Denizciliğin sahip olduğu en önemli ve etkin vizyonlarından birisi de,ülkelerin, Dünya entegrasyonuna uyumunda gösterdiği ivmedir.Türkiye’nin sahip olduğu coğrafik özellikler ve onun kazandırdığı stratejik yapısı ,Dünya denizcilik sektörü için büyük önem taşımaktadır.Türkiye’nin bu ayrıcalıklı konumu da ona farklı bir gücü ve ekonomiyi değerlendirme fırsatını sunmaktadır.Çünkü ülkemiz ,doğu batı ile kuzey güney hat çizgisinde gelişen yük taşımacılığında uluslar arası bir yapıya ve öneme sahiptir. Denizcilik sektörümüzün bütün kollarında ,Dünya’nın kabul ettiği kriterler doğrultusunda yeni gelişimlere ve uluslar arası yapılanmaya entegre olabilmesi için’’yenilikçi’’ve’’gelişimci’’ oluşumların belirlediği ilkeleri benimseyen düşüncelere ve uygulamalara önem vermeli ve bunu’’ulusal’’boyutlara taşımalıdır.Devlette bu gelişmeleri çok yakın takip etmeli ve sektöre yönelik çağdaş teknolojiyi destekleyerek onlara ekonomik güç vermelidir. Denizcilik sektörümüzde yapılması gereken diğer önemli bir konuda,bilimsel içerikli AR-GE ,(Araştırma-Geliştirme) çalışmalarının çok kısa bir süre içinde başlatılmasının gerekliliğidir.AR-GE’nin ,kitap sayfalarının süslü satırları arasından çıkartılarak sektöre kazandırılmasının zamanı artık gelmiştir.Bu aşamada Deniz teknolojisi mühendislerine daha da çok gereksinim duyulacaktır.Bu geniş açılımlı yelpazenin içindeki gemi inşa ve gemi makinaları mühendislerinin de katkıları çalışmalara büyük destek olacaktır.Sektöre hizmet veren bütün teknik kadroların bilgi ve becerisine ihtiyaç vardır.. Tükettiğinin ve kullandığının yeniden üremesine ve yapılmasına izin vermeyen bir yaşam felsefesi ile ,insani ve toplumsal değerlerin ön plana çıktığı bilimsel araştırma ve çalışmaların yapılması kesinlikle söz konusu olamaz. Bu çalışmaların ana hedefi ,Türkiye’nin yolcu ve yük taşımacılığındaki yerini daha üst seviyelere çıkarmak olmalıdır.Bugüne kadar sürekli desteklenen karayolu taşımacılığı ,doğru yapılanma ve alt yapısı oluşturulmuş programlar dahilinde denize kaydırılmalıdır.Çünkü deniz yolu,hava yoluna göre 22,karayoluna göre 7 ve demir yoluna göre 3,5 kat daha ucuz maliyettedir.Bu nedenle de Dünya’da yıldızı parlak sektörlerin arasındadır. İşte bir Türkiye gerçeği,bize bunu çok daha güzel açıklayacaktır.Her gün Ege bölgesinden İstanbul’a ortalama 8bin kamyon gitmektedir ve buda oldukça yüksek bir rakam sayılır.Yollarda bu kadar yoğun bir yük trafiği ve o kadar da maddi,manevi risk.İstanbul trafiğinde dolaşacak olan bu kamyonların yalnızca 500 adedi gemi ile taşınıyor.Çok düşük bir rakam.En az 4-5bin kadar olmalı ki trafik böylesine yoğun bir baskı altında kalmasın.Yapılacak en güzel girişim gemi sayısını arttırıp yeni hatlar oluşturmaktır.Hem yollardaki trafik azaltılacak hem de yılda yakıttan 200 milyon dolara yakın bir tasarruf sağlanmış olacak .Yeter ki denize yapılan bu yatırımlar teşvik edilsin ve desteklensin.Denizlerimizi daha çok kullanmak ve onların değerini çok iyi kavramak zorundayız.