Avrupa’nın tüm ülkelerinde geçerli olan DKV Kart ile yakıt, yol geçiş ücretleri ve tamir bakım ücretlerinin ödenebildiğini söyleyen DKV Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Tuna, “Bireysel müşterilerin gidip indirimli veya finanse edilebilir bir modelde alamadığı akaryakıtı DKV olarak onların adına satın alıyoruz. Riskini üstleniyor, vade olarak bir ödeme düzeni tedarik ediyor, KDV iadesi gibi yan avantajlar sağlıyoruz. Bu şekilde Avrupa’da 43 bin noktada yer alıyoruz. Dünyada geçerliliği bakımından konusundaki en büyük marka DKV’dir. Bunun dışında Avrupa’da en büyük yol geçiş ücreti operatörü konumundayız. Yani Almanya’da Avusturya’da, Fransa’da başlayan otoban ödemeleri konusunda DKV gene bir finansman modeli sunuyor” şeklinde konuştu.
HAZİRANDA YERLİ MÜŞTERİYE SATIŞ
Bizim kartımız kullanan müşterilerimiz alışverişlerinin yüzde 99’unu Avrupa ülkelerinde yapıyor diyen Tuna, “Türkiye’deki alımlarda ise faturaları Türkiye şubemizden keseceğiz. Çünkü KDV’yi ayrıştırmak için böyle bir yola başvurabiliriz. Bunun çözümü hazırlandı. 2014 Haziran ayından itibaren Türkiye’deki ağımızın büyümesi ve kapsama alanımızın genişlemesiyle yerli müşterilerimize de akaryakıt satmaya başlayacağız. Zaten Türkiye, Avrupa’nın en büyük akaryakıt tüketim pazarına sahip ülkesi. Bizim böyle bir pazara kayıtsız kalmamız mümkün değil. TIR filolarının yanında yurtiçinde çok sayıda otobüs ve ticari araç var. Biz bunların farkında olarak bu pazarda emin adımlarla ilerliyoruz. Biz zaten 3 buçuk ton ve üzeri araçlara hizmet veriyoruz. Bu rakamın altındaki araçlar bizim ilgi alanımıza girmiyor” ifadelerine yer verdi.
PAZAR PAYLARI EŞİT
Türkiye’de petrol kartı bizden önce yoktu diyen Tuna, “Zaten bu piyasada 3 oyuncu vardı. Sonra biz girdik. Sonra eski iki oyuncu çıktı. İki oyuncu girdi. Şuanda pazarda 3 firma var. Bir tanesi biziz; pazar paylarımız eşit durumda. Yurtdışında satılan akaryakıtla ilgili ne Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND), ne de başka bir kuruluşun elinde hiçbir veri yok. Sadece tahminler var. Benim 15 yıllık uluslararası nakliyecilikte bir saha tecrübem var. Kendi yaptığım tahminlere göre, batı gümrüklerimizden Avrupa’ya çıkışları gösteren sefer istatistiklerine bakarak, Avrupa’da harcanan akaryakıtlara dair yaklaşık tahminlerimiz var. Ancak yanılma paylarını bilemiyoruz. Örneğin; Kapıkule’den Almanya’ya giden araç sayılarını biliyorsunuz ama bu araçların Almanya’nın neresine gittiklerini, ne kadar yakıt harcadıklarını ancak tahmin edebiliyorsunuz. Bunlarla ilgili rakamlar yok elimizde. Biz de bu durumda bazı öngörülerde bulunuyoruz. Yani çıkış kapılarından varış yapılan ülkelere göre istatistikler verilmiş. Bu araçlar o ülkede ne kadar dolaşıyor, ne kadar yakıt harcıyor onu tahmin edebiliyoruz. Böylece sektörde bulunan 3 firmanın pazar payının da eşit olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
ROMANYA ANLAŞMASI
Romanya’da vergi iadesi ürünlerini kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Muzaffer Tuna, “Ocak sonunda veya en geç şubat ortasında bu ürünümüzün geri dönmesini bekliyoruz. Romanya’daki ağımız çok kuvvetli olduğu için ülkedeki vergi iadeleri başladığı zaman pazar payında yaklaşık 10 puan öne geçeceğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla pazar liderliğimiz devam edecek. Almanya, politik ve finansal açıdan Romanya hükümetiyle sağlam bir çözüm üretti. Artık ürünün yeniden lansmanını yapmayı bekliyoruz” ifadesinde bulundu.
ARABANIN TÜM GİDERLERİNİ KARŞILIYOR
Tuna, “Temel olarak DVK kart, arabanın sefer boyunca yapacağı akaryakıt başta olmak üzere tüm giderleri karşılamak için oluşturulmuştur. Otoban ödemelerinde kullanılır. Avrupa’da bizim OGS ve HGS gibi ürünlerin işlevlerini de DKV yapar. Biz sözleşmemizi otoban işletmecileriyle yapıyoruz. Müşteriler de bizimle yapıyor bu anlaşmaları. Yanlarında para taşımadan geçişlerini hızlı bir şekilde yapıyorlar. Buna tamir bakım, kiralama hizmetleri, yol yardım hizmetleri de dahil. Hatta ana firmanın yazılı emrine karşılık bazı durumlarda nakit para da kullanılıyor” dedi.
“OPET’TEN MEMNUNUZ”
Bizim iki farklı yüzümüz var diyen Muzaffer Tuna, “Bir tarafta DKV Türkiye müşterilerinin yurtdışında yaptığı alışverişler var. Bir de Tüm Avrupa’daki DKV müşterilerinin Türkiye’ye gelen TIR’larla yaptığı alımlar var. Bu açıdan DKV, şirket stratejisi olarak önce bir ülkeye kart kabulüyle giriyor. Türkiye’de Opet’in seçilmesi bu açıdan çok değerli bizim için. Çok memnunuz. Çünkü bu akaryakıt dağıtıcısı firma bizim yapımıza ve hedeflerimize çok uyuyor. Yerel olması çok önemli. Marka olarak çok güçlü. Yaygınlık açısından çok iyi bir noktada ve her geçen yıl düzenli olarak büyüyor. DKV Kart’ın filolar için pek çok avantajı var. En önemlisi kullanıcılar nakit taşımıyorlar. Firmalar da şoföre nakit para vermek zorunda kalmıyor. Şirketlere vade de uyguladığımız için finansman ihtiyacının bir bölümünü karşılamış oluyorlar. Firmanın kredibilitesine veya bize verdiği teminata göre değişken vadeler kullanıyoruz. En önemlisi indirim avantajımız var. Şartlara göre yüzde 5’ten yüzde 15’e kadar indirim uyguluyoruz. Bunun dışında firmaların mecburen nakit parayla aldığı, tren ve tünel biletlerinde aynı vadede ödemelerine imkan sağlıyoruz. Ayrıca maliyetlerinin kontrolleri açısında yaptığımız raporlamalarla harcamalarını ve araçlarının verimini görebiliyorlar” ifadelerini kullandı.
“AKARYAKIT FİYATLARI BİZİ ETKİLİYOR”
Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının yüksek olması DKV’nin işlerini kötü etkiliyor diyen Tuna, “Ancak şu noktaya dikkat etmemiz gerekiyor. Uluslararası taşımalarda Türk araçlarının payı giderek azalıyor. Yabancı araçlar her geçen gün ülkemizde daha fazla görünmeye ve iş yapmaya başladılar. Bundan yaklaşık 7-8 yıl önce yabancı araçların ülkemizdeki payı yüzde 8-9 civarındaydı. Şu anda Bulgar ve Romen araçlarının çoğunlukta olduğu bir yüzde 30’lardan bahsediyoruz. Bu araçlar kendi ülkelerinden aldıkları ve içeriğinin ne olduğu belli olmayan yakıtlar tüketiyorlar ve bu yakıtlar bizim ülkemizde çevreye çok önemli zararlar veriyor. Bulgaristan’a nasıl bir yakıtla karşılaşacağınız anlatmak mümkün değil, kullanmanız gerekir. Orada kullanılan yakıtları görseniz Türkiye’de kullanılan 10 numara yağ diye tabir edilen yakıtı arar hale gelirsiniz. Bu araçlar Türkiye’ye bu yakıtlarla geliyorlar ve neredeyse hiç yakıt almadan çıkış yapıyorlar. Halbuki doğru bir yakıt politikası olsa, Bulgaristan’la eşitlense fiyatlar, özellikle uluslararası firmalar çok daha fazla rağbet gösterirler bizim yakıtımıza” şeklinde konuştu.
“BÜYÜK MİKTARDA ALIP MÜŞTERİMİZE VERİYORUZ”
Avrupa’da akaryakıt firmalarıyla büyük indirim anlaşmaları yaptıklarını ifade eden Tuna, ”Biz genel toplamda büyük miktarlarda yakıt aldığımız için bu indirimleri kolaylıkla yaptırabiliyoruz. Örneğin biz 10 kuruşa alıyoruz, müşteriye 8-9 kuruşunu veririz. Geriye kalan 1 kuruşla da genel giderlerimizi karşılarız. Bazı anlaşmalarımız böyle. Bazılarında da akaryakıt firmasıyla anlaşmamız gereği bize verilen bir bonus var. Biz onu müşterilerimize sunuyoruz. Bu bir iş anlaşmasıdır. Bir paketi aldığınızda paketin bazı parçalarında zarar ederken, bazılarında da kar ederek durumu dengelersiniz” dedi.
“İLK 100 ARASINA GİREBİLİRİZ”
Önümüzdeki dönemde firma olarak bizi çok güzel günler bekliyor diyen Tuna, “Çünkü biz iyi bir firmayız, iyi bir ürünümüz var, iyi bir ekibimiz var, sektöre iyi bir yaklaşımımız var. Biz iş planımızı istediğim gibi uygularsak, 2017-2019 yıllarında Türkiye’nin ilk 100 şirketi içinde olacağız büyük ihtimalle. DKV Türkiye, ciro bakımından çok büyük bir şirket olacak. Türkiye’de 15 milyar litrelik bir dizel pazarı var. Bunu ortalama 4,5 TL’den sattığınızda yaklaşık 60 milyar TL’lik bir pazar oluyor. Bu pazardan biz yüzde 3 gibi bir oranı aldığımızı düşündüğümüzde yaklaşık 600-700 milyon TL civarında olur ve ilk 100 firma arasına gireriz” şeklinde konuştu.
CENGİZ TEPEBAŞ - LOJİPORT/LOJİSTİK EKİPMALAR