Cenevre Otomobil Fuarı'nda görüşme fırsatı bulduğumuz Renault'un ikinci adamı Pelata, son dönemde Türkiye ile Fransız kamuoyunu çok meşgul eden, hatta içine Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin bile karıştığı Clio 4 üretimi konusunda net açıklamalar yaptı.
Clio 4'ün ana fabrikasının Bursa olacağının altını çizen Pelata, öngördükleri kapasitenin 280 bin adetlik üretim olduğunu belirtti. Bununla ilgili Türkiye'deki tedarikçilerle de temasa geçtiklerini ve fiyat teklifleri istediklerini anlatan Pelata, şöyle devam etti:
"Bu bizim planımızın ilk aşamasıydı ve değişmedi. Planımızın ikinci bölümü, Fransa'da üreteceğimiz elektirikli araç Zoe ile alakalı. Çünkü Zoe ile Clio 4 arasında bir müşteri tabanı paylaşımı söz konusu olabilir. Ama buradaki belirsizlik Zoe'nin satış hacmi. Şu anda kesin bir tahminde bulunamıyoruz. Dolayısıyla ön tahminlerimizi yaparken farklı senaryolar ürettik."
İKİ SENARYO VAR
İki ana senaryo üzerinde çalıştıklarını belirten Pelata, bu senaryoları şöyle anlattı:
"Birinci senaryomuz, elektrikli araç Zoe'nun çok fazla bir satış hacmi yapamaması. O zaman Clio 4 ile çok fazla bir müşteri paylaşımı olmayacak. Yani Zoe, Clio 4'ün çok fazla müşterisini kendisine çekemeyecek ve yıllık satış hedefi olan 350 bin adet için Bursa'nın kapasitesi yetersiz kalacak. Dolayısıyla Fransa'daki Flins fabrikamızda da Clio 4 üretmemiz gerekecek. Bu şekilde, az sayıda Zoe ve onun yanında Clio 4 üretimini Flins fabrikamızda gerçekleştireceğiz.
İkinci senaryomuz ise Zoe'nin satışlarının çok iyi gitmesi. Bu durumda Clio 4'ten 60-70 bin adetlik bir kayma meydana gelecek. O zaman da Bursa fabrikasının kapasitesi Clio 4 satışı için yeterli olacak."
FRANSA İSTEDİ YATIRIM ERKEN GELDİ
Fransız hükümetiyle yaptıkları görüşmeler sonucunda Clio 4'ün Flins fabrikasında da üretiminin hazır hale gelmesi için gerekli yatırımı gerçekleştirdiklerini ifade eden Pelata, Flins'de 100 bin Clio 4 üretimi yapabilir durumda olduklarını kaydetti.
Bu yatırımın maliyetinin 60-100 milyon euro arasında olacağı bilgisini veren Pelata, "Zaten her halükarda böyle bir karar çıkacaktı ama belki şimdi çıkmayacaktı, daha sonra çıkacaktı. Bize sorarsanız biz bu kararı bir yıl sonra almayı tercih ederdik. Fakat Zoe satışlarındaki belirsizlik nedeniyle herhangi bir zamanda bu yatırımı yapmaya mecburduk. Ancak ilk yönelimimizden vazgeçmedik. Clio 4 için ana üretim merkezi, ana fabrika Bursa olmaya devam edecek. Zoe için de başlıca üretim merkezi Flins fabrikası olacak" diye konuştu.
Pelata, Flins fabrikasında önceliği Zoe'ye verecekleri için Clio 4 üretiminin ilk olarak Bursa'da başlayacağını da sözlerine ekledi.
ELEKTİRİKLİ 4 MODEL GELİYOR
Renault'un elektrikli otomobiller konusunda yaptığı atağa da dikkat çeken Pelata, 4 ayrı modelin üretime hazırlandığını ifade etti. Bunun çok fazla yatırım ve iş anlamına geldiğinin altını çizen Pelata, "Şu anda lanse etmekte olduğumuz 4 aracın dışında hangi segmentlerin taşıyıcı ve gelecek vaat eden segmentler olduğuna bakıyoruz. Bir dizi ön projemiz halen devam ediyor" dedi.
NASIL ŞARJ EDİLECEK?
Pelata, elektirikli araçların nasıl şarj edileceği konusunda da şu bilgileri verdi:
"Bu konuda Renault'un öngördüğü üç yöntem var. Birincisi yavaş şarj yöntemi. Bu evde veya büroda yapılabilir. Eğer akü veya pil tamamen boşsa 4-5 saatte dolum yapılıyor. İkinci olarak hızlı dolum, yarım pil bir istasyonda 30-40 dakikada hızlı bir şekilde şarj ediliyor. Son olarak 'quick drop' dediğimiz, bir istasyonda 3 dakikada boş pilin dolu pille değiştirilmesi yöntemi."
2020'DE ARAÇLARIN YÜZDE 10'U ELEKTRİKLİ OLACAK
2020 yılında dünyadaki araçların yüzde 10'unun elektirkli araç olacağını düşündüklerini anlatan Pelata, ilk olarak Renault'un Nissan'la birlikte bu segmentte çalışmaya başladığını ve dolayısıyla en iyi sonucu alacaklarını ümit ettiklerini söyledi.
Pelata, "Renault'un o dönemdeki satışlarının yüzde 15 ile 20'sinin elektrikli araç düzeyinde olacağını tahmin ediyoruz. Daha önce elektrikli araca pek sıcak bakmayan üreticilerin de bu konuda yeni planları olduklarını görüyoruz. Yani bir kez daha otomotiv dünyasında rekabet çok sert olacak." dedi. ,
TUTUMLU TÜKETİCİ DÖNEMİ BAŞLIYOR
Konuşmasında Dacia'nın yaptığı yeni atağa da değinen Pelata, Dacia'nın Batı Avrupa'da, Türkiye'de ve Kuzey Afrika'da sağlam, güvenilir, iç mekanı iyi kullanılır otomobiller sunduğuna işaret etti. Bunu çok erişilebilir fiyatlarla gerçekleştirdiklerini savunan Pelata, şunları anlattı:
"Batı Avrupa'da Dacia Logan'ın lansmanı ile şunu tespit ettik: Artık Avrupalılar da daha yalın, fiyat açısından daha erişilebilir ama sağlam araç arıyorlardı. Yani biz bu araçların bir ihtiyaca tekabül ettiğini gördük ve bu nedenle Dacia gamını genişletmeye karar verdik.
Bir de Dacia'nın başarısının nedeni, gelişmiş ülkelerde çok büyük bir kesimin satın alma gücü iyileşmiyor. Dolayısıyla insanlar bütçelerini düzenlerken, otomobile ayrılan bütçe payı azalıyor. Biz bunun dipten gelen kalıcı ve uzun vadeli bir eğilim olduğunu düşünüyoruz. Benzer bir eğilim şu anda ABD'de de gerçekleşiyor. Çok cömert olmayan, cimri de değil ama tutumlu tüketiciler dönemi başlıyor."
HÜRRİYET