Cennete yolculuk

Doğal mimarinin en mükemmel yontularıyla işlenerek kainatın bize armağan ettiği o harika doğa parçası Gökova'nın çam ağaçlarıyla örtülü yemyeşil kara parçası ile kucaklaşması, gerdanlık gibi sıralanmış koylarındaki muhteşem görüntüler zaman kavramını hayal dünyamızın gizemleri arasında sonsuz yolculuğa uğurluyor. Gündüzü geceye kavuşturan, geceyi gündüze hasret bırakan yaz düşlerimizin sıcak esintileri arasında duygu selimizin esaretine kapılıp gidiyoruz. Sukunetin maviye büründüğü yerde ufkun henüz keşfedilmemiş yüzüne doğru huzur içinde demir alıyoruz. Deniz karıncaların üzerinde yürüyebileceği kadar sakin ve sessiz. Teknenin baş bodoslamasında yarılan cam gibi suların bordolarda şakırdayan hışırtıları arasında mitolojik tanrıların kahramanlık öykülerini dinlemek bizleri yaşadığımız bu karmaşık dünyanın anaforlarından alıp başka diyarlara götürüyor. Denizle yaşamın buluştuğu en uç noktadaki pencereden kainatı seyrederken doğanın varoluşundaki o inanılmaz güzellikteki, o muhteşem zenginlikteki yaratıcı gücünü çok daha farklı bir anlayışla gözlemliyor ve değerlendiriyoruz. Doğa güzelliği ve tarihi dokusu ile cennetten bir köşe oluşturan Gökova'nın iç içe geçmiş doğal görüntüleri arasında seyir yaparken hayatımızın iz düşümünün son noktasını burada çiziyoruz. Doğanın estetik dizaynının görsel formadlarının karmaşaları arasında varoluşumuzun ebedi huzurunu yaşıyoruz. Sentetik yaşamın kokuşmuş bütün çirkinliklerinden, kaybolmuş en anlamlı insani değerlerden ve insanoğlu egosunun yok edici çılgın projelerinden uzak olabilmenin mutluluğu ve rahatlığı içindeyiz. Yaşamı bize çekilmez bir hale getiren o iğrenç kent kültüründen kendimizi soyutlayarak gerçek kimliğimizi sorguluyoruz. Doğanın, saklı koylardaki aşk kaçamaklarının sırları arasında deniz perilerinin ateşli danslarını izlemenin inanılmaz keyfini yaşıyoruz. Bize yaşam gücü veren, ruhumuzu dinlendiren ve yaşamı sevdiren mavi tenli sevgilimizin kolları arasında edebi duyguların şiirsel dinletileriyle uyanmanın büyüsü içindeyiz. Cennetin yeryüzündeki iz düşümü, dört mevsimin harmanlanarak kainata açılan penceresi, koyların hükümdarı Gökova'da tekne ile seyir yapmak, rüzgarlarıyla yelkenleri harmanlamak, bir köşesinde uykuya dalmak, nefes almak inanın yaşayabileceğiniz en uçuk duygulardan birisidir. Gökova sizleri kucaklamayı bekliyor.