6 Haziran 2006?da kurulan Demiryolu Taşımacılığı Derneği?nin Başkanı Mete Tırman?a göre Avrupa?da son on yıl içinde demiryolu taşımacılığında gerçekleşen değişikliklerin Türkiye?de de etkileri görülmeye başlandı. Avrupa?da demiryollarının alt ve üstyapısı birbirinden ayrıldığını belirten Tırman, altyapı devlette kalırken üstyapının da serbest rekabete açıldığını aktardı. Bütün bu gelişmelerin, artık Türkiye?nin de gündeminde yer aldığını belirten Tırman bu sürecin son aşamasında bir yasa hazırlığı yapıldığını ifade etti. Alt yapı üst yapı ayrışmasını ve bunun organlarını belirleyecek yasadan birkaç yönetmelik çıkacağını ve Avrupa gibi Türkiye?nin de demiryollarının serbestleşeceğini belirtti.
Üstyapı serbestleşecek rekabet artacak
Yeni gelen dönemde TCDD?nin işletme hakkı ortadan kalkacağını ve TCDD?nin bu isimle ya da başka bir isimle bir başka demiryolu işleticisinin sahip olduğu haklarla iş yapacağını aktaran Tırman: ?O da diğer şirketler gibi devlete demiryolu kullanmanın bedelini ödeyecek. Onun dışında bütün yapılar rekabet halinde olacak. Böylece hız artacak, vagon ve hizmet kalitesi yükselecek. Kimse demiryollarının özelleştiğini düşünmesin. Demiryolu özel değildir kamu yatırımıdır. ABD haricinde dünyanın hiçbir yerinde demiryolu özel değildir. Demiryolu yatırımı önemli oranda pahalı ancak karayoluna göre çok daha ucuzdur. Fakat sonuç olarak doğru şekilde işleyen demiryoluna sahip olmak için büyük miktarlarda yatırım yapmak gerekiyor. Bu yine kamunun görevi olacaktır. Bizim dernek olarak başlıca hedefimiz ise bu düzlemde doğru hareket edilebilmesine katkıda bulunmaktır.? dedi.
Şu anda yirmi beş üyesi bulunan derneğin hedefi bu senenin sonunu otuzun üzerinde üyeyle kapatmak. Üyelerin ve dernek yapısının niceliği kadar niteliğinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Tırman, demiryolu gibi çok yaygın kullanılmayan bir alanda, üyelerin özel sektörün demiryolu ile yaptığı taşımanın çok önemli bir kısmını gerçekleştirdiklerini söyledi. Hala derneğin içine katılması gereken, derneği daha da güçlendirecek çok değerli firmalar olduğunu ve onlarla da sürekli temaslarının devam ettiğini belirtti.
DTD, demiryolu taşımacılığını çağın ve ülkenin gerekleri doğrultusunda geliştirmek, yeniden canlandırmak ve demiryolu taşımacılığının payını yükseltmek temel amacıyla çalışmalarına başladı. DTD?nin öncelikleri arasında AB?ne uyumlu demiryolu kanun ve yönetmeliklerinin çıkarılması ve demiryolu projelerinin yapılması yer alıyor. DTD Başkanı Mete Tırman, ?Demiryolunun artık tamamen kabuk değiştirmesi gerekiyor. Bu aşamada, demiryollarına dernek olarak katkıda bulunmaya ve yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bize üniversitelerden akademisyenler, herhangi bir şekilde demiryolunda iş yapan firmalar katılabilir. Amacımız demiryolunun geleceğe, doğru bir şekilde taşınmasına katkıda bulunmak.? şeklinde konuştu.
Bir yıllık süreçte DTD?ye ilgi artarken derneğe üye şirketlerin taşımacılıktaki artışı da göze çarpıyor. DTD üyesi şirketlerin ve özel vagonlarla taşıması, 2003 yılında 982 bin tondan, 2006?da 3.664 bin tona çıkarken demiryolu yük taşımacılığı, aynı yıllarda 14,6 milyon tondan 19 milyon tona çıkmış. Firmaları demiryoluna yönelten en büyük etkenlerden biri de Avrupa?ya yönelik taşımalarda karayolunda kapıda yaşanan sorunlar oldu. Karayolu ile çalışan firmalar alternatif taşıma yolları ve bu dar boğazdan kurtulma yollarını ararken 2001 krizinin de etkisiyle bazı firmalar daha ucuz bir taşıma yöntemi olan demiryolunu tercih ettiler. Türkiye?nin AB?ye yaklaşması, görüşmelerin başlaması, yapılan görüşmelerde ana konulardan birinin ulaştırma olması gibi etkenler de devletin demiryolu yatırımlarını da artırmasını sağladı.
Demiryolu hem temiz hem ekonomik
Tırman: ?Derneğe beklediğimden daha fazla talep oldu ama sayısal olarak çok büyük rakamlar değil. Çünkü Türkiye?de demiryolu ile iş yapan firma sayısı 100?ü geçmez ancak son yıllarda demiryolu giderek daha fazla ilgi çekmeye başladı. AB ile görüşmelerin de büyük payı var. Çünkü AB açısından bu ulaşım modlarını dengeli kullanmak esas, özellikle karayolunun çevre açısından yarattığı riskleri gördükleri için karayoluna alternatif demiryolunu daha fazla destekliyorlar. AB için önemli bir kriter de çevreye duyarlı taşımacılık yöntemlerini tercih etmek. Bu açıdan sadece devlet katında değil, sivil toplum kesimlerinde de demiryolu taşımacılığı üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor. Çünkü görüyoruz ki iklim değişiklikleri, çevre felaketleri gibi her türlü senaryoyu artık çok yakınımızda izliyoruz. Bu açıdan da demiryolu gerçekten temiz bir taşıma biçimi.? dedi.
Dernek, işe demiryolu tanıtımından başladı
DTD öncelikle kendisini tanıtmaya çalışırken bir yandan da unutulan demiryollarını hatırlatmaya çalışıyor. Avrupa?da sokaktaki insanın günlük yaşamında demiryolu sürekli yer alıyor. Türkiye?de ise demiryolunu çok az insan biliyor ve kullananların oranı da Avrupa?ya göre çok düşük. Yaşamın içinde olmadığı için önce tanıtımını yapmak gerektiğini düşünen DTD, bir yıldır yoğun faaliyetleri arasında bir yandan da tanıtımlarını yapıyor.
Demiryolu taşımacılığı derneğinin sadece taşıyıcıların içinde olduğu bir dernek değil, ürününü demiryolunda taşıttıran firmanın da dahil olabileceği bir dernek olduğunu belirten Tırman, TCDD ile de sürekli temas halinde olduklarını iletti. Tırman, bu arada çok önemli bir adım attıklarını ve UIC?nin (Uluslararası Demiryolları Birliği) üyesi olduklarını ve bunun muhakkak katkı sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Demiryolundaki eleman ihtiyacı için enstitü projesi
Temel sorunlardan bir tanesinin de demiryolunu bilen kalifiye eleman azlığı olduğunu ve bunun için eğitim seminerlerine başladıklarını ifade eden Tırman: ?Altı hafta süren bir eğitim seminerleri dizisi gerçekleşti ve bir tanesi yaklaşık bir ay kadar önce bitti. Yirmi altı katılımcı demiryolunu çok değişik açılardan tanıdı. Haziran ayı itibariyle ikinci dizi eğitim toplantılarımızı yapacağız. Çok açık görüldüğü üzere eğitimde büyük bir eksiklik var ve kapatmak gerekiyor. Bu seminerler geleceğin demiryolu enstitüsünün ilk adımları olacak. Çünkü demiryolunun alt ve üst yapıları ayrılırsa, bu ayrışmadan sonra üst yapıda havayollarında olduğu gibi serbest rekabet olacak.? dedi.
Enstitünün gelişen, serbest rekabete açılan bu sektörde ortaya çıkan yeni kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya yönelik bir adım olduğunu ifade eden Tırman?a göre enstitü muhtemelen özel ve UIC ile bağıntılı olacak. Bunun enstitüde TCDD?nin de belli bir ağırlığa sahip olabileceğini belirtti.
Tırman: ?Bugün vermekte olduğumuz çok daha basit düzeydeki eğitimler, gelecekte çok daha kapsamlı, demiryollarının bütün alanlarını kapsayan ve değişik eleman sınıflarına hitap eden bir yapı olacak. Çünkü TCDD?de çok ciddi bir bilgi birikimi var. Bu enstitü kısmen özel kısmen kamu işbirliği ile yürüyecek. Gelecekte bir işletmeci olarak demiryolunda iş yapmaya kalktığınızda lisanslar almanız gerekiyor. Lisanslar için yeterlilikler gerekiyor. Belki enstitü bu rolü de üstlenebilir.? dedi.
?Geleceğe yoğun bir yatırım yapıyoruz?
Diğer ulaştırma modları birçok engelle karşılaşırken demiryolunun bunları aşmak için çok önemli bir alternatif olduğunu dile getiren Tırman, tüm komşularımızın demiryollarını aktif olarak kullandığını, bu yüzden hiçbir sıkıntı olmadığını belirtti.
Tırman: ?Batı demiryoluna tamamen açık, herhangi bir kota yok. Kuzeye döndüğümüzde Rusya ve BDT zaten geçmişte bütün yapılarını demiryolu üzerine kurdukları için orda da hiçbir sıkıntı yok. Belki biraz doğuda sıkıntı varmış gibi görünebilir ama örneğin İran, demiryollarında bizim çok üzerimizde taşıma yapıyor Biz arada sıkıştık kaldık ve karayolcu bir ülke olmayı tercih eden siyasi iktidarların bedelini ödüyoruz. Oysa geçmişte yatırımlar yapmış olsaydık biz şu an 20 yıllık bir geleceği değil de günümüzün ve yarınlarımızın sorunlarını tartışacaktık. Şimdi biraz daha uzun vadeli bakıyoruz. Önemli değil çünkü zaman çok hızlı geçiyor ve doğru şeyler yaparsak, doğru bir demiryolu sistemi olacak. Belki ben yoğun bir şekilde kullanmayacağım ama benim çocuklarım kullanacak. Bu açıdan her şeye değer, güzel bir çalışma olduğunu düşünüyorum.? dedi.
Demiryolu ağımız 70 yılda sadece 4 bin km arttı
Demiryolu ağının yetersizliğine dikkat çeken Tırman: ?70 yıl kadar önce Türkiye nüfusu 23 milyonken, yaklaşık 9 bin km?lik bir demiryolu ağımız varmış. Şu an 70 milyonuz ve yaklaşık 13 bin km?lik ağa sahibiz. 70 yıl önce kişi başına düşen demiryolu uzunluğu şuandakinin üç katıydı. Bursa ve Antalya?nın demiryolu bağlantısı yok. Gaziantep yeni yeni canlanıyor. Karadeniz?in çok önemli bir kısmında demiryolu bağlantısı yok. Hatların yetersizliği bir tarafa hatların standartları da yetersiz. Tek hat taşımacılığı var. Liman bağlantıları da yok denecek kadar az.? dedi.
Özge KANDEMİR-Perşembe Rotası