Ev ve işyeri arasındaki küçücük dünyamızdan hiç farkına varmamış olsak da hemen yanı başımızda bulunan Ortadoğu, her zaman savaşların yaşandığı bir bölge olageldi. Yaşanan kanlı savaşlar, bir ülkede tam bitti derken; bir başka ülkede başlıyor. Yeraltı ve yer üstü kaynakları nedeniyle paylaşılamayan bu coğrafya, Türkler için yüzyıllardır önemli bir pazar. 20 yıldır Ortadoğu’yu kasıp kavuran öldürme yarışıysa, insan hayatından sonra en çok ticaret için tehlike arz ediyor.
İKİ SAVAŞ GÖRMÜŞ FİRMA
Tam da savaşların hızlandığı yıllarda kuruluyor Efe-Butaş firması. 1995’te taşımacılık sektörüne adım atan kuruluş, global çalışmalarının sonunda yapılanmaya gidip Efe Project Lojistik olarak son halini alıyor. Efe Project’in lojistikte edindiği taşımacılık ve lojistik tecrübesi muazzam. Çünkü taşımacılık yaptıkları birçok ülkenin içinde iki büyük savaşın yıllardır yaşandığı Irak ve Afganistan da var. Tehlike ve bilinmezliğin kol gezdiği bölgelerde aldıkları işlerin üstesinden hep başarıyla gelmişler. Edindikleri tecrübeye dayanarak konuşan şirketin Genel Müdürü İbrahim Behram da anlattıklarımıza paralel olarak, “Bir ihracatçı ya da ithalatçı malını taşıtmak istediğinde önce düzenli bilgi akışı, güvenirlik ve tecrübeyi seçmeli” dedi.
TERCİH EDİLME NEDENLERİ BAŞKA
İbrahim Behram, Irak ve Afganistan gibi savaş bölgelerine giderken savunma timleriyle hareket ettiklerini anlatıyor ve ekliyor: “Ancak en önemli özelliğimiz bu değil. Bizim asıl tercih edilişimizin altında kimsede olmayan bir özelliğimiz yatıyor. O da lashing (taşınacak ürünlerin araçlara sabitlenmesi) Öyle ki Efe Project’in lashing ekibi, ürünlere yüklendikleri yerden indirilecekleri yere kadar eşlik edip sökümünü de yine kendileri üstlenir.” Lashing işini fabrikalara bırakmadıklarını dile getiren Genel Müdür Behram, “Lashingi kurallarına göre yapıyoruz. Müşterilerimiz kendilerine verilen şifre ile GPRS Lİ araçlarımız sayesinde sabah akşam 7/24 takip etme imkanına sahiptirler” diye konuştu.
YURTDIŞINA ÇALIŞIYORLAR
Her müşteri için bir temsilci görevlendirdiklerini kaydeden Efe Project Genel Müdürü Behram, tüm sorunları temsilcinin çözdüğünü dile getirdi. Şirket, karayolunun yanında demiryolu, feribot ve gemiyle multimodal taşıma da yapıyor. Karayolunda alternatif çözümler üreten kurumun, yurtdışı işleri daha ağır basıyor. Avrupa standartlarında çalıştıklarını belirten Behram, en uzun ve ağır parçaları da taşıdıklarını aktardı. Filolarında panelvanlar ile birlikte 100’e yakın araçları olduğunu söyleyen Genel Müdür Behram, filodaki tüm araçlarının kendi dizaynı olduğunu ve Türkiye’de araçlarının ün yaptığını da açıkladı. Kurum yönetimi özmal çekicileriyle, tenteli, frigo, konteyner, tanker ve Lowbed araçlarını talebe göre yönlendiriyor. Efe Project aynı zamanda Mersin’de ve Irak’ta ikişer tane depo ve antrepoya sahip. Toplamda 20 bin metre karesi kapalı 50 bin metre karesi açık bu mekanlarda aktarma, depolama, paketleme, elleçleme, yükleme ve boşaltma hizmetleri veriliyor.
SORUN MAZOT VE HAKSIZ REKABET
İbrahim Behram Türk taşımacılık sektörünün en önemli sorununu ‘mazot pahalılığı’ olarak açıklıyor. Mazotun ardından ise haksız rekabet geliyor. Behram, bunun nedenini ağır taşımada usülsüz ve eski sisteme dayalı yol izin belgesi olduğunu vurguluyor. 2011 yılının Efe Project için yatırım yılı olduğunu ifade eden Genel Müdür Behram, sözlerini, “Hadımköy’de depo ve antrepo yaptırıyoruz. Bundan sonraki dönemler içinde iyi işlere imza atmaya devam etmek çabası içinde olacağız.” diye sürdürdü.