Bursalı otomotivciler Ar-Ge’ye yoğunlaştı

Bursalı otomotivciler üretimi yerlileştirmek, verimliliği ve katma değeri artırmak için Ar-Ge’ye yoğunlaştı. Kentteki firmalarının pek çoğu çevreci,...

Bursalı otomotivciler üretimi yerlileştirmek, verimliliği ve katma değeri artırmak için Ar-Ge’ye yoğunlaştı. Kentteki firmalarının pek çoğu çevreci, tasarruflu, geleceğin otomobillerine imza atıyor.

Bursa’da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı 19 resmi Ar-Ge merkezi bulunurken, bunların 16’sı otomotiv ana ve yan sanayi firmalarında yer alıyor. Resmi Ar-Ge merkezi statüsünde olmayıp araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürdüren 260 firmanın da büyük çoğunluğu yine otomotiv sektörüne bağlı çalışıyor.

Bursa’da Ar-Ge ve inovasyon alanında kent dinamiklerine olumlu etkileri olan bir diğer kuruluş ise Uludağ Üniversitesi Görükle kampüsünde 500 dekarlık alan üzerinde kurulu olan Ulutek AŞ. Burada yer alan 87 firmanın yüzde 16’sı otomotiv sektörüne yönelik geliştirmeler yapıyor.

‘Türkiye OEM’lerin Ar-Ge üssü olabilir’

Türkiye’nin otomotiv endüstrisindeki rekabetçiliğini ve ihracatını devam ettirebilmesi için üretim yapmasının yeterli olmayacağına dikkat çeken Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, katma değer ve yenilik yaratılmasının önemine vurgu yaptı. “Rakip ülkeler çıkıyor, çıkacak da” diyen Sabuncu, “Türkiye bazı ürünlerde ve bazı bölümlerde OEM’lerin Ar-Ge üssü olabilir. Ülke olarak çok iyi, rekabetçi, verimli üretiyoruz. İşçilik maliyetleri avantajımız var ama bu uzun süre sürdürülemez” dedi. Sabuncu, OİB’in her yıl düzenlediği “Türkiye Otomotiv Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı ve Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması” ile sektöre yön vererek, yeni tasarım ve geliştirmelerin ticarileşmesinde önemli rol oynadığına işaret etti.

3. Geleneksel Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı’nın önümüzdeki yılki sloganını ‘Parçaları Buluşturan Pazar’ olarak açıklayan Orhan Sabuncu, ‘3. Geleneksel Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması’nın ise ‘Tasarım yoluna çık, yolun açık’ temasıyla gerçekleşeceğini belirtti.

‘Tasarım yetkinlikleri geliştirmeli’

Sabuncu, 2023 yılı hedeflerine ulaşmak için otomotiv endüstrisinin Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapması ve tasarım yetkinliklerini geliştirmesi gerektiğini kaydetti. Ancak bu sayede katma değeri yüksek araç, aksam ve parçalar üretebileceğinin altını çizen Orhan Sabuncu, Türkiye’nin inovasyon ve rekabetçilik sıralamalarında üst sıralara çıkmasının bu şekilde sağlanabileceğini savundu.

Şirketlerin öncelikli hedefi cirodan Ar-Ge’ye aktarılan kaynağı daha da artırmak

Tofaş, global ölçekte Ar-Ge gücüyle rekabet ediyor

Tofaş CEO’su Kamil Başaran, Ar-Ge’nin Tofaş bünyesinde öncelik verdikleri ve büyük yatırımlar yaptıkları alanların başında geldiğini söyledi. Tofaş olarak, 10-20 yıl sonrasını planladıklarına dikkat çeken Başaran, “Ar-Ge’ye çok önemli yatırımlar yaparak, ürün ve teknoloji geliştiriyoruz. Küresel markalara üretim yaptığımız, fikri ve sınai hakları Tofaş’a ait olan MCV (Fiat Fiorino, Citroen Nemo ve Peugeot Bipper) ve Doblo projeleri, Tofaş’ın Ar-Ge’si tarafından geliştirildi. Her yıl ciromuzun en az yüzde 3’ünü Ar-Ge’ye ayırırken global ölçekte özellikle de Orta Avrupalı rakiplerle, yalnızca üretim maliyetleri konusunda değil, Ar-Ge gücümüzle de rekabet ediyoruz. Ar-Ge yetkinliğinin artırılması için, co-design çalışmaları yapıyoruz.  1. Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde, “en çok işbirliği yapan” Ar-Ge Merkezi ödülüne layık görüldük. 2013’te üniversiteler ile 37 araştırma projesini yönetiyoruz” diye konuştu. Türkiye’de ilk kez, araçlarda 50 kiloluk bir hafifleme sağlayacak CNG tanklarının kompozit malzemeyle geliştirilmesi projesi üzerinde çalıştıklarına dikkat çeken Kamil Başaran, ayrıca Ar-Ge Merkezi’nde alüminyum ön çarpma traversi, taşıtlararası haberleşme sistemi, teker içi elektrik motoru, yenilikçi eşya gözü gibi çalışmalarının da bulunduğunu dile getirdi.

Young: Otomotive inovatif yaklaşımlarımız devam ediyor

Bosch’un Türkiye’deki 3 Ar-Ge merkezinden biri Bursa’da bulunuyor. Otomotiv endüstrisine yönelik geliştirmeleri burada yapan Bosch, son 3 yılda Ar-Ge’ye 66 milyon euro kaynak ayırdı. 2015’e kadar 6 milyarı aşkın cihazın ve 7.3 milyar insanın internete bağlı hale gelmesinin beklendiğini kaydeden Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young şunları söyledi: “Otomotiv sektöründe inovatif yaklaşımlarımız devam ediyor. Sürücüye düşen işi yavaş yavaş teknolojiye aktarıyoruz. Önümüzdeki dönemde göreceğimiz bir başka yenilik ise, sürücülerin akıllı telefonları ile direksiyona dokunmadan, hatta araçlarının içerisinde bile olmaya gerek kalmadan park etmelerini sağlayacak bir sistem. Dizel ve benzin yakıt sistemleri, emisyon işleme sistemleri, hibrit taşıt altyapıları ve sürüş destek, güvenlik ve eğlence sistemleri alanında tüketicilerin beklentilerini karşılamaya yönelik geliştirmeler üzerinde çalışıyoruz.” 2015 yılında üretilecek olan araçların çok üstün düzeyde teknolojilerle donatılmış olacağını savunan Steven Young, otonom sürüş teknolojisinin yavaş yavaş kontrolü ele alacağını, otomatik park desteğinin de bir başlangıç olduğunu dile getirdi.

Grammer, cirosunun yüzde 3’ünü Ar-Ge’ye ayırıyor

Grammer’in Türkiye fabrikası Ar-Ge çalışmalarına verdiği önemle her yıl pazar payını artırıyor. 2010 yılından bu yana Ar-Ge merkezi olarak faaliyet gösteren Grammer, Almanya’daki Ar-Ge merkezi için de proje geliştiriyor. 60 kişinin istihdam edildiği Ar-Ge merkezinde 2010 yılından bu yana 25 ile 30 arasında proje hayata geçirdiklerini belirten Grammer Türkiye Genel Müdürü Bülent Sevinç, her yıl Ar-Ge’ye toplam cironun en az yüzde 3’ünü ayırdıklarını kaydetti. Halihazırda sürdürülen 15 proje olduğunu, önümüzdeki yıl devlet destekli iki yeni projeye başlayacaklarını aktaran Bülent Sevinç, bugüne kadar tamamlanan projelerin müşteri talepleri doğrultusunda ticarileşerek katma değer yaratan bir ekonomik değere dönüştüğünü ifade etti. Üniversite sanayi işbirliğine büyük önem verdiklerini vurgulayan Sevinç, bu kapsamda Uludağ Üniversitesi’yle hem geçmiş dönemde hem de şu anda projeler yürüttüklerini dile getirdi. Sevinç, ağırlığı azaltılmış yolcu koltuğu alanında çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Valeo, 2030’un akıllı arabalarını belirleyecek

Dünya genelinde Ar-Ge çalışmalarına 1 milyar euro yatırım yapan Valeo, aldığı siparişlerin yüzde 30’undan fazlasını, inovatif ürün ve teknolojilerinden elde ediyor. Valeo, dünya çapında düzenlediği inovasyon yarışmasıyla 2030’un arabalarını daha akıllı ve kolay kullanılabilir hale getirecek ekipmanların bugünden tasarlanmasını hedefliyor. 2011 yılından bu yana Ar-Ge merkezi olan Valeo’nun otomotiv endüstrisi için, özellikle CO2 emisyonlarının azaltılmasına yönelik olarak, parça, entegre sistem ve modüllerin tasarımı, üretimi ve satışına odaklı bağımsız bir endüstriyel grup olduğuna vurgu yapan Valeo Türkiye Ülke Direktörü Burak Akın, geçen yıl yüzde 8,2’lik büyümeyle dünya genelinde 11,8 milyar Euro ciro elde eden Valeo’nun Ar-Ge’ye 1 milyar euro yatırım yaptığını söyledi. 90. kuruluş yılını kutlayan Valeo’nun üniversite öğrencileri arasında dünya çapında bir “İnovasyon Yarışması” düzenlediği bilgisini veren Akın, yarışmanın hedefinin ‘2030’un arabalarını daha akıllı ve kolay kullanılabilir hale getirecek ekipmanları bugünden tasarlamak’ olduğunu aktardı. Akın, kazanan takımın 100 bin euro para ödülüyle ödüllendirileceğini ifade etti.

Beyçelik, sıcak şekillendirme kalıplarını ilk üreten firma oldu

Otomotiv endüstrisindeki yoğun rekabetten Ar-Ge çalışmalarıyla sıyrılmayı başaran Beyçelik Gestamp, 2009 yılından bu yana resmi Ar-Ge merkezine sahip. Çalışmalarını küresel arenaya taşımayı hedefleyen Beyçelik Gestamp,  Ar-Ge yetkinliği sayesinde sıcak şekillendirme kalıplarını Türkiye’de ilk üreten ve ilk ihraç eden firma oldu. 4 yılda 41 proje hayata geçirerek ticarileşmesini sağlayan Beyçelik Ar-Ge merkezinde 72 kişi istihdam ediliyor. Beyçelik Gestamp CEO’su Baran Çelik, faaliyet gösterdikleri sac şekillendirme alanında hem teknolojik ürün geliştirme çalışmalarını fabrika bünyesine entegre etmek; hem de verimlilik arttırıcı iyileştirmeler için Ar-Ge çalışmalarına odaklandıklarını söyledi. Çelik, “Ar-Ge merkezi ile bir ürünün tasarlanması, geliştirilmesi evrelerini daha uygun maliyetlere yapabildik. Böylece daha rekabetçi olduk. Aynı zamanda tasarım kabiliyeti ve verimlilikleri artırdık. Özel prosesler tasarlıyoruz. Dünyada uygulanmamış özel prosesler üretiyoruz. Birkaç prosesi tek proseste üretmek için çalışıyoruz. Ana sanayilerle co-designer’lık yapmanın yanı sıra üniversite-sanayi işbirliklerimizi de kuvvetlendirdik” şeklinde konuştu.

 Ermetal’in otomotivdeki geliştirmeleri ticarileşti

2011 yılından bu yana resmi Ar-Ge merkezine sahip olan ve burada 69 kişi istihdam eden Ermetal; otomotiv teknolojileri, sac metal ve kalıp teknolojileri, polimer teknolojileri, büro mobilyaları ve ergonomi gibi birçok farklı disiplinlerde çalışmaların sergilendiği bir yapıya sahip. Ermetal CEO’su Yesari Süalp, otomotiv alanında da yaptıkları geliştirmelerin Ford Transit Maxi, Ford Tourneo, Ford Cargo, Renault Clio IV ve Renault Zoe projeleriyle seri üretime geçtiğine işaret etti. Küresel otomotiv sektöründe maliyet ve kalite anlamında rekabet gücünü iyileştirmeyi ve eş tasarım (co-design) yetkinliğini artırıp, ana sanayinin yalnız üretimde değil; tasarım ve doğrulama süreçlerinde de ortağı olmak istediklerine dikkat çeken Süalp, bu yıl toplam cironun yüzde 1,8-2’sini Ar-Ge harcamalarına ayırdıklarını önümüzdeki yıl ise yeni projelerle yüzde 2-3 bandına çıkaracaklarını anlattı.

Major SKT, 2013 yılı içinde 5 proje tamamladı

62 uzmandan oluşan Ar-Ge ekibine sahip Major SKT Ar-Ge Merkezi hem gelen talepler hem de yeni ürünler geliştirme hedefi doğrultusunda projeler yürütüyor. Bu yıl 5 proje tamamlayan, 10 projeye devam eden Major SKT’nin hedefi üretim yaptığı koltuk ve koltuk mekanizmaları alanında katma değerli ürünler yaratmak. Major SKT Ar-Ge Merkezi’nin Mayıs 2012’de kurulduğunu söyleyen Proje ve Ar-Ge Direktörü Mükremin Eraslan, şirketin toplam cirosunun yüzde 1’ini Ar-Ge çalışmalarına aktardığını ve bu oranın artırılmasının hedeflendiğini belirtti. Eraslan, en son çalışmaları arasında antibakteriyel koltuk projesi bulunduğunu, Uludağ Üniversitesi ile ortak yürütülen projenin TEYDEB başvurusunun yapıldığını ve bugün ülkemizde hiçbir araçta bu özelliğe sahip koltuk kullanılmadığını anlattı. Esra Özarfat - Dünya

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Otomotiv Haberleri

Erkport, Yalova Limanı’na 8 bin araçlık otomotiv terminali kurdu
"Kamyon ihracatı sert düştü, otomotivde kriz kapıda"
Alman devi ZF, üretimini Türkiye’ye kaydırmaya karar verdi
Mercedes'ten Gebze'ye lojistik merkez
Financial Times: Çinli markalar limanları otoparkları gibi kullanıyor