Karadeniz’de ro-ro taşımacılığı farklı bir düzende gelişiyor. Avrupa’ya çalışan ro-rolarda treylerleri çekiciler karşılarken, Ukrayna ve Rusya’da genelde komple araç taşınıyor. Çünkü, kimse tek başına treylerini Rus ya da Ukraynalı bir firmaya emanet etmek istemiyor. Sürücünün TIR’a bekçi olarak bindiğini söylersek abartmış olmayız. İşte Cenk Group da, bu zafiyeti yıllar önce keşfederek taşımacılık düzenini buna göre dizayn etmiş. Yalnızca araç taşınabilen ro-ro yerine, yolcunun da taşınabildiği Ro-Pax tipi gemilerle yola çıkmış. Bu doğru seçimin getirisini de her yıl doluluk ivmesini artırarak almış.
Cenk Group Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Yiğit Yener ile Karadeniz’de yapılan ro-ro taşımacılığını ayrıntılarıyla konuştuk.
- Ro-Pax gemilerin Ro-Ro gemilerinden farkı ne? Avantajları var mı?
İşin içine yolcu girdiği zaman maliyet çok daha artıyor. RoRo Yolcu gemileri(RoPax) aslında Avrupalı’nın icadıdır. Adalara yolcu ile beraber aracını da ulaştırmak için ortaya çıkmıştır. Bizim gemilerimizde sürücü dinlenir, uyur 3 öğün yemeğini yer. İnince de gayet dinç bir şekilde aracının başına geçer.
- Zonguldak limanından kalkıyorsunuz. Kalkıştan Ukrayna’ya varana kadar süreç nasıl gelişiyor?
Zonguldak ile Ukrayna’nın Chernomorsk limanına haftada 3 kez karşılıklı sefer yapılıyor. Hava uygun olduğunda 20 saatte varılıyor. Sürücü, evraklarını teslim ediyor. Biz de onun vekaletiyle gümrük işlemlerini yapıyoruz. Ardından TIR’ını park ediyor, kamarası bellidir yerini bulur ve yatar. Üç öğün yemeğini yer, kahvesini içer, televizyonunu izler. Ama artık şoförlerimiz de çok bilinçlendi, en ufak bir eksik de durumu bildiriyor, bu da bizi memnun ediyor. Çünkü, eleştiren insan gemiyi de kirletmez. Şoförler eskisi gibi değil, laptoplarıyla geliyorlar, filmlerini izliyorlar. Kimseyi şoför salonunda bulamazsınız. Biz sürücülerimizden çok memnunuz. Zaten onlar bizden değil de, genelde birbirlerinden şikayetleri oluyor. Türk personel kullanırız, aşçımız da Türk’tür. Türk personel çok daha titiz ve dikkatli oluyor. Gemilerimiz Türk bayraklı. Maksimum 80 TIR taşıyabiliyoruz. Yolcu kapasitemiz de 135. Turist sayısı da 10’u geçmez. Genelde 80 TIR ile 90 sürücü taşırız. Eskiden Kamaz’lar Maz’lar vardı, bindirip çıkıyorlardı yola. Ama şimdi bir Euro 5 mecburiyeti var. Euro 5 TIR’lar da 150 bin Eurolar mertebesinde. Bizim en büyük vaadimiz, TIR’ı park ettin, gidip yatağına yattın. TIR’ın, lastiğin, şanzımanın eskimiyor. Kaza riskin yok. Şoförün belli bir saat uyuması lazım, gemide uyurken, belli bir mesafeyi de kat etmiş oluyor. Birçok yerde daha yeni yeni otobanlar yapılıyor, yollar bizdeki gibi kaliteli değil. O nedenle denizyolu daha uygun bir ulaşım şekli.
- Ukrayna’ya karadan ve denizden gitmenin kıyaslamasını yapar mısınız?
Karayoluyla gitse Ukrayna’ya varmak için yaklaşık 1.000 km’yi aşkın yol alacak. Ama bu o kadar kolay değil. İstanbul’dan çıktı, Kapıkule’ye geldi, Bulgaristan’a geçecek, o kapıyı geçmek her zaman öyle kolay olmuyor. Bazen 2-3 gün bekleyebiliyorsunuz. Oradan çıkıyor Bulgaristan-Romanya arasında 1 gün bekleyebiliyor. Oradan Moldova 4-5 gününüzü alıyor. Bu kapılardan ne kadar hızlı geçebileceğiniz de taşıdığınız yük ile doğru orantılı oluyor. Hiç bekleme yapmasa dahi o yol iki gün sürer. Çünkü, şoförün belli saatlerde araç kullanma, belli saatlerde dinlenme mecburiyeti var. Ben ise 3 saatte Zonguldak evrakını yaparım, 20 saatte karşıya geçer. 3 saat de Ukrayna evrakını hazırlarım. Tüm bu işlerin toplamı 26, maksimum 28 saat sürer.
- Zonguldak harici limanlardan da çıkış yapma planlarınız var mı?
Rusya ve Ukrayna hatlarını kuran ve bu tecrübeyle yoğrulmuş isabetli ve hızlı karar alabilme yeteneğine sahip aile şirketiyiz. Bir müşterimiz aradı, kara kapılarında 1.000 dolar rüşvet alındığını söyledi. Hemen bir gemiyi Samsun’a koyduk. Novorossisyk-Samsun arası çalışmaya başladı. 3-4 ay çalışmanın ardından gemiyi geri aldık. Zonguldak Limanı’ndan çıkış yapıyoruz ama Samsun’dan da gönülden kontratlıyız. Daha önce de Haydarpaşa Limanı’ndan çalışırdık. Şu anki konjonktür Türkiye’nin ortası olan Zonguldak’tan bir hat gerektiriyor. Biz de gereğini yapıyoruz.
- Yeni gemi yatırımınız olacak mı?
Biz, gemi yatırımını en son 2004’te yaptık. Piyasa da aslında büyümeye çok müsait. 3 yıldır agresif bir şekilde yeni Ro-Pax gemi arıyoruz. Eğer yeni bir Ro-Pax edinebilirsek başka limanları da değerlendirmeye alacağız. Yeni yapılan tüm Ro-Pax’lar Avrupa’ya uygun fast ferry olarak dizayn edilmiş; 26-27 knot sürat yapıyorlar. Bu da çok fazla yakıt harcamak anlamına geliyor. Bizim rekabetçi olabilmemiz için 4-5 saat erken gelmemiz değil, daha ucuz navluna hizmet vermemiz değerlidir. O yüzden gemi bulamadık, Çin’de yeni yaptırabilir miyiz diye araştırıyoruz.
- Siz Zonguldak Limanı’nı kullanarak şehre de marjinal bir katkı sağlıyorsunuz. Yöre halkıyla aranız nasıl?
Personelimizin büyük bölümü Zonguldak lı. 25 Yıldır nice genç arkadaşımızı bu gemilerde staj yaptı, kaptan, süvari ve çarkçıbaşılık kariyerine bizim gemilerimizde başladı.
Zonguldak’taki ticaretin en büyük hareketliklerinden biri limandan geliyor. Ben de yalnızca geçen yıl 150 sefer gerçekleştirmişiz. Bu 15,000 şöförün yaklaşık 10 günlük ihtiyacını şehirden karşılaması demek.
Bir şoförün 100 dolar harcamadan çıkmadığını düşünürsek, bölgeye önemli bir maddi katkı sağladığımız ortaya çıkar. Gemilerimizle 60.000 palet kadar yaş sebze ve meyve taşıması yapıyoruz, 100 den fazla nakliye irtibat bürosu, gümrük komisyoncusu, surveyör vs gibi faaliyet gösteren firma Zonguldakta ofis oluşturmuş durumda. Yıllar içinde Zonguldak esnafı gibi sosyal, Ticaret Odası gibi kamusal kurumlarla bir gönül bağımız var. Ama yeni alınması muhtemel bir gemi durumunda liman kapasitesinin 150 metre olması ve bizim alacağımız geminin de en az 180 metre olması nedeniyle o gemi için başka bir liman düşüneceğiz.
- Anladığımız kadarıyla %100’e yakın bir doluluk oranıyla çalışıyorsunuz. Peki bugünlerde tüm piyasanın şikayet ettiği dönüşte sorun var mı?
Yolcu bazlı RoRo taşımacılığında tam doluluk demek aslında %85 ortalamayı sağlamaktır.
İhracat ve Ticaret hertürlü ekonomik gelişmelerden etkileniyor. İnşaat sektörü göz bebeğimiz. Onların katıldıkları büyük ihalelerdeki başarıları veya kayıpları bile hattımızı etkilemektedir.
Ukrayna’daki en kaliteli hizmetin mimarı Türkler olduğunu gururla takip edip elimizden geldiğince bu firmalar çözüm ortağı olacak sistemler geliştirmekteyiz. İnşaat firmaları da bize büyük canlılık katıyor.
- Gemileriniz hangi bayrağı taşıyor?
Yolcu taşıyabilen Ro/Ro gemilerimiz. Cenk A ve Cenk Y gemileri Türk bayraklı.
Gemilerimizin özel amaçlı olduğunu Türk bankacılık mevzuatı algılamaktan halen çok uzakta, ezberleri yaş ve tonaj üzerine kurulu. Yabancı bankalar Türk bayraklı gemileri finanse etmekten ipotek mevzuatımız nedeniyle imtina ediyorlar . Bu gemilere sadece yabancı bankalar dan kredi bulabildik, 5 yıl boyunca yabancı bayrakla çalıştırdık ve kredisi bitince Türk bayrağı çekebildik.
Gemileri ilk aldığımızda ve kredisi bitene kadar Türk bayrağı çekemiyoruz. Bu tür gemilerin çevresel ve askeri önemi olduğundan tüm Avrupa filosu kendi devletlerinden maddi ve manevi destek görürler. Biz de herhangi bir destek yoktur, aksine mevzuat Türk bayraklı gemilere büyük oranda işletme maliyeti yüklemektedir. Türk ticaret filosu son 10 yılda bayrağını 10 misli kaybetmiştir.
Bayrak sevgisinden başka Türk bayrağı taşımanın hiçbir ticari nedeni maalesef yoktur. Türkiye nin yegane araba taşıyıcısı olan gemimiz ‘Cenk Car’ maalesef Malta bayraklı.
Son 10 yıl ortalamasında Türkiye yılda yılda 800.000 yeni araba/araç üretiyor bunun yarısından fazlasını ihraç ediyoruz, bir o kadarda ithal ediyoruz. Ancak üretim ve ticaret te yerli ortakların kontrolünde değil. Bugüne kadar yegane hissettiğimiz destek Oyak grubundan gelmiştir ki bu nedenle OMSAN yönetimine müteşşekiriz.
- Geçtiğimiz günlerde UND’nin de talebiyle dönüş navlunlarında indirime gittiniz. Piyasa bunu nasıl karşıladı?
UND nin resmi talebinden önce bu güzide kuruluşumuzun doğal üyesi olan müşterilerimizle zaten bu indirimin taleplerini değerlendiriyorduk. Mecburiyeti sezinlediğimizden gereğini yaptık.
Rusya ya ilhakından önce, Kırımın Zonguldak’tan 200 mil civarı uzaklıktaki limanlarına çalışmaktaydık ve standart TIR taşıma ücretini USD 700 olarak belirlemiştik. Halbuki şu anda çalıştığımız Ukrayna limanı 300 mil uzakta ve ortalama navlunumuz USD 825.
Gidiş Dönüş 150 seferde 30.000 deniz mili daha fazla yol yapmakta olan gemilerin şöför konaklama maliyeti iki misline çıkmış durumda. Yani Navlun en az USD 1000 olmalı. Ancak ve maalesef nakliyecimizin kara nakliye navlunu aynı ve araç çalıştırma masrafları artmış durumda. Dolayısı ile Tır taşımalarında %8 kar oranı ile çalışmaktayız. Proje ve paletli yüklerln kombinasyonu ile işimizi yürütmekteyiz.
- Sizin de ilk çıkış limanınız olan Haydarpaşa, şu an içler acısı bir durumda. Zonguldak’ın da TTK zarar ediyor gerekçesiyle kapatılması gündemde. B planınız var mı?
Biz limanlara bir zarar gelecek diye diken üstünde duruyoruz. Haydarpaşa otel olacak denildiğinde inanılmaz üzülmüştüm. O güzelim limanda şimdi in cin top oynuyor. Bence Türkiye’nin en başarılı ve vatansever liman müdürü Haydarpaşa’dadır. O adamın günahı ne? Haydarpaşa taşınıyor, kapanıyor dediler önce Ekol, ardından başkası gitti. Liman müdürüyle konuştuğumuzda, “Bu yıl 10 milyon dolar kazandık, seneye 15; vinç alıyorum daha sonra 25 olacak” derken gelinen duruma bakın! Bütün herkes kaçtı. Liman da kapanmadı, peki ne gerek vardı buna…? Şimdi aynı şey Zonguldak için söyleniyor. Bize “Filyos Limanı’nı yapıyoruz, Zonguldak’ı kapatacağız” dediler, biz de yatırımlarımızı ona göre revize etmek durumunda kaldık. Eğer böyle bir karar alınırsa tabii ki bir başka limandan kalkmak durumunda olacağız. Bu da muhtemelen Karadeniz’de olur.
Selçuk ONUR - LOJİPORT