Ekonominin kayıp çarkları aslında bizleriz. ülkelerin ekonomik sıkıntı veya bolluklarının en önemli kaynağı biz vatandaşlardır. Bir çocuk doğup büyümeye başladığından itibaren ekonominin çarklarından bir tanesi olur.
Hayatta herkesin bir amacı vardır…herkesin ortak amacı evine ekmek götürmek. Mavi yaka ve beyaz yakalıların ortak sorunudur eve ekmek götürmek. Kimsenin iş yerinde koltuğunun garanti olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Patronların ucuz işçi mantığının tavan yaptığı bu dönem maalesef her gecen gün daha da uzuyor. İşsiz kalma korkusu ile patronun her dediğini yapan, mesai saatlerinin bile dışında çalışan sadece sizler değilsiniz. Garsonlardan, işçilere, fırınlardan üst düzey yöneticilere kadar bir çok kişi sabah uyandığında tek bir soruyu soruyor kendine ‘Bugün akşam da eve geldiğimde bir işim olacak mı?’
İflasın eşiğinde cirit oynayan şirketlerin patronları her gün uyandıklarında iki soru ile karşılaşıyorlar. ‘bugün tazminatsız işten nasıl çıkartabilirim? Şirketi kurtarmak için kaç kişiye olan borcumu ötemeliyim?’
Bu bir zincirleme reaksiyon aslında ve kısır döngünün içinde dönüp duruyoruz. Ekonomistlerin bildiği bu kısır döngü ekonominin çarklarının çalışmasını ele alıyor. Ekonomiyi canlı tutan bu döngü için şu örnek çok yerinde olacaktır.
Bir kasabaya gelen turist kasabanın oteline girer ve bir oda tutmak istediğini söyler. Geceliği 100 tl olan odanın parasını peşin ödeyerek odasına çıkar. Günlerdir kasasına para girmeyen otel yetkilisi hemen markete olan 100tl borcunu öder. Market sahibi kasasına giren 100 tl yi hemen toptancıya götürerek önceki aydan borcunu öder. Toptancı ise kasasına giren 100 tl yi daha önce borç para aldığı otel sahibine götürür ve borcunu öder. Bu sırada odayı beğenmeyen müşteri aşağıya gelir ve otel sahibinden vermiş olduğu gecelik parayı geri alır ve gider. Kasabaya giren 100 tl kasabadan tekrar çıkar ve kimsenin kasasına giremez ama tüm esnaf borcunu ödemiş olur. Ekonominin çarkları bu şekilde işler.bunu topluma yaydığımızda borç ile bakkaldan alışveriş yapan işçi işsiz kaldığında bu borcu kapatamayacak ve bakkal kasasına para girmediği için toptancıya olan borcunu ödemeyecek, toptancı üreticiye ve üreticide fabrikaya olan borcunu ödeyemeyecek. Fabrikanın sahibi de işçi çıkarmak durumunda kalacak….
Eğer işsiz kalmak istemiyorsanız ekonomiyi canlı tutmanız gerekmektedir. Birde krizi fırsat görüp işçilerin maaşlarını düşüren patronlardan olmamanız…..
Yastık altında para tutanlardansanız unutmayın bir gün bu ekonomik çarklara dahil olmayan paranızın pul kadar değerinin olmayacağını da unutmamak gerekir.
Sabri ERGENECOŞAR
0533 390 1735