Merhaba, Denizcilik sektöründe 1982 yılında çıkarılan 2581 sayılı Teşvik Yasası ile filomuzun canlandırılmasının ardından sektörde başlayan hareketlilik ve buna bağlı olan yükseliş dönemi yıllar itibariyle artış gösterdi. Denizcilik sektörü 2009 yılının başına kadar altın hatta pırlanta günlerini yaşadı. Ancak, Ağustos ayında kriz kendini hissettirdi. Zaten beklentilerimiz de bu yöndeydi. Dolayısıyla bizim açımızdan şaşırtıcı bir durum olmadığını söyleyebilirim. Somut bir örnek olarak İzmir’de konteyner sayısında ciddi bir azalışa tanık olduk. Toplam elleçlenen konteyner sayısında Aralık 2008 ile Aralık 2009 yılı karşılaştırıldığında %14’lük bir azalış yaşandı. Tabii bu olumsuz gelişme doğal olarak küresel ve ulusal çerçevede dış ticaret faaliyetlerinin gerilemesinden kaynaklandı. Bu arada ilginç olan durum gemi sayısında artış meydana gelmesi..İzmir Alsancak Limanı’nda, Aralık 2008 sonunda gelen Türk ve yabancı bayraklı gemi sayısı 161 iken, 2009 Aralık sonunda bu rakam 206 olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü küresel ölçekte mal ticareti azaldı, navlunlar düştü ve buna bağlı olarak gemi boyları küçüldü veya eksik yük taşıdı. Sektör şu anda çok zor bir süreçten geçiyor. Uluslararası açıdan bir referans teşkil eden BDI endeksi 2008 Eylül'ünde 11 bin iken 2009 başında 600'e düştü. 20 Ocak 2010 tarihinde endeks 3208 olarak kayıtlara geçiyor. Aynı zamanda Aralık ayının ikinci haftası itibariyle yük bulamadığı için bağlamak zorunda kalan konteyner gemisi sayısı 572 olarak açıklandı. İstatistiklere yansıyan önemli bir başka rakam ise toplam konteyner gemileri, filosunun yüzde 11,7’sini bağlamış durumda. Yaşanan krizden en çok 3.000 TEU kapasiteli konteyner gemileri etkilendi. Yine aynı dönem için 5.000 TEU üzerinde işsiz kalmış gemi sayısı 61, ancak işsiz konteyner gemisi sayısı Ocak ayında daha da artacak, Nisan ayından itibaren gözle görülür iyileşme yaşanması söz konusu olacak. Deniz ticareti, ülkelerin karşılıklı olarak her çeşit malın alınıp satıldığı bir büyük ulaşım mekanizmasıdır. Bu nedenle tahminimce önümüzdeki yıl içerisinde kriz azalacak, karşılıklı ticaretin ‘olmazsa olmaz’ koşulu olan deniz ticareti tekrar başlayacak. 2010 yılı ile ilgili düşüncelerimize gelince; 2009 yılının başından beri bu krizin bir fırsat yaratması gerektiğini söyleyenler bence haklı çıktı. 2010 yılının, 2009 yılına göre çok daha iyi bir yıl olacağını varsayıyorum. Biz denizciler olarak yeni yıldan en büyük beklentimiz; Türkiye’nin en büyük konteyner ihracat limanı olan İzmir Alsancak limanı, aynı zamanda denizyolu, demiryolu ve karayolu bağlantıları ile Avrupa, Ortadoğu, Kafkasya ve Asya ülkeleri arasında önemli bir ticaret limanı olma özelliğini sürdürüyor. İzmir’in ticaret potansiyelinin artırılması için liman kapasitesinin genişletilmesi ve bağlantı yollarının geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, limanda derin suyolu projesi kapsamında tarama çalışmaları yapılarak derinlik artırılmalı ve bu suretle gelecek büyük tonajdaki gemilerle taşıma ücretlerinde düşüş sağlanmalıdır. Bir konunun altını çizmek istiyorum. Ülkenin uzun süredir içerisinde bulunduğu ekonomik sarsıntıdan kurtulabilmesi için ekonomide istikrar olmalı. Ekonomik öngörülebilirlik sürecinin sürmesi ve bu sürecin devam edebilmesinin sağlanması gerekiyor. Bu konuda alınan kararların olumlu sonuç vermesi dileğimizdir. Sevgilerimle…