İrmaklar Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı M. Zahir İrmak, yaşadıkları sıkıntılara sesiz kalınmasına tepki göstererek, uygulamanın bir an önce sona ermesi için gerek sektörün gerekse de sivil toplum kuruluşlarının harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, Nusaybin, Cizre, Silopi gibi transit geçişin önemli ilçelerinde yaşanan sokağa çıkma yasakları 15 Aralık günü Habur Sınır Kapısı’nın ikinci bir emre kadar kapatılmasına neden oldu. Habur Sınır Kapısı’nın kapatılması Mersin’e Avrupa’dan gelen malların taşımacılığını üstlenen lojistik şirketlerin Irak’a geçişini olumsuz etkiledi. Bir haftadır kapalı olan Habur Sınır Kapısı’nda bekleyen TIR’ların ne zaman Irak’a geçiş yapacağı da belirsizliğini koruyor. Haberci Gazetesi olarak bu durumun etkilerini İrmaklar Yönetim Kurulu Başkanı M. Zahir İrmak’a sorduk. İrmak, 7 gündür Irak’a gitmek için araçlarının beklediğini, Irak’ta işleri biten araçlarının ise ülkeye geri giremediğini ifade etti.
“YASAKLAR SEKTÖRÜMÜZÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Transit geçiş güzergahlarında yaşanan sorunların sektörlerini olumsuz etkilediğinin altını çizen İrmak, “Bu durum başından beri bizim sektörü olumsuz etkiliyor. Daha önce belli aralıklarla sokağa çıkma yasakları uygulanıyordu. Mesela diyelim Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı uygulandığı zaman, araçlar Midyat üzerinden geçiş yapıyorlardı. Son 7 gündür, Nusaybin-Silopi hattında uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle, Habur Sınır Kapısı tamamen kapatıldı. Biliyorsunuz ki Habur Sınır Kapısı bizler için çok önemli bir kapıdır. Çünkü Irak bizim için çok önemli bir ülkedir. Son ihracat rakamlarına bakıldığında 2014 yılında Irak’a ihracatımız 12 milyon doları aşmıştır. İhracat gün geçtikçe de artıyordu. Ancak İŞİD’in oraya girmesiyle ihracat geriledi. Ama bir şekilde işler yürüyor. Genelde Avrupa’dan gelen transit yüklerle bu çark dönüyordu. Fakat 7 gündür Irak’a gitmek için yola çıkan araçlar belli yerlerde bekliyorlar. Irak’ta yükünü boşaltıp evine dönecek olan araçlar da Irak’ta bekliyorlar. İki taraflı bir mağduriyet yaşanıyor. Şoförlerimiz bizleri arayıp; ‘Bizim için ne yapıyorsunuz?’ diye soruyorlar. Şoförlerimizin bir çoğu sokağa çıkma yasağının ilan edildiği bölgelerde yaşıyorlar. Ailelerini merak ediyorlar. Onlara cevap veremiyoruz. Çünkü bizim bildiğimiz bir bilgi yok. Bize söylenen net bir süre yok” dedi.
“BAĞLI OLDUĞUMUZ KURUMLARDAN SES ÇIKMIYOR”
Lojistik sektöründe bağlı oldukları kurumların bu durumu düzeltmek için hiçbir çaba sarf etmemesine de tepki gösteren İrmak, “Kimsenin bu konuya tepki verdiğini görmedik. Firmalar olarak mağduruz. Bu işlerin asıl sahipleri şoförler mağdur. Bütün araçlarımız yüklü durumda. Araçlarda yer alan ürünler bozulacak türden. Et, çikolata gibi bozulacak yiyecekler taşıyoruz. Her ne kadar soğutma sistemleri olsa da bu ürünlerin bozulma süreleri var. Bu durum bu şekilde devam ettiği sürece, ürünleri kaybedeceğiz. Bekleyen araçların sigorta süreleri bitebilir, başka sorunlar olabilir, bu da bizleri olumsuz etkileyecek bir durum” diye konuştu.
“RUSYA KRİZİ MAĞDURİYETİMİZİN
İKİNCİ PERDESİNİ OLUŞTURUYOR”
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan sorunlar nedeniyle de mağdur olduklarını ifade eden İrmak, “Rusya krizi mağduriyetimizin ikinci perdesini oluşturuyor. Araçlarımızın bir kısmı Rusya’ya çalışıyordu. Rusya’ya çalışan firmalarımızda çok büyük mağduriyetler yaşanıyor. Transit yük taşıyan firmalar yeni güzergahlar aramaya başladı. Farklı yollar bulan ve düzenleri oturtanlar, yüzlerini geri bizlere dönmüyorlar. Bu nedenle sürekli sefer kayıplarımız oluyor. Daha öncesinde de bölgede yaşanan sorunlar nedeniyle bu tür geçişlerde engellemeler oluyordu. Transit yükler başka yerlere gitti. O zaman Suriye bu konumda değildi. Suriye üzeri gidiyordu. Şuan ise transit yüklerin büyük bir kısmı İran üzerinden gitmeye başladı. Bölgedeki durum düzelmiş olsa bile tekrar bu bölgeye dönmeleri zor olabilir. Buda hem ülkemizin kaybı, hem de bölgemizin kaybı anlamına gelir. Sürekli bölgenin sorunun ekonomik olduğu söyleniyor. Fakat bu şekilde ekonomik mağduriyette yaşanmış oluyor. Bölgeye yatırım yapmak isteyenler vazgeçiyor. Bölgede yaşanan küçük, büyük esnaflar yasaklardan etkileniyor. İhracat yapanlar etkileniyor. Zararlar karşılanacak deniliyor. Araçlarının senetlerini ödemek zorunda kalan firmalar ne yapacak? Düzenli olarak yapılması gereken ödemeler var. Araçlar çalışmadığı sürece, borçlar ödenemez. En fazla bir iki ay dayanırız” şeklinde konuştu.
“SORUNUN ÇÖZÜLEBİLMESİ İÇİN
MECLİSİN HAREKETE GEÇMESİ GEREK”
Bölgede yaşanan sorunun çözümü için meclisi adres gösteren İrmak, göreve seçilen milletvekillerinin bu durumu oturup konuşması gerektiğini söyledi. İrmak sözlerine şu şekilde devam etti; “Yakın zamanda seçimler oldu. İnsanlar kendi vekillerini seçerek, meclise gönderdiler. Mecliste yer alan partilerin temsilcileri oturup bu konuyu konuşmalıdır. Başka bir çözüm yolu üretmelidirler. Sahada insanlar sürekli savaşarak bu durumu çözemez. Bu sorun bu şekilde daha çok büyür. Daha çok mağduriyetler ortaya çıkar. Şimdiye kadar yaşanan mağduriyetleri gidermemiz lazım, telafi etmemiz lazım. Bu iş ne kadar uzarsa o kadar çok sorun doğuracak gibi görünüyor. Bu durum sadece bölgenin kaybı değildir. Bütün bir ülkenin kaybıdır. İnsanlar ölürken, bizim ekonomiden bahsetme lüksümüz yok. Biz bundan da bahsetmeye utanıyoruz. Ama bu durum ülkenin geleceğidir. Hem barış olacak, hem huzur olacak, hem de ekonomi olacak. Bu durum böyle çözülür. Orada savaş devam etsin, insanlar ölsün, ekonomimiz devam etsin işlerimiz yürüsün de demiyoruz. Komple bir çözüm istiyoruz.”
LOJİPORT