Açıklamada, sendikanın demir yollarının gündemde tutulması için çeşitli etkinlikler düzenlemenin yanı sıra, kamuoyuna demir yollarının önemini ve diğer ulaştırma sistemlerine göre üstünlüklerini her platformda dile getirerek, demir yollarının geleceği için mücadele ettiği belirtildi.
Petrole dayalı ulaştırma sistemlerinden vazgeçilerek, ulusal enerjinin kullanıldığı ve dünyada birçok ülkenin benimsediği demir yolu taşımacılığının Türkiye'de de kabul görmesi istenilen açıklamada, sendikanın, Ankara-İstanbul hızlı tren projesi ile Marmaray Projesi başta olmak üzere demir yollarının gelişmesine ve çağı yakalamasına yönelik projelerin bir an önce bitirilmesini beklediği ifade edildi.
Açıklamada, yapılan yatırımların yeterli olmadığı, hızlı trene yapılan yatırım kadar bakım ve onarım için de yatırım yapılması gerektiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''Kütahya'da meydana gelen ve 9 vatandaşımızın ölümüne, 21 vatandaşımızın da yaralanmasına neden olan tren kazası da bize göstermiştir ki uzun yıllar ihmal edilen hatların, istasyonların, çeken ve çekilen araçların ele alınarak sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir.
Ancak yılda 11 bin kilometre demir yolunun bakıma ihtiyacı olduğu ülkemizde, bu çalışmaların şu anki personel sayısı ve imkanlarıyla yapılması mümkün değildir. 1970'li yıllarda yaklaşık 70 bin demir yolu personeli istihdam edilirken, 2008 yılında bu sayı 33 bine düşmüştür. Ülkemizde bakım ve onarım çalışmalarında 10 kilometreye bir kişi düşerken, bu sayı dünya ortalamasında 7 kişidir. TCDD bünyesinde bulunan faal personel açığı giderek artmaktadır. Bu soruna acil çözüm getirilmeli ve yeni personel istihdam edilerek, personel açığı giderilmelidir.
Demir yollarının, genç Cumhuriyet döneminde ilan edilen demir yolu seferberliği gibi bir seferberliğe ihtiyacı vardır. 'İş yeri varsa biz de varız' ilkesiyle hareket eden demir yolu işçileri, demir yollarının gelişmesi ve ilerlemesi konusunda ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır.''
LOJİPORT