistik sektörü, başarılı Türk firmalar sayesinde çok iyi noktalara gelmiş durumda. Ayrıca sektörün Türkiye’deki mega projeler sayesinde hem iç hem de çevre ülkelerdeki hızla gelişen pazarlarla birlikte büyümesini uzun yıllar sürdüreceğini öngörüyoruz. O nedenle Türkiye’de gerçekleştirmiş olduğumuz bu yatırım hayati öne sahiptir. Fabrika yatırımı ile yarattığımız istihdam sayısını da kademeli olarak, üst seviyelere çıkartmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
LOJİPORT