Mevcut COVID-19 krizi sırasında, gezegenimizde öncelikle demiryolu ve onu takiben de zamanla havayolu, denizyolu ve karayolu ile kargo taşımacılığında ulaşılan ümit verici ve hatta hayli tatminkâr rakamlar, ihracat-ithalat eksenindeki ülkelerle ilgili kuruluşlarının moralini epey yükseltici nitelikte. Varlığını tüm dünyada hissettiren söz konusu benzersiz sağlık krizine rağmen, yük taşımacılığında yıldızı parlamayı sürdüren ülkelerin başında da Çin Halk Cumhuriyeti geliyor hiç şüphesiz. Çin’in küresel anlamda en popüler kurumları arasında yer alan Çin Ulusal Demiryolu İşletmesi [China Railway/CR]’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı birtakım veriler tabii ki dikkatli gözlerden kaçmadı. İlgili verilere ait özetin özeti sonuç ise şuydu: “Çin ile Avrupa arasındaki demiryolu ile yük taşımacılığı geride bıraktığımız mayıs ayında, geçen senenin mayıs ayı rakamlarıyla kıyaslandığında %48 oranında artış göstermişti!”
Yine “CR”nin belirttiğine göre, Mayıs 2020 süresince Çin'den Avrupa’ya giden marşandiz sayısı 556, taşınan konteyner sayısı ise 50 bin; aynı dönemde Avrupa'dan Çin'e geçen marşandiz sayısı 477, taşınan konteyner sayısı ise 43 bin idi ki, bu rakamlar da Mayıs 2019’dakilerle kıyaslandığında anlamlı artışlara karşılık geliyordu. “CR” şundan neredeyse kesin emindi: Ürkütücü koronavirüs sağlık krizinde ilk şoku atlatan Çin’de fabrikaların tama yakını Şubat 2020’de yeniden açıldığında ve nakliyeciler umutsuzca havayolu ve denizyolu ile kargo taşımacılığına alternatif yollar aradıkça, ortaya çıkabilecek büyük üretim kapasitesi kaynaklı büyük talep artışı problemi ve yaşanabilecek ticari tıkanıklığın giderilmesi ancak ekstra lojistik hizmetlerinin uygulamaya konulması ve ekstra marşandiz seferlerinin düzenlenmesiyle minimalize edilebilirdi. Nitekim de, ilerleyen haftalar “CR”yi bu konuda tamamen haklı çıkardı.
Genel merkezi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkenti Pekin’de bulunan “China Railway/CR” anımsanacağı üzere ülkenin yolcu ve yük treni işletmeciliğinden sorumlu ulusal demiryolu idaresidir. Haziran 2019’da kurulan “CR”nin kökleri 1950 senesine dek uzanmakta. Halen Çin Halk Cumhuriyeti topraklarında 131 bin kilometreyi aşkın uzunluktaki demiryolu ağının 87 bin kilometresinde elektrifikasyon mevcuttur. “CR” ayrıca 30 bin kilometreden fazla YHT hattının da sahibi ki, bu rakam onu dünyadaki en uzun YHT şebekesine sahip demiryolu kuruluşu yapıyor. “CR”nin cer parkındaki değişik tipte toplam yük vagonu sayısı ise 710 bin civarında.
İlk kez 2011 yılında oluşturulan Çin - Avrupa demiryolu taşımacılığı hizmeti, Çin ile programa katılan ülkeler arasındaki karşılıklı ticareti artırmak için yaratılan "Belt and Road/Kemer ve Yol" projesinin önemli bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Çin - Avrupa marşandiz koridoruna Türkiye de, TCDD Taşımacılık A.Ş. aracılığıyla geçen senenin kasım ayı başlangıcında Marmaray’ı kullanan farklı bir hat üzerinden dahil olmuştu.
“Peki, bu gösterişli yük treni taşımacılığı büyük resminde eksik olan kare ne?” diyecek olursanız, yanıt kuşkusuz, “Ülkemiz Türkiye”dir! O takdirde, LOJİPORT’taki bu haftaya ait köşe yazımın alternatif başlığını sanırım rahatlıkla şu cümle de meydana getirebilirdi: “BU KAYDA DEĞER ARTIŞA SENEYE BİZ DE DAHİL OLMALIYIZ!”
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.