Bu satırları okuyanlarınızdan bir bölümünüzün hemen hatırlayacağı üzere, geçtiğimiz 28 ekim pazartesi günü sabahı Panama bandıralı "MSC Teresa" adlı dev konteyner gemisi Çanakkale Boğazı'ndan geçiş yaptı. Mısır’ın Akdeniz kıyısında ve Süveyş Kanalı yakınlarında yer alan Port Said Limanı’ndan gelip Kocaeli’nin Yarımca Limanı’na giden 365.8 metre uzunluğunda ve 51.3 metre genişliğindeki, 153 115 grostonluk, 2011 yılı Geoje (Güney Kore) doğumlu koca gemiye 61 kilometre uzunluğundaki boğazdan 4 saate yakın süren geçişi esnasında, Çanakkale Kıyı Emniyeti Müdürlüğüne ait 580 grostonluk, 2004 yılı Alaybey doğumlu "Kurtarma-4" ve 786 grostonluk, 2011 yılı Yalova doğumlu "Kurtarma-9" römorkörleri refakat etti. Çanakkale Boğazı, “MSC Teresa”nın Marmara Denizi’ne doğru kendinden emin ilerleyişi sırasında, güvenlik amacıyla tek yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldı. Ağır kargo taşımacılığında kullanılan konteyner gemileri, uluslararası ticari yük nakliyatında diğer taşımacılık araçlarına kıyasla maliyetleri önemli oranda düşürdüklerinden ötürü çoğunlukla tercih edilmektedirler.
2014 senesinden bu yana, “A.P. Moller-Maersk Group”un ardından dünyanın 2’nci en büyük konteyner hat operatörü unvanına sahip “MSC [Mediterranean Shipping Company]” ülkemiz ticari denizcilik sektörünün de hiç yabancısı olmadığı bir şirket. 1970 yılında Napolili kaptan Gianluigi Aponte tarafından tek bir şileple (MSC Patricia) kurulan MSC’nin bugün farklı boyutlarda ve farklı taşıma kapasitesinde toplam 520 konteyner gemisi bulunmakta. İlk gemisi adını (Patricia), şirketi binbir zorlukla eşi Rafaela ile birlikte kurarlarken, kendilerine ciddi mali destekte bulunan kayınvalidesinden almıştır. İkinci gemisine ise eşinin ismini vermiştir (MSC Rafaela). 1987 senesinde “Lauro Lines” şirketini satın alarak “MSC Cruises” adlı bir kruvaziyer şirketi de kuran kaptan Aponte halen “MSC Grandiosa” dahil 17 kruvaziyer gemisine sahiptir. 2017’den beri de gerek filo gerek personel (gemilerde ve kara ofislerinde çalışan toplam 30 523 kişi), gerekse de iş hacmi açısından “MSC Cruises” dünyanın 4’üncü büyük kruvaziyer şirketi konumundadır. Kruvaziyer dünyasının en modern ve dinamik filolarından birine sahip şirketin tüm gemilerinin isim annesi ünlü İtalyan film yıldızı Sophia Loren’dir. 2014 yılında, “MSC”nin bir gemicilik şirketler grubu olarak tamamının yönetim ve icra kurulu başkanlığı yetkilerini oğlu Diego Aponte’ye devreden kaptan Gianluigi Aponte artık sadece şirket başkanı olarak görev yapmaktadır. “Çizme” popüler lakaplı İtalya’nın Roma ve Milano’nun ardından 3’üncü en kalabalık şehri Napoli kökenli Aponte ailesinin deniz ticaretiyle olan ilk ilişkisi ise asırlar öncesine, ta 1675 senesine dek uzanıyor.
“MSC” ve onun yan kuruluşu “MSC Cruises”ın genel merkezi ilginç sayılabilecek biçimde bir deniz limanı şehri olan Napoli’de değil, denizle komşuluktan yoksun İsviçre’nin Leman Gölü kıyısındaki şık ve şirin Cenevre kentindedir ve “MSC” tek başına şu anda 5 kıtada ve Türkiye dahil 155 ülkede 493 ofis ve 70 000’i aşkın personeliyle hizmet vermektedir. Şirketin filosuna geçtiğimiz haftalarda dahil olan 2019 yılı “Samsung Heavy Industries” [Geoje/Güney Kore] tersanesi yapımı Panama bandıralı “MSC Gülsün,” 400 metrelik boyu, 60 metrelik genişliği ve 23 756 konteyner (23 756 TEU) taşıma kapasitesiyle günümüzün denizcilik kayıtlarına geçmiş, tartışmasız en büyük konteyner gemisidir [1 “TEU,” 20 feet’lik (yaklaşık 6 metrelik) ve 34 metreküplük hacme sahip bir konteyneri tanımlamaktadır. “TEU” terimi İngilizce “Twenty-foot Equivalent Unit” sözcüklerinin kısaltması olup, gemiler ve terminallerdeki konteynerlenmiş yükler için neredeyse yarım asırdır bir endüstri standardı olarak kullanılmaktadır]. “MSC Gülsün” tamamen Türkçe olan adını ise Tekirdağlı ünlü iş insanı ve Asyaport yönetim kurulu başkanı Ahmet Soyuer’in eşi Gülsün Soyuer’den alıyor. Bazılarınızın anımsayabileceği gibi, Ahmet Soyuer’in kızı Ela Soyuer “MSC” şirketler grubunun genç patronu Diego Aponte ile evli ve çift üç çocuklarıyla birlikte Cenevre’de yaşıyor. Başta, Asyaport Limanı’nın kuruluşuyla sürekli geliştirilmesi ve konteyner taşımacılığı olmak üzere “MSC”nin ülkemiz ticari denizciliğine en fazla yatırım yapan yabancı şirket olduğu rahatlıkla söylenebilir. Temmuz 2015'te faaliyete geçen Asyaport (Tekirdağ), yıllık elleçleme kapasitesine göre, Mersin Uluslararası Limanı (MIP)’nın ardından az bir farkla halen ülkemizin 2’inci büyük konteyner limanıdır. “MSC”nin “MSC Gemi Acenteliği Anonim Şirketi” adıyla şu illerimizde ofisleri mevcuttur: İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Eskişehir, Gaziantep, Gemlik/Bursa, İskenderun, Kayseri, Konya, Mersin, Samsun, Tekirdağ ve Trabzon.
Biz dönelim yeniden “MSC Teresa”ya! 14 036 konteyner (14 036 TEU) taşıma kapasitesine sahip dizel motorlu geminin toplam itiş gücü 72 240 kW (96 875 BG) olup, maksimum hızı satte 24.1 deniz milidir. Gemi 2011 senesinde Güney Kore’nin Geoje şehrindeki “Daewoo Shipbuilding & Marine Engineering Co Ltd” şirketi tersanesinde inşa edilmiştir. “MSC Teresa,” 28 Ekim 2019 günü akşamüstü vardığı Yarımca Limanı’ndan sonra sırasıyla Ambarlı-Kumport, Tekirdağ-Asyaport ve İçdaş-Çanakkale limanlarına uğrayıp, İçdaş Limanı’ndan sonraysa yine Çanakkale Boğazı yoluyla önce Yunanistan’ın Perama Limanı’na ve oradan da 5 Kasım günü içerisinde Yunanistan’ın Pire Limanı’na ulaşmıştır. 6 Kasım günü öğle üzeri Pire’den ayrılan gemi Doğu Akdeniz’deki seyrini takiben, en geç gece yarısından az sonra (yani 8 kasım gününün ilk saatlerinde) Mısır’ın Süveyş Limanı’na yanaşacak ve daha önceden belli olan sefer programını sürdürecektir.
Sevgili “MSC Teresa,” yolculuklarının fırtınasız ve problemsiz geçmesini diler ve eğer fırsat doğarsa, gelecek defaya sadece Çanakkale Boğazı’na değil, İstanbul Boğazı’na da beklerim.
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.