CHEP’in Avrupa Başkanı David Cuenca, Covid-19 pandemisinin tedarik zincirine olan etkilerini değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Cuenca, Covid-19 pandemisinin tahmin edilemezliği ve pandemiye karşı alınan küresel müdahalelerle işletmelerin esneklik konusunda konuşmakla kalmayıp harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
“Karar alırken çevik davranmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz”
Tüketim alışkanlıklarının değiştiğini ve daha önce hiç görmediğimiz bir hızla değişmeye devam edeceğini belirten Cuenca, “Tedarik zincirinde bir tahmin edilemezlik ve artan bir baskı var. Dolayısıyla karar alırken çevik davranmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Talep dalgalanmalarıyla karşı karşıya kalan üreticiler ve dağıtıcılar, bu dönemde tedarikçilerinden hızlı bir yanıt alma ihtiyacı duydu. CHEP olarak, planlamamızı güçlendirmemiz, müşterilerimiz ve ortaklarımızla olan süreçleri daha fazla bütünleştirmemiz, tedarik zincirlerinin devamlılığının sağlanmasına katkıda bulundu. Talep planlamamızın ve beklenmedik durum planlarımızın düzenlenme sıklığının artırılması gibi tedbirler, tüm sektör için zorlu olan bu süreçte müşterilerimize sunduğumuz hizmeti devam ettirmemize ve hatta iyileştirmemize yardımcı oldu” diye konuştu.
“Tedarik zincirinin geleceği daha fazla iş birliğiyle mümkün”
CHEP’te daima, tedarik zinciri yönetiminin geleceğinin daha fazla iş birliğiyle mümkün olacağına inandıklarını söyleyen Cuenca, Covid-19’un bu düşünceyi gerçek bir hayat senaryosuyla kanıtladığını belirtti. Cuenca, “Ortak bir hizmete yenilik getirmemize olanak tanıyan ve kriz zamanlarında tedarik zincirlerinin daha da dayanıklı olmasını sağlayan yine bu iş birliğidir. Ayrıca, ortak sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmamıza ve daha iyi bir gezegen yaratmamıza olanak tanıyan yine bu iş birliği oldu. Daha somut bir diğer örnek ise nakliye iş birliği. Boş nakliye sırasında kat edilen yolun ve karbon emisyonlarının düşürülmesi konusunda ileriye dönük bir katkı sağlayan işbirlikçi nakliye, şirketlerimizin daha verimli hale gelmesini sağlayacak en iyi yöntemlerden biri olduğu anlaşıldı. Güçlü uluslararası ağımız sayesinde, nakliyeyi paylaşma konusundaki fırsatları tespit etmemize olanak tanıyan Büyük Veri’nin gücü ile Avrupa’da rakipsiz bir görünürlüğe sahibiz. Ortak nakliye akışlarını tespit ederek, verimsiz yükleri ve boşa gidilen mesafeleri ortadan kaldırabiliriz” dedi.
Sürekli iletişim öncelikli konu
Pandemi döneminde çalışanlarla sürekli iletişimin öncelikli konuları arasına olduğunu da vurgulayan Cuenca, iletişimin şirket içinde olduğu kadar, şirket dışında da aşırı önemli olduğunu, pandeminin başından bu yana, müşteriler, yetkili makamlar, perakendeciler, tedarikçiler ve nakliyecilerle yakın iletişimi sürdürdüklerini anlattı. Avrupa Covid-19 çok işlevli komiteleri aracılığıyla iç ve dış paydaşlarını; beklenmedik durum planları, tesislerdeki sağlık ve güvenlik tedbirleri ve sahaları etkileyen her türlü yeni kısıtlama hakkında düzenli olarak bilgilendirildiği üzerinde durdu.
“Çalışan sağlığı bir numaralı önceliğimiz oldu”
Pandemi süresince hizmet devamlılığını, ekiplerinin fedakarlığı ve iş birliği sayesinde başardıklarını da kaydeden Cuenca, “Çalışanlarımızın sağlığı daima bir numaralı önceliğimiz oldu. Tesis çalışanlarımızın mümkün olduğunca rahat ve güvende olmasını sağlamak, kişisel koruyucu donanım ve hijyen ürünleri sunmak; güvenlik tedbirlerini, nakliyecilerimiz ve tedarikçilerimize de uygulamak, ofis çalışanlarımızı mümkün olduğunda evden çalışmaya teşvik etmek aldığımız başlıca tedbirler arasında yer aldı. Çalışanları fiziksel olarak korumanın yanı sıra psikolojik sonuçları da değerlendirdik. Sağlıklı bir iş ve hayat dengesi için esnek çalışma saatleri, psikolojik yardım ve rehberlik sunmak, bireysel sorunlara empati göstermek, dinlemek, bu dönemim üstesinden güçlü ve motive bir şekilde çıkmamıza yardımcı oldu”dedi.
Tüketicilerin satın alma alışkanlıkları değişti
Covid-19’un tüketicilerin satın alma alışkanlıklarını da değiştirdiğini söyleyen Cuenca, sözlerini şöyle tamamladı: “Sokağa çıkma kısıtlamaları, mağazaların kapalı olması insanları e-ticarete yöneltti. Tüketicilerin dijital merkezli alışveriş alışkanlığının 2021 ve sonrasında da devam edeceğine eminiz. Yük konteyneri sıkıntısı, yüksek teslimat maliyetlerine ve uzun bekleme sürelerine neden olurken, işletmeler de depolarını müşterilerine yakın yerlere taşıma gibi yeni stratejileri benimsiyor. Dijital teknolojiler yeni satın alma yöntemleri sunmakla kalmıyor aynı zamanda çalışanlarımızın uzaktan çalışmasına olanak tanıyan yenilikçi çözümler de getiriyor.”
LOJİPORT