Güvenlik deyince aklımıza ilk gelen “secruty” veya barın kapıların da duran “bodygard”lardır eminim. Dünyanın her hangi bir yerinde sorsanız akıllarına gelen ilk şey ya sevdiklerinin güvenliği yada kendi güvenlikleri gelir. Bu farkın sebebi Türkiye de insan güvenliğinin yeteri kadar önemli olmadığının düşünülmesi, daha birkaç hafta önce bir AVM inşaatında çıkan yangında iş güvenliği önlemleri alınmadığı için çalışan işçilere “ amale” gözü ile bakıldığı için, iş verenin masrafları her yerden kısmak istenmesi için bir çok ailenin ocağı sönmedi mi? Bir çok eş, anne ve çocuk en sevdiklerini, evlerinin direklerini kaybetmedi mi? Aynı güvensiz çalışma şartlarında tersanelerde bir çok ölümle sonuçlanan kazalar olmadı mı bu topraklarda…. Yeni çıkacak yasa ile işçinin çalışma koşullarında güvenlik ön planda olacak, eski kanunda 50 kişinin üstünde almaları gereken güvenlik ve önlemler artık 1 kişi bile çalıştırtan tüm iş yerlerinde uygulama zorunluluğu getiriyor. Böylece herkesin değeri ucuz olamayacak bu şartların kontrolü de belediyelere verilerek ruhsat verme aşamasında güvenlik şartları yerine getirilmeyen işletmeye ruhsat verilemeyecek. Evet işverenler artık maliyetten kısmak için başka yollar ararken acaba çalışan kendi güvenliği için ne kadar çaba sarf ediyor. Depo da çalışan bir işçi saçlarım terliyor diye Baret takmaz ve şefi ve çalışma arkadaşları da buna göz yumarsa, Elleçleme yapan işçinin eldiven yerine eldivensiz olarak ürünleri ellemesine karışılmazsa, “Her şeyi yaparım abi” diyen personelin elektrik ile ilgili sorunu çözmeye çalışırken çarpılması acaba kimin suçu, Forklift kullanma ehliyeti olmayan personelin o araçları kullanmasına göz yumulması, Kaynak makinesi kullanan işçinin gözlük takmasına sessiz kalınması, Yere dökülen mazotun temizlenmeyip uyarı levhası bile konmadan o şekilde bırakılarak “aman boşver uçar gider” diyerek görmezden gelinmesi, Malların yetişmesi gerek diyip forktiflerin yarış pistinde gibi spin atmasına ve depo içinde ki hız sınırlarını aşmasına, yüklemelerin, istiflerin, kullanılan paletlerin çürümüş olmasına rağmen kullanmaya devam edilmesine, Kim ve kimler izin veriyorsa kazaların kaçınılmaz olduğunu da bilmeleri gerekir. Depo müdürleri bu konularda daha titiz olmalı emrinde çalışan personelin güvenliğini, canının ona emanet edildiğini bilmeli bu şekilde bir kontrollü çalışma ile can ve mal kayıplarını en aza indirebiliriz. En iyisi her iş yeri mutlaka çalışan personellerine “yangın”, “deprem”, ve kendi işlerinde ki yaşanabilecek tehlikelere karşı ne yapılması gerektiği ile ilgili mutlaka eğitim verdirsin ve eğitsin o zaman işçi kazalarını, can kayıplarını ve maliyetleri daha aza indirebiliriz.