Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na (WWF) göre ormanlar yeryüzündeki en büyük karbon deposudur ve orman tahribatı, kömür ve petrolden sonra en büyük üçüncü sera gazı emisyonu kaynağıdır. Sürdürülebilirlik sertifikasına sahip bu ormanlar, biyokütleyi arttıran, arazi restorasyonu sağlayan, toprak ve su kaynaklarını korur.
Daha yaşanılabilir yarınlar için çalışan CHEP, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir iş modeliyle doğaya ve gelecek nesillere katkı sağlayacak çalışmalarını sürdürüyor. CHEP, sıfır orman tahribi taahhüdü doğrultusunda kullandığı kerestelerin yüzde 100’ünü dünya genelinde sürdürülebilirlik sertifikasına sahip ormanlardan tedarik etme hedefini 2020 yılında gerçekleştirdi. Bu ormanların kar amacı gütmeyen Orman Sertifikasyonu Destekleme Programı (PEFC) ve Orman Koruma Konseyi (FSC) tarafından onaylanması gerekiyor. Bu iki kuruluş, yalnızca hasat edilen ağaçların yerine yeni ağaç dikme ve çevredeki topluluklar ve yerel yaban hayatı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olma açısından uluslararası en iyi uygulamaları takip eden işletmeleri onaylıyor.
CHEP’in 2015 yılında belirlediği “2020 Sürdürülebilirlik Hedefleri” arasında yer alan bu başarısı, Daha İyi İş Modelleri, Daha İyi Bir Gezegen, Daha İyi Toplumlar anlayışıyla BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik gerçekleştirilen çalışmalara dayanıyor.
Gelecek için önünde daha çok iş olduğunu biliyor
Daha İyi Bir Gezegen anlayışı kapsamında, CHEP’in önem verdiği konulardan biri de kendi operasyonlarının çevreye olan etkisidir. Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modeli sayesinde her sene yaklaşık 1,7 milyon ağacın kesilmesini önleyen CHEP, hedeflerini her zaman daha fazlasına ulaşmak üzere oluşturuyor. Bu yönde her yıl ihtiyaç duyulan yeni paletlere ve palet onarımına yönelik sorumlu malzeme tedariki politikasıyla ilerliyor.
LOJİPORT