Dünyanın en büyük lastik ve orijinal ekipman tedarikçilerinden Continental, 39. Uluslararası Viyana Motor Sempozyumu'nda emisyon kontrolü alanındaki son yeniliklerini sundu. Continental’in görücüye çıkardığı teknolojilerin odak noktası, gelişmiş yanma ve egzoz emisyonu kontrol çözümleriydi. Araçların güç aktarma organlarının emisyon performansını daha da yükseltmek için çözümler üreten Continental’in öne çıkan teknolojileri arasında XL5 enjektör, Benzin Partikül Filtresi (GPF), Aktif Tahliye Pompası (APP) ve geniş bir kullanım alanına sahip ısıtmalı katalizör (EMICAT®) vardı.
Emisyon azaltma önlemleri farklı faktörlerden etkileniyor
Gerçek sürüş koşullarında emisyon azaltma önlemlerinin etkinliği çeşitli faktörlerden etkileniyor. Bu faktörler arasında, her biri egzoz gazı bileşimi üzerinde büyük etkisi olan sıcaklık, hızlanma tarzı, yol topografisi ve yakıt bileşimi yer alıyor. Tüm çalışma koşullarında kusursuz emisyon dayanıklılığı sağlamak için de bu farklı değişkenlere uygun stratejiler bulunması gerekiyor. Continental, bu stratejileri başarıyla üretiyor.
Continental’in çözümlerinde iki ana eğilim görülebiliyor. İlki, dizel ve benzinli motorlarda aynı stratejilerin kullanılabilmesi. Örneğin, artık sadece dizel motorlar için değil, benzinli motorlar için de bir partikül filtresi ve filtre yenileme sistemi gerekebilir. Continental’in benzinli uygulamalar için düşük filtre geri basınçlı bir çözümü de bulunuyor. İkinci eğilim ise, emisyon performansını daha da iyileştirmek için güç aktarım organlarının hibridizasyon potansiyelini sonuna kadar kullanmak.
Continental Yönetim Kurulu Üyesi ve Güç Aktarma Organları Grubu Başkanı José Avila, "Amacımız her durumda güçlü bir performans sağlamak. Bu nedenle, esnek sistem stratejilerimiz motor optimizasyonundan sensör sistemlerine ve egzoz kontrolüne kadar uzanmaktadır. Tüm dünyada araçların emisyon sınırlarına uymalarını sağlamanın tek yolu budur. Kusursuz emisyon dayanıklılığı ile de aynı şeyi kastetmekteyiz” diyor.
Sürekli düşük emisyonlar için daha esnek stratejiler
Kusursuz emisyon uyumluluğunun sağlanması, soğuk çalıştırmadan tam yüke kadar tüm potansiyel çalışma koşullarındaki gereksinimlere cevap vermek anlamına geliyor. Continental Yakıt ve Egzoz Yönetimi İş Kolu Katalizör ve Filtreler ürün serisi Müdürü Rolf Brück, "Örneğin, yolculuğun başında sürücülerin yokuş yukarı veya aşağı gitmesi, motor emisyonları açısından büyük fark yaratır. Hafif yükte kalkış veya ağır yükte yokuş yukarı kalkış gibi farklılıklar, elektrik ısıtmalı bir katalizör yardımıyla telafi edilebilir. Bu, egzoz gazı bileşimindeki büyük farklara rağmen emisyon kontrolünün hemen başlamasını sağlar” diyor.
Sürücü ve yol dışında, emisyonlar üzerindeki etkisi hafife alınan faktörlerden biri de yakıt kalitesidir. Brück, bu durumu "Testlerimiz, sadece Batı Avrupa'da benzin kalitesindeki değişikliklerin motor partikül emisyonlarını üç katı kadar etkileyebileceğini gösteriyor. Bu, yakıt bileşiminin kusursuz emisyon dayanıklılığı için giderek daha çok önem kazanan bir ön koşul haline gelmesini sağlıyor ki bunun üzerinde halen çalışmaktayız." diye açıklıyor. Motor ve egzoz emisyonu kontrolünden oluşan genel sistemin, bu tür değişikliklere uyacak şekilde özel olarak tasarlanması gerekiyor. Emisyon performansı, gelecekte dizel yakıtlarda OME (oksimetilen eter) gibi sentetik karbonsuz katkı maddelerinin kullanılmasından da etkilenecektir. Continental'in dizel motor donanım testlerinin gösterdiği gibi, sıcaklık ve hız profillerindeki farkları yönetmek için 48V hibrit güç aktarma organlarının elektrik enerjisinden yararlanmak mümkün. İçten yanmalı motorda elektrik enerjisi ile tork piklerini önlemek, yakıt tüketimini ve NOx emisyonlarını da azaltabilir. Her iki parametre de güç aktarma organlarının elektrifikasyonu ile optimize edilebilir.
Brück, "Sensörler ve yerleşimleri dahil motordan ve egzoz kontrol sisteminden geliştirme yöntemlerinin kendilerine odaklanarak, her durumda emisyon dayanıklılığına sahip bir araç geliştirmek mümkün. Yeni geliştirme araçları, Gerçek Sürüş Emisyonu döngülerine dayanan ilk aşama testlerine ışık tutuyor. Tüm sistemi başından itibaren tüm olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlamanın tek yolu bu.” diye açıklıyor.
Benzinli motorlara bakıldığında Continental, soğuk çalıştırmada manifold duvarında yakıt yoğuşmasını düzenleyen XL5 enjektörüyle motor emisyonlarını azaltmaya yardımcı oluyor. Yine de bu tür yüksek verimli yanma prosesine sahip motorlar bile hala partikül emisyonları üretiyor. Bu nedenle artık daha çok benzinli araçta Benzin Partikül Filtresi (GPF) bulunuyor. GPF filtresindeki partikül yükü belli bir seviyeyi aştığında filtrenin yenilenmesi gerekiyor. Continental, filtre yenilemesini iki şekilde iyileştiriyor. İlk olarak Continental GPF, düşük geri basıncına rağmen, mevcut yönetmelikte tanımlanan 23 nm partikül büyüklüğü eşiğinden daha iyi performans göstererek çok daha yüksek bir filtreleme verimliliği sunuyor. İkinci olarak, akıllı bağlantı sayesinde hidrokarbon (HC) buharlaşma emisyonlarını en aza indirmek için tankta toplanan buharlaşmış yakıt da GPF yenilemesi için kullanılabiliyor. Continental Motor Sistemleri İş Kolu Sistem Geliştirme Başkanı Dr. Gerd Rösel, "Bu, aktif karbon filtresini hibrit uygulamalarda da sık sık temizleyen Aktif Hava Temizleme Pompasının (APP) yardımıyla sağlanır ve aynı zamanda temizlenen havanın HC içeriğini belirler. Doğru lambda kontrolü sürdürülürken, enjekte edilen yakıt miktarı hızla azaltılabilir.” diyor.