Kral Çıplak, giysisi olmadan yürüyen kralın ve kimsenin bunu söyleyememesi ama bir çocuğun “kral çıplak” diyebildiği “gülümseten ve düşündüren” bir öyküdür (Andersen, 1837, Emperior’s New Suit)
Kral çıplak öyküsü ile “söylenmesi gereken ama söylenemeyen veya konuşulamayan ŞEYLERİN söylenmesi”, dilimize “KRAL ÇIPLAK” söylemi olarak yerleşmiştir.
Belki bana kızacaksınız. Aykırı ve sivri algılanabilirim.
Kral çıplak yani depo çıplak demek için yazıyorum!
Depolar, iyi yönetilmiyor.
Ben; müşteri memnuniyetinin, rekabet gücünün ve satışın DEPO ile başladığına ve bittiğine inanıyorum.
TZ paydaşlarının ilişkisinin “ortasındaki” depolar, “maliyet, zaman, kalite” performansını olumlu veya olumsuz ETKİLEYEREK “İŞİN” başarısı (başarısızlığı) için önemli rol oynar.
Farklı endüstrilere ve lojistik firmalarına ait 200’e yakın depoda gözlem (ziyaret, operasyon, danışmanlık) yapabilme imkânım oldu.
Depolarda; Stratejik ve Taktik seviyede sorunlar bazen görülürken Operasyonel seviyede ise sorunlar, çok sık görülüyor.
Çok sık yaşanan operasyonel sorunlar;
- Depolar, “Tehlikeli İşyeri” olmasına karşın “İş Emniyeti” uygulamalarına gereken önem verilmiyor.
- Depolar ve lojistik tesisler, çevreyi kirletmesine karşın depolarda, çevrenin korunmasına yönelik çalışmalara önem verilmiyor.
- Depolardaki iş süreçleri; müşteri şikâyeti gelmedikçe, kurallar gerektirmedikçe ve performans düşüklüğü yaşanmadıkça gözden geçirilmiyor ve “nasıl daha iyi olur” için iyileştirmeler ve geliştirmeler yapılmıyor.
- Yeterli sayıda nitelikli insan kaynağı temini, çok önemli bir sorundur.
- Yönetim ve saha çalışanları arasında “koordinasyon” ve iletişimi yaşanmaktadır.
- Depolarda çalışan mavi yakalı personel, çalıştığı şirket kadar müşteri odaklı ve şirket kadar rekabet stresini yaşamıyorsa, depoların doğru yönetilmesi çok zor olacaktır.
- Depolarda Operasyonel Riskler, iyi yönetilmiyor.
- Stok ve envanter yönetimi, çok sağlıklı yapılmıyor. TCMB’nin Reel Kesim Güven Endeksi’ne göre (2007 Ocak – 2015 Mayıs) şirketlerin siparişleri, normal seviyenin altında seyrederken şirketlerin stokları ise normal seviyenin üzerindedir. Şirketler, stokların yönetilmesinde ya “reaktif” tepki göstermiş ya da kararsız kalmıştır.
- İşin doğru yapılmaması nedeniyle oluşan iş yoğunluğu ve fazla mesailer nedeniyle çalışanlar, aşırı yorgunluk hissediyor. Bu da; daha yavaş çalışmaya ve daha fazla hata yapmaya yol açıyor.
- Dağınıklık ve düzensizlik nedeniyle iş kazası, iş yoğunluğu, alan kaybı, hasarlanma, mal kaybolma, mükerrer işler gibi önemli sorunlar yaşanmaktadır.
- Müşteri odaklı olmak yerine maliyetli odaklı olmak için teknolojiye yatırım yapılıyor.
- Müşteri odaklı olmayan performans kriterleri nedeniyle doğru performans yönetimi yapılamamaktadır. Depo ile ilgili performans kriterlerinin biri bile direkt «müşteri» ile ilgi değilse KPI’ları gözden geçirmelidir.
NOT: Bu yazı, 03 Haziran 2015 tarihinde "Depo ve Antrepo Yönetimi Konferansı" için yaptığım sunuşun özetidir.
Saygılarımla,