DSV, virüse rağmen 200 bin TEU elleçleyecek

Kara, hava, deniz ve demiryoluyla dünya çapında taşımacılık hizmeti sunan Danimarka menşeli taşımacılık ve lojistik şirketi DSV, stratejik rakip satın alma yoluyla genişleyerek dünyanın en büyük ilk 3 taşımacılık firması arasında yer alıyor. DSV Türkiye Genel Müdürü Ozan Önder, COVID-19'a rağmen büyüme hedeflerinde herhangi bir değişiklik yapmadıklarına işaret ederek, “Türkiye’de armatörlere konteyner taşımacılığı yapan en büyük freight forwarder firması DSV. 2019 yılı için bu rakam 120 bin TEU idi. Yeni şirket satın almamızla, 2020 yılı için COVID-19 öncesi 200 bin TEU hedeflemiştik ve bunu yakalayacağımıza inanıyoruz” dedi.

“Askılı konteyner sayısında en büyük filoya sahibiz”

DSV olarak, tüm taşımacılık alanlarını kullanarak müşterilerine her gün onlarca alternatif çözümler sunduklarını kaydeden Önder, “Türkiye’de en büyük garment of hanger yani askılı konteyner sayısıyla en büyük filoya sahibiz. İstanbul’da 45 bin metrekarelik depomuzda bitmiş ürünlerin kalite kontrolünden başlayıp, tüm hizmetleri vererek, dünyaya taşınmasını sağlıyoruz. Mersin’de 170 bin metrekare konteyner sahamızda dökme tabir ettiğimiz maden ve gıda ürünlerini, konteynerlere doldurarak daha uygun fiyat ve metodlarla müşterilerimize hizmet veriyoruz” dedi.

Konteyner taşımacılığında Türkiye’nin önemli bir konumda yer aldığına işaret eden Önder, “Avrupa ve Amerika’daki demir ağ sistemlerimizin yeterince gelişememesinden kaynaklı olarak, kombine taşımalarda ihracatçımızın üzerinde nakliye maliyetleri ağır bir yük oluşturuyor. Burada biz devreye giriyoruz. Bunun sonucunda DSV olarak, ek katma değer hizmetlerimizle, Türkiye freight forwarder pazarının yüzde 90’ından ayrılıyoruz” şeklinde konuştu.

Krizinden ulaştırma sektörü de etkilendi

COVID-19 salgınının taşımacılık sektörüne ağır bir darbe vurduğuna dikkat çeken Önder, şunları kaydetti: “Koronovirüs nedeniyle yavaşlayan dünya ticareti, tüm taşımacılık alanlarında kayıp yaratırken en hızlı düşüş ise yüzde 80’nin üstünde pazar payı olan denizcilik piyasasında yaşanıyor. Çin’de üretimin ve Avrupa’da hayatın durmasıyla konteyner sirkülasyonundaki bozulma, armatörlerin maliyetini artırarak gelirlerinin azalmasına yol açtı. Aynı şekilde bu durum gemilere, karayolu taşımacıları ve depocuları da olumsuz yönde etkiledi.”

Verilere göre dünya ticaretinin tekrar 2019 yılı dördüncü çeyrekteki haline gelmesinin 2023 yılı dördüncü çeyrekte gerçekleşeceğini öngördüklerini kaydeden Önder, “Bu da ister istemez yük kapasitelerin düşeceği anlamına geliyor. Biz, armatör değil freight forwarder olarak, armatörlere yük veren taraftayız. Taşımacılığın tüm kollarını kullanarak ürünleri limanlara ulaştırıyor ve armatörlere teslim ediyoruz“ diye konuştu.

Barış SEDEF – DÜNYA

LOJİPORT