“Bu seçim, aileler savaşı değil, sektörün detoksudur”

DTO Başkanı Kalkavan, “Cengiz Kaptanoğlu’nun emrine karşı gelip hayır diyorsunuz. Tabi ki gerginlik olacak. Söyleneni yaptığınız sürece problem yok. Doğru değil, dediğinizde ip kopuyor. Bu 1-2 aile meselesi değil, sektörün detoksudur” dedi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Salonu, yıllardır ilk kez böylesine demokratik bir ortama şahit oldu. Protokol koltuklarına oturan basın mensupları, hiçbir sansür engeline takılmadan tüm sordukları sorulara yanıt buldu. 8 Nisan’da yapılacak seçimli genel kurul öncesi Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ı medeni cesaretinden dolayı kutluyor, iki tarafa da seçimlerde başarılar diliyoruz.

İşte başka hiçbir yorumda bulunmadan Sayın Kalkavan’a sorulan sorular ve yanıtları…

  • Metin Kalkavan, birçok şapkası olan, çok donanımlı, başarılı bir işadamı-denizcidir. Dernekler ve STK’lar ise çoğunlukla  işadamlarının işlerini layıkıyla yapmasının önündeki engel olarak gösterilir. Durum böyleyken bir kez daha göreve talip oluyorsunuz. Bunun itibar açlığından kaynaklanmadığını biliyoruz. Niçin diye soranlara ne yanıt verirsiniz?

Aslan burcuyum. Karadenizliyim. Daha yapacak işlerimiz olduğundan değil. Bize emretmeyeceksin, bizi ancak ikna ederek iş yaptırabilirsiniz. Sen oradan in! Sen şuraya geç diyemezsiniz. Karadenizlinin umudu bittiğinde hırsı başlarmış. Başarmak çok keyifli. Onların düşünemeyeceği işleri yaptık. ‘Yarış var kaybetmek de kazanmak da var yarışın’ dedik, keşke burada olup arkadan söylediklerini yüzüme karşı söyleyebilselerdi. Yalan söylemiyorum. Doğrular akıp gidiyor. Menfaatlerle ideallerin çarpıştığı bir maraton yürütüyoruz. Biz hiç yerimizi değiştirmedik, değerlerimizle kimsenin oynamasına da izin vermeyiz. A takımının yanında yedek bile olamıyorlar. Bir gün sorun kaç kere birlikte yemiş içmişler. Tamer bana hiçbir grupla birlikte değilim, aday olacağım dedi, Tamer Bey’e övgüler yağdırdım. Fakat 5 gün sonra bu adaylığın Cengiz Kaptanoğlu ile planlandığını duydum. Bu durum beni çok üzdü.

  • Deniz Ticaret Odası, birikimlerinin büyük bölümünü Piri Reis Üniversitesi'ne aktarıyor. Olası bir seçim yenilgisi sonrasında sizin yıllardır sürdürdüğünüz bu strateji erozyona uğrar mı?

Piri Reis, odanın yaptığı en büyük projedir. Bunun daha ötesi yok. Biz bir ticaret odası olarak kaynaklarımızın üzerinde bir para yatırdık. Proje devam ediyor. YÖK kuralları nedeniyle çok fazla gündeme getiremiyoruz.  Devlet gereğini yapıyor, eksikleri de DTO tamamlamaya çalışıyor. 2 milyon dolar topladık. 1 milyon 250 bin dolarını oraya yatırdık. Burası 1.000 yıl yaşayacak. Eğer, yeni bir yönetim gelir ve destekleri azaltırsa ciddi sıkıntılar yaşanır.  Piri Reis herkese açık bir üniversitedir. Oradakilerin bir rant yaratma gibi durumu yoktur. İstediğiniz zaman TÜDEV mütevelli üyesi olabilirsiniz. Söylemler iyi niyetten yoksun. DTO kimsenin şahsi organı değildir. Böyle bir okulu bir daha ortaya çıkarmaları çok zor. Bu okul Katar’da bir misyon projesi olarak tanıtıldı.

  • DTO, daha önce örneği olmayan bir şekilde tüm Türkiye’yi turladı. Bundan sonra da geziler devam edecek mi?

7 ayda 39 toplantı oldu ortalama ve her bir toplantı en az 2.5 saat sürdü. Çok kişiye dokunduk. Çok kişiyle tanıştık. Çok keyifli sohbetler yaptık. İyi ki seçimler uzamış bana çok faydası oldu. Sonuç hakkımızda hayırlı olsun. Demek büyük hata yapmışız sahaya inmemekle. Son 10 senede yangın söndürmekle uğraştığımız için sorunlara odaklanmıştık. Ama insanları ziyaret etmek çok keyifli oldu. Hiçbirinde seçim konuşmadık bunu oda olarak yaptık. Bundan sonra da eskisi gibi olmaz çok daha sık ziyaretlerimiz olacak.

  • Gezilerin ücreti Oda bütçesinden mi karşılandı?

Seçim vesilesiyle gelen eleştirileri yanıtladık ve sahaya indik. Ben oda başkanıyım ve sorunları konuştum, seçim propagandası yapmadım. Bütün seyahatlerimi oda adına yaptım. Benimle gelenler kendi paralarını ödemiştir.  4 dönem içinde böyle bir şey yapmadık. Bu önemli bir eksiklikmiş, bunu anladım.  Bunlar seçim gezisi, oda propagandası değildir. Ben o zamanı oda adına harcıyorum, harcamalarımı da oda adına yapıyorum. Biz herkese dokunduk. Ama bakıyorsunuz karşı taraftaki seçim gezilerine; gidilen yerde 100 üye yok, 500 kişi yemek yiyor. Biz bazen 10 üyeye konuştuk ama bunlar kendi üyelerimizdi.  

“GERGİNLİĞİN NEDENİ BENİM”

  • Son günlerde DTO’da alışılmışın dışında bir gerginlik yaşanıyor. Bunda payınızın olduğunu düşünüyor musunuz?

Siz Cengiz Kaptanoğlu’nun emrine karşı gelip hayır diyorsunuz. Tabi ki gerginlik olacak. Kendileri idare etmediği sürece birlikteliğin olmadığını gördük. Söyleneni yaptığınız sürece problem yok. Doğru değil, dediğinizde ip kopuyor. Bu 1-2 aile meselesi değil, sektörün detoksudur. O gerçek birliktelik değilmiş. O halde biz de gerçek birlikteliğe gideriz. Para hiçbir şey değil, değerler önemlidir. Ben hep ana sebep oldum. Ben bir Kalkavan’ım. Çok oyun bozdum, hala da bozmaya devam ediyorum. Ben çekilseydim, her şeyin 4x4’lük gideceğini mi düşünüyorsunuz. Benimle yarışan kişi benim ekibimdeydi. Gerçek dostluk başkaymış.

Bu sektör, üst akıl olacak kapasitede olmayan insanlar tarafından yönetilmeyi hak etmiyor. Okumayan araştırmayan insanın fikir vermesi, beyanda bulunması son derece tehlikeli ve sektör bunu hak etmiyor. Artık gölge etmeyeceksiniz. Gerginliği yaratanlara bu soruyu soracaksınız. Ben hiçbirini yapmadım, bizim ekip de yapmadı.

“TAMER BEY TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ, FARKINDA DEĞİL”

  • Cengiz Kaptanoğlu’na ait şirketlerin 16 numaralı komiteden 23 no’lu meslek komitesine taşınması seçimler üzerinde bir etki yapar mı? Mevcut başkan adayı Tamer Kıran’ın aday olacağı yerlerle ilgili bir sorun olduğunu düşünüyor musunuz?

Bizler kendi komitelerimizden çıkamayabilirsek yerimize başkaları aday olacak. 8’inde kimlerin kendi komitelerinden çıkıp çıkamayacağını göreceksiniz. Tamer Bey komiteler açısından büyük tuzağa düşmüştür. Taşımalar, kanunlar ve NACE kodlarının izin verdiği durumlarda yapılır. Ben Tamer Bey'in de isteyerek geçtiğini zannetmiyorum. İsteyerek yaptığı bir şey değildir. Istırap çektiğini düşünüyorum. Oradaki belirli kişileri kontrol edemez. Ben ve Cengiz Bey'le 15 yıl geçirmesi lazımdı. Ben 15 yıl Cengiz Bey ile vakit geçirdim. Neyi söyleyip, neyi yapmaya çalıştığını iyi bilirim.

  • Cengiz Kaptanoğlu, artık köşesine çekileceğini söylüyor…

Cengiz Bey yeni dönemde olmayacağını ifade ediyor ama bu kendi iradesiyle değil. Koalisyonun ana maddelerinin en önemlisi Cengiz Bey’in mecliste olmama şartıdır. Kıran Ailesi, Cengiz Bey’i mecliste istemiyor. Dolayısıyla Cengiz Bey'in beyanı yanlıştır. Ben birinci ağızdan biliyorum. Bunlar vesayetin son çırpınışları. Cengiz Bey mecburen bırakmıştır.

  • Hükümetin DTO seçimlerine müdahil olduğunu düşünüyor musunuz?

Herkes yanımızda denilmesinden sonra Cumhurbaşkanımızla 6-7 kere görüştüm konuştum. Ne cumhurbaşkanı, ne başbakan ne de bir müsteşar, kimse bizim seçimlerimize karışmıyor bunlar tamamen algı yönetimidir.

“HERKESİN BİR KERE KAZIKLANMA HAKKI VAR”

  • 9 Nisan’da her şey değişecek mi? Kırgın mısınız, kızgın mısınız?

Belli kişilere evet. Arkadaşlarım saf olduğumu söyler, ama herkes bir kere kazık yeme hakkına sahiptir. Bundan sonra kurallar harfiyen uygulanacak. Yeğenim, kızım dönemi bitiyor. Yönetim olarak çok farklı düşüncelerimiz var. Belli zamanlarda bölgeleri dolaşmak zorundasınız. Yönetim toplantılarını farklı bölgelerde yapabiliriz. Evet, 9 Nisan sabahı bazı kişiler bir fatura ödeyecek. Sedef Tersanesi’ne yaklaşık 1.200 tedarikçiden fatura girer; bunların birçoğu mallarını satmayı sürdürecek. Ama bazılarına “Hangi yüzle bana mal satmaya çalışıyorsun” diyeceğiz.

  • Bazı sektörel sivil toplum örgütleri, aleni ya da değil, seçimlere müdahil oldular. Bu konuda neler söylersiniz? Herkes faturasını ödeyecek dediniz. Onların da ödeyeceği bir fatura olacak mı?

Ahlaki değeler için herkes faturasını ödeyecek dedim. Herkesin karşıya oy verme hakkı var ama insanlara saygı duyacaksın. Bu seçim özgürlükle vesayetin çarpışma seçimidir. İnanışım gereği bizi destekleyen kurumlar olabilir. Beni desteklesin diye hiçbir kurumdan yazı istemiyoruz. Velev ki kaybederiz o halde kurumu riske ederiz. Ben hiç kimseden oy istemedim. Biz de 5-10 kurumdan destek alabiliriz. Kurumları alet etmenin anlamı yok. Çünkü siz hakkınız olmayan bir seçime müdahil oluyorsunuz. Biz hiç müdahale etmedik.

Selçuk ONUR - LOJİPORT

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Deniz Ticareti Haberleri

Bankalar Galataport'a ortak oldu
Med Marine, filosuna yeni bir römorkör daha ekledi
Erkport, Çin’den İstanbul’a yeni bir dönemi başlatıyor
"Gemiler, sac kalınlıkları uygun olmadığı için Karadeniz'de batıyor"
Türkiye’nin ilk Ro-Ro’larını inşa eden Alman tersanesi iflas etti