“Dinçer Lojistik, kimyasal ürün lojistiğinde uzmanlığın adıdır”

Türkiye’deki ulusal ve uluslararası boya ve kimya firmaları başta olmak üzere bir çok kimyasal madde üreticisine lojistik hizmet sağlayan...

Türkiye’deki ulusal ve uluslararası boya ve kimya firmaları başta olmak üzere bir çok kimyasal madde üreticisine lojistik hizmet sağlayan Dinçer Lojistik, geçtiğimiz yıl 1 milyon ton paketli kimyasal ürün taşıdı. 2003 yılında faaliyetlerine başlayan Dinçer Lojistik, boya&kimya sektörü başta olmak üzere madeni yağ, ambalaj, kâğıt, endüstriyel ürün sektörlerinin öncü firmalarına yurt içinde kontrat lojistiği hizmeti veriyor. Müşterilerine Komple ve Parsiyel dağıtımın yanı sıra, kendi personeli ve firma logolu araçlarıyla Bölge Dağıtım hizmeti sunduklarını ifade eden Pazarlama ve Satış Yöneticisi Banu Akbaş, “Türkiye’nin çeşitli yerlerine stratejik olarak konumlandırılmış 8 transfer merkezimiz bulunmaktadır. Teslim aldığımız yükler kontrol edildikten ve diğer yüklerle konsolide edildikten sonra Dilovası’nda yer alan ana transfer merkezimizden diğer illerdeki transfer merkezlerimize gönderilir. Bu bölgelerden de alt birimlerdeki il ve ilçelere ulaştırılır. Bu bağlamda, Türkiye’nin ticari kimya hareketinin %92’sini biz kendi öz mal araçlarımızla yapmaktayız. Bu sistemin sağlıklı bir şekilde çalışmasının en önemli sebebi, 81 il ve 978 ilçeyi kapsayan dağıtım planımız doğrultusunda hareket etmemizdir. Bu sayede müşterimiz siparişinin ne gün ve hangi saatte ilgili yere ulaşacağı bilgisine önceden sahip olmakta ve sipariş planlamasını bu bilgiler doğrultusunda yapmaktadır. Bu özellikle “Dinçer Lojistik, kimyasal ürün lojistiğinde uzmanlığın adıdır” parsiyel yükler için bizi öne çıkaran en önemli özelliklerimizden biri” diye konuştu.

“BUTİK HİZMET DE VERİYORUZ”

Her yıl artış gösteren yatırımları, modern yönetim anlayışı ve uzman kadrosu ile kısa zamanda kimyasal ürün lojistiği alanında, kendilerine önemli bir yer edindiklerini vurgulayan Akbaş, “ 8’i transfer merkezlerimizde yer almak üzere toplam 13 depomuz bulunmakta ve müşterilerimize ortalama 20.000 m2 alan üzerinde depolama hizmeti vermekteyiz. Standart depolama hizmetlerinin yanı sıra, müşterilerimizin tamamıyla ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş butik hizmetler de vermekteyiz. Kimya lojistiği alanında gerek alanında uzmanlaşmış iş gücümüz gerekse teknolojik alt yapımızla müşterilerine en yetkin hizmet veren şirketlerden biri olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun yanı sıra, müşterilerimiz birçok kurumsal firmada bulunamayacak esnekliğe sahip olduğumuzu çalıştıkça görmektedir” açıklamasını yaptı.

1 MİLYON TON PAKETLİ KİMYASAL ÜRÜN TAŞIMIŞLAR

Dinçer Lojistik’in ticari faaliyetleri hakkında da bilgi veren Pazarlama ve Satış Yöneticisi Banu Akbaş, bu konuda da şunları söyledi: “Geçen yıl 1 milyon ton paketli kimyasal ürün taşıdık. Bu yıl çok daha yukarılarda bir rakama ulaşacağımızı umut ediyorum. %100 müşteri memnuniyetini biz temel ilke olarak kabul ediyoruz. Sistemimize kayıtlı 8 bin adet araç ile beraber filomuzda ADR gerekliliklerine uygun ekipmanla donatılmış 150 adet öz mal ve sözleşmeli aracımız bulunuyor. Bu araçları kullanan şoförler de ADR sertifikasına haiz eğitimli sürücülerdir. Gerek personelimize gerekse sürücülerimize verdiğimiz sürekli eğitimlerle bilgilerini yenilemeleri ve güncel tutmalarını sağlıyoruz. Geçen yıl tüm araçlarımızı yeniledik, bu bağlamda filomuzda şu anda 2 yaşın üstünde araç bulunmamaktadır. Yıllık 54 bin 500 sefer sayısı, 25 bin uğrama noktası ile müşterilerimize yurtiçi dağıtım hizmetlerinde zamanında, hatasız ve mükemmel bir servis hizmeti sunma gayretindeyiz.

“BİZ ADR’YE YENİ GEÇMEDİK, 3 YILDIR ADR’YE UYGUN TAŞIYORUZ”

Verdikleri hizmetlerde Türkiye’nin de taraf olduğu ADR (Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması) yönetmeliğine uymanın olmazsa olmaz kurallarının başında geldiğini ifade eden Akbaş, “ paketli kimyasal madde taşımacılığında kimya sektörüne özel dağıtım ağına sahip tek lojistik firmayız. Maalesef, Türkiye’de ADR sözleşmesinin yürürlüğe girmesiyle ortaya çıkan kaos hala devam etmektedir. Özellikle üretici firmalar önceden üretilerek piyasaya sunulmuş ve dolayısıyla UN onaylı ambalaja sahip olmayan ürünleri nedeniyle çok ciddi cezai risk altındadır. Bununla birlikte durumu bir de lojistik sektörü açısından değerlendirirsek, nakliye firmaları kendi öz mal araçlarını ADR standartlarına uygun hale getirse dahi, şu an kurumsal lojistik firmaları da dahil olmak üzere komple dağıtımda kullanılan araçların en az %70’i garajdan temin edilmektedir. Bu da göstermektedir ki, ADR yükümlülüklerinin getirileri hususunda sadece firmaların kendi personellerini değil Türkiye’de sayıları 1.000.000’a ulaşan kamyon sürücülerinin de bu sistem içine alınarak bilgilendirilmesi hususunda gerek devletin gerekse lojistik firmaların tamamına çok ciddi bir görev düşüyor.

Kaynak: Lojistik Ekipmanlar Dergisi

LOJİPORT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Lojistik Haberleri

Murat Lojistik, Yolda.com’u satın aldı
İmsan Group, karayolu ve Ro-Ro taşımacılığıyla büyüyor
Talay Logistics, kontrat lojistiğinde büyümeyi sürdürüyor
'5 yılda 5 bin kadın sürücü projesi' 2025’e damga vuracak
TLS Lojistik, yeni deposunda ABD operasyonlarına başladı