Konya'nın Karapınar ilçesinde, sönmüş bir volkan kraterinin suyla dolmasıyla oluşan Meke Gölü, küresel ısınma ve yeraltı sularının çekilmesi sebebiyle kurumaya başladı. Üzerinde adacıklar oluşan ve kırmızı bir renge bürünen gölün tabanı da çamurlaştı.Gölde incelemelerde bulunan Konya Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Güler Göçmez, göldeki suyun azalmasının gözle görülecek bir şekilde olduğunu söyledi.
Meke Gölü'nin, 5 milyon yıl önce volkanik patlamalar sonucu oluştuğunu anlatan Göçmez, "İlk patlama ile göl alanı, ikinci patlama ile gölün içindeki volkanik tepe oluşmuş. Yeraltı ve yüzey sularının birikmesi ile göl meydana gelmiş. Ancak son yıllarda küresel ısınma ve değişen iklim şartları nedeniyle Meke Gölü, beslenememekte. Yeraltı suları çekilmekte ve suyu besleyen kaynaklar kurumakta. Bölgede yağışın az olması ve buharlaşmanın da yüzde 100'ün üzerine çıkması nedeniyle göl beslenememekte." dedi.
Göçmez, yaptığı açıklamada gölün oluşumu hakkında şu bilgileri aktardı: "Meke Gölü çok güzel, doğal, jeolojik bir yapı. Dünyada ender rastlanan bir yapı. Ardı ardına olan volkanik patlamalarla oluşmuş içli dışlı iki göl. Bunun içindeki kroplastik konu ve daha sonraki patlamalarla arkada 7 tane adacık oluşmuş. 5 milyon yıl önce ilk volkanik patlama ile 800 metre uzunluğunda, 500 metre genişliğinde ve 25 metre derinliğinde üzerinde bulunduğumuz göl alanı oluşmuştur. Meke Gölü oluşumunda ardı ardına olan volkanik patlamalar etkili olmuştur. İlk volkanik patlama 5 milyon yıl önce oluşmuş. Daha sonra 9 bin yıl sonra ikinci bir volkanik patlamayla kroplastik koni oluşmuş ve bunun üzerinde yeni bir krater oluşarak burada su birikmiş. İç içe hanelerden oluştuğu için dünya tarafından nazar boncuğu olarak bilinmektedir."
Yrd. Doç. Dr. Göçmez, Meke Gölü'nün yüzey suları, yeraltı kaynakları ve çevredeki kaynaklardan beslendiğini kaydetti. Ancak yeraltı sularının zamanla çekilmesi, yeraltı sularının bilinçsiz kullanımı ile seviyesinin düşmesi, bölgede yağışların az olması, küresel ısınma ile sıcakların fazla olması gibi sebeplerle Meke Gölü'nün yeterli derecede beslenemediğini vurgulayan Göçmez, gölün genelde bu aylarda kurumaya başladığını ifade etti.
Göçmez, gölün bir özelliğine de değinerek, "Osmanlı döneminde buradan tuz üretilmiştir. Gölün suyu magnezyum, sodyum, sülfatlı bir sudur. Göçmen kuşlar bu bölgede konaklamaktadır. Angutlar, sakalar, kızıl kuyruklar, kuyruk kaldıranlar gibi birçok göçmen kuşlar burada barınmaktaydı, burası onların üreme alanlarıydı." dedi.
Meke Gölü canlılığını yitirdiği için hiçbir canlının gölde yaşamadığını belirten Göçmez, "Meke Gölü 1971 yılında Tabiat Tarihi Koruma Vakfı tarafından birinci dereceden sit alanı olarak kabul edilmiş. Daha sonra 2005 yılında Rhamsar listesine alındı. Ama biz bu gölü koruyamadık. Her geçen gün sıcaklığın artması, yağışların azalması, yer altı su seviyesinin düşmesi ile göl beslenemeyince kurumayla karşı karşıya kalmıştır." açıklamasında bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Göçmez, Meke Gölü'nü kurtarabilmek için Konya Ovası'nda uygulanacak KOP Projesi ile mavi kanaldan gelecek sudan buraya bir miktar ayrılması gerektiğini söyledi. "Şu anda gölde su çok azaldığı için rahatça yürüyerek kroplastik koniye ulaşıp en üst seviyesine kadar çıkabiliriz." diyen Göçmez, sözlerine şöyle tamamladı: "Bundan 20 sene önce ancak yüzerek karşıya geçilebiliyordu. Şimdi kolaylıkla yürüyerek kropilastik koninin eteklerine gelebiliyoruz."
LOJİPORT