Türk TIR’ları ile taşınan ticaret ürünlerinin kendi ülkesinden transit geçişine engel olan Avusturya’ya açılan dava Avrupa Adalet Divanı’nda 31 Ocak’ta görüldü. Davaya destek olmak için Ekonomi Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, AB Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Brüksel AB Daimi Temsilciliği, TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ve İKV’den (İktisadi Kalkınma Vakfı) üst düzey temsilciler katıldı. Türkiye tarafı, uygulanan kota nedeniyle taşımalara araç başına 500 Euro ek maliyet yüklendiği bunun da aslında Türk ihraç ürünlerine uygulanan bir kota olduğunu söyledi. Gümrük Birliği Anlaşması’nın “Malların Serbest Dolaşımını Engelleyen Her Türlü Uygulama Eş Etkili Tedbirdir” kararını hatırlatan Türkiye, Avusturya’nın bu tutumunun ticarete zarar verdiğini söyledi. Macaristan’a karşı açılan ve 17 Ekim 2017’de Avrupa Adalet Divanı’nın “Türk Araçlarından Geçiş Ücreti Alınamaz” kararı anımsatılarak “Avrupa’nın en üst mahkemesi tarafından malların serbest dolaşımına hiçbir engel, kota ve tedbir konulamayacağı açıkça ilan edilmiştir” denildi.
Nihai karar ekim ayında açıklanacak
Avusturya, uyguladığı kotanın malların serbest dolaşımına zarar veriyor olsa da bu meselenin hizmetlerin serbest dolaşımı kapsamında çözülmesi gerektiğini savunarak Türkiye ile AB arasında hizmetlerin serbest dolaşımı başlığının henüz müzakere edilmediğini, Türk araçlarına mahkeme kararı ile böyle bir kolaylık sağlanmasının başlatılacak hizmetlerin serbest dolaşımı müzakerelerine zarar vereceğini iddia etti. Dava ile ilgili mütalaa hakimi 26 Nisan’da raporunu hazırlayacak ve büyük oranda bu rapora dayanarak karar verilecek. Kararın Ekim 2018 tarihinde çıkması bekleniyor.
Avrupa Adalet Divanı kendisiyle çelişemez
UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener dava sonrası yaptığı açıklamada, ellerinde Macaristan’a karşı Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği bir karar bulunduğunu belirterek, “Avrupa Adalet Divanı aynı şekilde Türk tezleri doğrultusunda karar verecektir, aksi takdirde kendisiyle çelişmiş olacaktır” dedi. Avrupa yönlü taşımalarda Avusturya’nın kilit bir ülke konumunda olduğunu hatırlatan Şener, “Türk araçları için Avusturya 21.000 adet geçiş kotası koyuyor. Biz sadece Almanya’ya 160 bin sefer gerçekleştiriyoruz. Ortada çok büyük haksızlık ve engel olduğu ortada. Her TIR’ın 20 ton yük taşıdığı hesap edildiğinde Avusturya aslında ‘benim ülkemden 420 bin ton ihraç yükü geçebilir’ demektedir. O halde Gümrük Birliği’nin miktar kısıtlaması yapılamaz kararının nasıl değerlendireceğiz” dedi. Davanın bu temelle açıldığını ve yılsonunda Avusturya’nın bu haksız uygulamasına son verileceğini beklediklerini aktaran Şener, “Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı rapora göre kotalar nedeniyle her yıl 3,5 milyar dolarlık ihracat yapılamıyor. Bunun 1,9 milyar doları Avrupa’nın yaptığı ihracat, 1,6 milyar doları da Türkiye tarafından yapılan ihracat. Aslında kotalar nedeniyle Avrupa kendisini cezalandırmaktadır. Ticaretin önündeki her türlü engelin kaldırılması yönünde atılan adımlar dikkate alındığında Avusturya’nın bu tutumunu uzun süre devam ettirmesi zaten mümkün değildir” diye konuştu.
Hakimlerin hukuki karar vereceğine inanıyoruz
Şener davanın nasıl sonuçlanacağı ile ilgili de;
“AB Komisyonu tarafından mahkemeye gönderilen avukatların, ‘Avusturya’daki kota uygulaması, her ne kadar malların serbest dolaşımını kısıtlıyor olsa da mahkemenin Macaristan davasında olduğu gibi karar vermemesinin ve konunun Türkiye ile AB arasında yapılacak hizmetlerin serbest dolaşımı müzakerelerinde çözülmesi gerektiğine’ özellikle vurgu yapması dava üzerine siyasi bir gölge düşürme riskini getirmiştir. Biz baştan beri Lüksemburg’da hâkimler var diyorduk. Hâkimlerin hukuki mi yoksa siyasi saiklerle mi karar vereceğini merakla bekliyor olacağız” dedi.