Taklitçiliğin ve kolay para kazanma hırsının oldukça popüler yöntemler olarak karşımıza çıktığı ülkemizde, dropshipping yöntemi de yoğun bir menfaat saldırısı altında. Plajda bol renkli kokteylini yudumlarken bir eliyle de e-ticaret yöneten kadın ve erkeklerin yer aldığı “Kolay para kazanmak ister misiniz?” başlığıyla çıkan internet reklamlarını sıkça görmüşsünüzdür. Keşke o kadar kolay olsaydı…
Doğru, dropshipping fazla sermaye gerektirmeyen bir iş. Ancak bu alandaki en büyük sorunlardan biri de dropshipping’in kolay para ile ilişkilendirilmesi. Tamam, fazla maliyet gerektirmeyen bir yatırım olabilir ama bir o kadar da emek ve zaman gerektiriyor. Dropshipping sürecini yönetmek gerçekten bir emek, özveri ve disiplin isteyen bir iş aslında. İnternet üzerinden stoksuz e-ticaret yapmak istiyorsanız ürün tedarik edeceğiniz firmaları iyi seçmeli ve e-lojistik sürecini iyi yönlendirmelisiniz. Üreticiden müşterinizin kapısına kadar hem de… Aksi halde satış sonrası doğrudan olarak sizle muhatap olan müşterileriniz arasında pek de hoş olmayan diyalogların yaşanması muhtemel olabilir.
Türkçe’deki karşılığı stoksuz satış olarak ifade edilebilen dropshipping, stok tutmak yerine, gelen siparişleri tedarikçi firmaya yönlendirerek, ürünleri tedarikçinin deposundan müşteriye ulaşması üzerine kurulu bir iş modeli olarak dikkat çekiyor. Vergi kaçakçılığından güvenilmezliğe kadar birçok suçlamaya maruz kalan bu ticaret sistemi, her şeye rağmen büyümesini sürdürüyor. Ülkemizde dropshipping satış sisteminin varlığından haberdar olan kişi sayısı az olsa da, yurt dışında dropshipping ticaret yöntemini kullanarak tam zamanlı çalışan ofisler ve onlarca insan istihdam eden kişilerin sayısı gittikçe artıyor. Sistem, düşük sermaye ve işletme giderleri gibi avantajları nedeniyle ülkemizde online ticarete yeni başlayan girişimci adayları tarafından ilgi görüyor.
Sistemin en büyük avantajlarından biri depolama, stoklama, faturalandırma gibi birçok derde hiç bulaşmayacak olmanız. Çünkü hizmet aldığınız tedarikçi firmalar bunları zaten sizin yerinize yapacak. Bunların yanı sıra depo ve envanter yönetimi, ürün paketleme, kargo anlaşması gibi size ekstra maliyet getirecek uygulamalar da sizi teğet geçer. Tabi ki dropshipping sisteminin en cazip tarafı, yüklü bir bütçe ayırmadan ürün satışı yapabilmeniz. Yani sermayesiz bir şekilde internette ticaret gayet mümkün. Yapmanız gereken tek şey ise bulduğunuz tedarikçi firmanın sahip olduğu ürünleri e-ticaret siteniz üzerinden satışa sunmak. Ancak burada da yeni bir zorluk çıkacak karşınıza; pazarlama…
Pazarlama, zaten başlı başına yetenek ve uzmanlık isteyen bir iş iken hiç görmediğiniz bir ürünü, üstüne üstlük internet üzerinden pazarlamak yoğun çaba ve tanıtım gerektiren bir iş. Bu amaçla daha kazanmaya başlamadan Google reklamları gibi küçük yatırımlar yapmak zorunda kalabilirsiniz.
Bir diğer dezavantaj ise tek güvenceniz tedarikçi firma olması. Müşterinizin istediği ürün konusunda firmaya güvenmek zorundasınız çünkü başka bir şansınız olmayacak. Bunlara ilaveten, sattığınız üründe tedarikçi firmadan kaynaklı bir stok problemi yaşayabilirsiniz. Üçüncü bir kuruma bağlı olduğunuzdan müşterinize anında cevap verememe gibi bir durum da söz konusu tabi ki…
Dropshipping sisteminin artıları ve eksileri bunlar. Oldukça uzun ve karmaşık gibi görünen bir ticaret sistemini en yalın haliyle sizlere aktarmaya çalıştım. Gelecek ay tedarik zincirinin başka bir konusuyla aynı kadrajda buluşuncaya dek…