Türkiye'nin dünya deniz ticaretinde ve denizcilik sektöründe söz sahibi olma hususunda çok büyük coğrafi avantaja sahip olduğunu dile getiren Turhan, hükümet olarak bu tablodan hareketle, baştan beri denizciliğe ülkenin kalkınma hamlesinin en önemli sacayaklarından biri olarak yaklaştıklarını anlattı.
Turhan, denizcilik sektörünün çok önemli olduğunu ve dünyanın yükünü denizlerin çektiğini kaydederek, dünya yükünün hacim olarak yaklaşık yüzde 85'inin, petrol ve petrol türevlerinin ise yaklaşık yüzde 97'sinin denizyoluyla taşındığı bilgisini verdi.
Deniz taşımacılığının demiryoluna göre 3, karayoluna göre 7, havayoluna göre ise 21 kat daha ekonomik olduğunu aktaran Turhan, bu rakamların Türkiye için denizcilik sektörünün önemini ortaya koyduğunu vurguladı.
Turhan, Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 87'sinin denizyoluyla yapıldığını belirterek, dünya deniz ulaştırması pastasından Akdeniz havzasının payının yüzde 25'in üzerinde olduğunu bildirdi.
Deniz ticaretinden daha fazla pay almak, Türk denizciliğini daha ileri noktalara taşımak istediklerini dile getiren Turhan, bu kapsamda sektörle ortak projeler geliştirerek güçlü iş birliğini çok daha yukarılara taşımak arzusunda olduklarını söyledi.
"Gemilerimiz dünyanın dört bir yanında rahatça dolaşabiliyor"
Uzun yıllar denizciliğe, "milletin kalkınma dinamosu olarak" bakmak yerine, "bazı vatandaşların geçimlik teknesi" olarak yaklaşıldığını dile getiren Turhan, bu yaklaşımın sonucu olarak Türk gemilerinin uzun yıllar kara listede yer aldığını bildirdi.
Turhan, "Bizden önce, gemilerimiz dünyanın pek çok yerinde engellerle karşılaşıyordu. Kısa sürede beyaz listeye taşıdık gemilerimizi. Gemilerimiz şu an dünyanın tüm sularında rahatça seyahat edebiliyor, bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandırıyorlar." diye konuştu.
Sektörün kalkınma için verdikleri desteklerden bahseden Turhan, "Sektöre bugüne kadar 5 milyon ton ÖTV'siz akaryakıt sağladık, yani 7 milyar TL’lik destek sağladık." ifadesini kullandı.
Turhan, destekler sayesinde kabotaj taşımacılığının canlandığını kaydederek, deniz ticareti filosunun kapasitesinin dünya denizcilik filosuna göre yüzde 75 daha fazla büyüdüğünü bildirdi.
"Dünya yat üretiminde üçüncü sıraya yükseldik"
Turhan, sektörün büyümesine paralel olarak 37 olan tersane sayısının 78'e yükseldiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Dünya yat üretiminde 3. sıraya yükseldik. Yat üreticilerimiz bu alanda marka haline geldi. Gemi inşa sektöründeki temel amacımız; tüm ekipmanlar dahil en az yüzde 70 yerli katkı payı ile gemi üretimini yapmak. İnşallah bunu da 2023 hedeflerimiz doğrultusunda daha yüksek oranlara çekeceğiz. “Üç denize, üç büyük liman” stratejimiz kapsamında; Zonguldak - Filyos, İzmir-Çandarlı ve Mersin Konteyner limanlarının proje yapım çalışmaları ise devam ediyor. Bu limanlarımızı yaptığımızda, deniz coğrafyamız çok daha büyük anlam ve önem kazanmış olacaktır."
Turhan, bu gelişmelerin ülke ekonomisindeki ilerlemeye bağlı bir seyir izlediğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Denizcilik sektörümüzün bugün ekonomik büyüklüğü 17,5 milyar doları aştı. İlgili ve ilişkili sektörlerle birlikte denizcilik alanında istihdam edilen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Bunlar eskisine oranla çok önemli rakamlar ancak bizim için yeterli değil. Ekonomimiz geliştikçe denizciliğimiz de gelişiyor, gelişmekte zorunda. Zira ülkemizin dış ticaret hacmindeki atılımları, liman ve kıyı tesisleri ile deniz ulaştırmamızın gelişmesini de zorunlu kılmaktadır."
Turhan, bu yönde yoğun çalışmalar içerisinde olduklarını ifade ederek, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile temelini atacakları Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi'nin, bunun en somut bir örneği olduğunu söyledi.
"Türkiye, yat turizmi açısından önemli uğrak merkezlerinden"
Turhan, Türkiye'nin Ege ve Akdeniz’in en güzel koylarının yer aldığı önemli bir turizm merkezi olduğunu belirterek, geçen yıl yurtdışından ülkemize 46 milyon ziyaretçi geldiğini anımsattı.
Türkiye'nin yat turizmi bakımından Akdeniz havzasının önemli uğrak merkezlerinden olduğunu dile getiren Turhan, "Yat turizminde sektördeki tüm oyuncuların oynadığı rol ve Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi konum da dikkate alındığında bu pastadan daha fazla pay almak için yeni yatırımlara ihtiyaç duyuluyor." dedi.
Turhan, bu konuda yatırımın yeterli olmadığını, tanıtımın da önemli olduğunu, bu açıdan CNR Avrasya Boat Show gibi fuarların önem arz ettiğini anlattı.
Türkiye'nin 25 bin olan yat bağlama kapasitesini artırmak istediklerini aktaran Turhan, bu konudaki çalışmalardan bahsetti.
Türk bayrağına geçen tekne sayısı 6 bin 208'e ulaştı
Turhan, Türk sahipli yabancı bayraklı teknelerin Türk bayrağına geçmeleri için başta harç ve vergi engelleri olmak üzere tüm engelleri kaldırdıklarını anımsatarak, yabancı bayrak çeken teknelerin Türk bayrağına geçmelerini teşvik amacıyla da ÖTV'yi kaldırdıklarını, KDV'yi yüzde 1'e indirdiklerini söyledi.
Bakan Turhan, "Yapılan bu düzenleme ile bugün itibarıyla 6 bin 208 tekne Türk bayrağına geçti." dedi.
Bunları yaparken insan unsurunu göz ardı etmediklerini vurgulayan Turhan, dünyanın en fazla eğitimli gemi insanına sahip 4 ülkesinden olduklarını bildirdi.
Turhan, bilgilendirici ve eğitici faaliyetleri sürdürdüklerini kaydederek, bu konudaki faaliyetlerinden bahsetti.
Denizlerin kirletilmemesi konusunda uyarılarda bulunan Turhan, Türkiye'nin çok temiz gemilere sahip olduğunu, buna sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Konuşması sonrası fuarın açılış kurdelesini kesen Turhan, sonrasında fuarı gezerek yetkililerden bilgi aldı.
AA
LOJİPORT