Henüz kuruluş yasası bile olmayan Denizcilik Müsteşarlığımızın bünyesinde, Denizcilik müsteşarı Hasan Naiboğlu başkanlığında gerçekleştirilen ‘’Denizcilik Müsteşarlığı Merkez ve Bölge Müdürlükleri 7. koordinasyon toplantısı’’nda denizcilik sektörü ile ilgili önemli konular görüşüldü. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da hazır bulunduğu toplantıda gündeme gelen konulardan birisi de, Türkiye’de amatör denizciliğin vatandaşlara sevdirilmesi ve deniz kültürünün toplum içinde yaygınlaştırılmasının gerekliliği ve önemiydi.
Bakan Yıldırım, bunun için de yerel yönetimlerle ortak çalışmalar yapılarak ‘’yönlendirici’’ve ‘’özendirici’’projelerin hazırlanıp, en kısa zamanda uygulamaya geçilmesinin önemini vurgulayarak konuya açıklık getirmiştir. Ama söylenenlerin hepsi havada kalmış ve yeni sezona girerken de değişen hiçbir şey olmamıştır. Eğer böyle giderse, artık yat bağlama limanlarımızda Türk bayrağı dalgalandıran tekne görmek mümkün olmayacak. Her nedense pırlantadan KDV’yi kaldıran iktidar, amatör denizciliğimiz önündeki en büyük engel olan yüksek MTV’ yi normal seviyelere indirmemekte bu kadar ısrarcı davranıyor. Üstelik iki kere MTV alınıyor. Yanlışlar bununla kalmıyor. Böyle olunca, boyu 6 m olan bir tekne ile aynı motor gücüne sahip olan 12 m tekne de aynı vergiyi ödüyor. Bu çok yanlış ve haksız bir uygulamadır. Ama yatına yabancı bayrak çektin mi, gel keyfim gel, deyeceğin vergi koca bir sıfır. Türk bayrağını dalgalandırdın mı, maliyenin vergi bombardımanına hazır olun. Adamı tekne aldığına pişman ederler bilmiş olun.
Yeni vergilendirme ile ilgili çalışmalar dört yıldır devam etmesine rağmen, halen mutlu sona ulaşılamamıştır. Meclise AKP ve CHP’nin sunduğu harç önerisinden de olumlu bir cevap çıkmamıştır. Amatör denizciliğin önündeki en büyük engel olan MTV için hazırlanan teklif metni meclis raflarında beklemeye devam etmektedir. Sözde Maliye Bakanlığı ile Denizcilik Müsteşarlığı konuyla ilgili mutabakata vardıklarını söyleseler de belirsizlik yıllardır sürmektedir. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Ekim 2008’de amatör denizciliğin önündeki en büyük sorunun aşılacağını söyleyerek, bundan böyle teknelerimizde Türk bayrağının dalgalanacağı müjdesini bir kere daha kamuoyuna duyurmuştur.
Amatör teknelerden çok az miktarda paylar alınacağını ve bununda amatör denizciliğimizin önünü açıp, toplum içine yayılacağını ve benimseneceğini ifade etmesine karşın, bugün aradan geçen sekiz aylık süre içinde hiçbir olumlu gelişme olmamıştır. Böylece İzmir Çeşme’den yola çıkan ‘’Çakabey Türk Denizcilik Ateşi’’ Bakan Binali Yıldırım tarafından söndürülmüştür.
Sayıları on binleri aşan ve sahibi Türk olan teknelerin %70’inde yabancı ulusların bayrakları dalgalanmaktadır. Bu da çok üzücü ve onur kırıcı bir görüntü sergilemektedir. Günümüzde AB ülkelerinin hiç birisinde amatör tekne sahiplerinden KDV hariç başka hiçbir vergi alınmamaktadır. Ülkeler kendi bayraklarının dünya denizlerinde dalgalanması ve tekne üretiminin artması için vatandaşlarına bütün kolaylıkları ve olanakları sağlarken, bizde ise tekne satın alan adeta cezalandırılmaktadır.
Denizcilik kültürünün henüz oluşmadığı ve yaygınlaşmadığı ülkemizde, eğer bürokratların bu vurdumduymazlığı böyle devam eder giderse, bu sorun daha yıllarca güncelliğini korur. Denizlerimizde Türk bayrağı dalgalanmış, dalgalanmamış sanki iktidarın çokta umurundaydı. Ama biz denizciler mücadelemize yılmadan ve kararlılıkla devam edeceğiz. Çünkü bu denizler hepimizin ve Ulu Önder Atamızın Türk Ulusuna en değerli armağanıdır.