Hayal edin ki, doğanın en muhteşem ve en ayrıcalıklı doğal yontuları ile şekillenerek evrensel güzelliğin bütün sırlarına sahip olan bir yerdesiniz. İnanılmaz çekicilikteki görüntülerin donuk yaşamınızı motive ederek cömertçe sunulduğu, Ege’nin içinizi ferahlatan, heyecanlandıran ve duygularınızı coşturan ayrıcalıklı bir köşesinde, efsanevi mitolojik tanrıların denizdeki evindesiniz. Bir yudum nefes alabilmek ve bir avuç suyu doyasıya, kana kana içebilmenin ölümsüzleşen zevkine varabilmek ve ardından da kainata yüreğinizin en derinlerinden gelen bir ses ile yaşamanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu içten bir oh çekerek haykırabilmek. Böylesine yaşam inancı ile dopdolu bir düşün peşinden hiç ayrılmadan dingin maviliklerin içinde kaybolmak ve sonsuz mutluluğun sırrını yakalayabilmek. Belki de huzurun son kalesi. Mutluluğun, eğlencenin ve zevklerin birlikteliğinden oluşan muhteşem bir karnaval. Heyecanın doruğa ulaşıp bütün benliğinizi sardığı maceralar kervanından otantik bir yaşamın kronikleşmiş ezgileri. Efsaneleşen dalgaların çırpıntılarında binlerce yıldır hiç yorulmadan ve sıkılmadan dans eden mavi gözlü peri kızlarının müthiş gösterimine tanıklık edebilmek. Sevgi denizinin anaforlarında yepyeni, huzurlu bir yaşama merhaba diyebilmenin erdemliğine ulaşabilmek. İşte bunun adı EGE TUTKUSU’dur. Yaşama sadece bir kere merhaba diyebileceğinizi asla ama asla sakın unutmayalım. Eğer yaşamınıza tutku ve sevgiyle bağlanmak istiyorsanız, Ege’nin ve Akdeniz’in masmavi ve turkuaz karışımı, pırıl pırıl sularıyla yıkanan kıyılarında ve altın gibi ışıldayan kumsallarında zaman durmuş sizleri bekliyor olacak. Buralarda eşsiz güzellikteki doğanın doğal mimari yapıtlarıyla baş başa kalabilmek gibi ayrıcalıklı bir duyguyu da yaşayacaksınız. Doğanın kendi tasarımı olan bu coğrafya harikası yerlere mutlaka hayran kalacaksınız. Güney Ege’nin incisi Orhaniye’nin Kız Kumu plajının efsanevi varlığının yüreğinizde bırakacağı izler anılar denizindeki sevginizle bütünleşecektir. Doğanın sırlarla kaplı tarihsel yalnızlığını ve şafak vakti sessizliğini hiç kirlenmemiş bir sahilin kumsallarında en edebi duyguların içinde sevdiklerinizle birlikte paylaşırken, belki de çok şirin bir ada veya henüz insan eli değmemiş, gözlerden ırak kalmayı başarmış küçücük bakir bir koyun görüntüsünün cazibesine kapılacaksınız. Tertemiz maviliklerle çevrili, zeytin ve çam kokulu, ıssızlılığın tarihsel derinliklerindeki muhteşem Gemiler adası. Ölüdeniz lagününün hemen yakınında ziyaretçilerine mitolojik esintiler armağan ediyor. Tam beş bin beş yüz metre yol giderek denize kavuşan Dalyan’ın İz tuzu kumsalı, Evrenin yeryüzüne çok özel ve ayrıcalıklı bir armağanı. Şehrin, insanı yaşamından bezdiren o yıpratıcı, ezici ve kahredici ömür törpüsü hızlı temposundan kurtulup yepyeni bir ruhsal yapının motivasyonu ile yaşama yeniden büyük bir şevk ile merhaba demek istiyorsanız, Datça’nın kendisine özgü tedavi özelliği olan havasına sahip koylarıyla buluşmak için biraz daha hareketli olmalısınız. Ova bükü, Hayıt bükü ve Kargı koyunda doğanın derin ve kaygısız sessizliğini bulacaksınız. Akdeniz ile Ege’yi kavuşturan Ölüdeniz lagünündeki hayranlık uyandıran muhteşem görüntüler, bütün doğal güzellikleri ile sizleri büyülemeye devam edecektir. Koyların kraliçesi Köyceğiz’in Ekincik koyunda yeni bir günün sımsıcacık ışıklarını ruhunuzda hissederken, deniz kokusu ile çam ağaçlarının oluşturduğu panoramik manzaranın eşliğinde teknenin güvertesinde yapacağınız sabah kahvaltısının tadını yılar boyunca damağınızdan silemeyeceksiniz. İster keşif, isterse macera, isterse sadece dinlenmek için olsun. Sonuçta sizleri bu harika yerlere içinizdeki doğa ve deniz sevgisi yönlendirecektir. Kimilerimiz insan eli değmemiş bakir koyları, ıssız adaları, kimilerimizde boylu boyunca şemsiyelerle örtülü, güneşlenme minderleriyle kaplı yoğun ve gürültülü plajları tercih etmiş olabilir. Önemli olan doğanın ve denizlerin sizin için ne anlam ifade ettiğidir. Alacakaranlığın oluşturduğu renklerin göz kamaştırıcı güzellikleri içinde gün batımının ufkun tepelerinde nazlı nazlı oturuşunu, sevginin timsali Mayıs ayında seyre dalarak yaşamak ve denizlerin yaramaz çocukları martıların kanatları arasında sonsuz özgürlüğe doğru uçabilmek harika bir duygu olmalı. Yarın çok geç olmadan yaşama şimdiden sıkı sıkıya sarılın. Göreceksiniz ki yaşamak, varoluşumuzu bilmek ve bunu her zaman benliğimizde hissetmek inanınki çok anlamlı ve bir o kadarda harika bir duygu. Çünkü yaşıyoruz ve hissediyoruz. Kpt. Ünal Benlialper - unalkaptan@hotmail.com