Gemi yan sanayiciler KDV’den şikayetçi

Ensar Gemi ve Yan Sanayi Ltd. Şirketi’nin sahibi Özkan Göksal, gemi yan sanayii üretiminde kullanılan malzemeler için ödenen KDV iadesini, yoğun bürokrasi yüzünden neredeyse bir yıllık süreçten sonra alabildiklerini söyledi.

Ülkemizde üretilen bütün gemiler KDV'den muaf. Bununla birlikte gemi yan sanayii sektöründe üretilen parça ve ekipmanlar için de üretici şirketler yaptığı satışlarda KDV ödemiyor. Yan sanayici üreticileri, aldığı hammaddeyi KDV ile alıyor. Üreticiler, daha sonra hammadde için yaptıkları KDV ödemelerini, yeminli mali müşavir raporu hazırlayarak devletten geri alıyor. Ancak bu geri alım sürecinin yaklaşık bir yıllık süreçte tamamlanması, gemi yan sanayii üreticisine maliyet olarak geri dönüyor.

Gemi yan sanayii için üretim yapan şirketlerin yaşadığı KDV sorununun, sektörün önünü tıkadığını söyleyen Özkan Göksal, Bu sorunun çözülmeden gemi yan sanayii sektörünün gelişmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Sanayiciyi yoran uzun prosedürlerin, şirketlerin maliyetine yansıdığını dile getiren Göksal, “Bu işin prosedürünü takip etmek, sonuç almak başlı başına bir emek işi. Yüzde 18 KDV'yi ödeyip malzemeyi alıyorsunuz.  malzemenin stoğunuzda kalma süresi ve üretim süresi var. Satıyorsunuz, faturayı kesiyorsunuz, müteakip ayda talep edilecek dosyayı hazırlıyorsunuz. Vergi dairesi kontrollerini yapıp KDV'yi size ödüyor. Bu süreç, 8-12 ay sürüyor. Eskiden mahsup sistemi vardı, 6 ay içinde bitiyordu. Ancak, şu an bizim KDV'yi ödediğimiz süreç ile KDV'yi geri aldığımız zaman 1 yıl civarında. 1 yıllık bir finansman maliyeti ilave geliyor. Her şeyi alamıyorsunuz. Hesaplarımıza göre, ödediğimiz KDV'nin yarısını alabiliyoruz. Bu da önemli bir maliyet. Rekabetin çok zor olduğu bir dönemdeyiz. Yüzde 18 finansman ihtiyacını arttırıyor. Yüzde 5-10 kar marjlarıyla, sektörün imalatçının ayakta kalmaya çalıştığı bir dönemde bu çok önemli bir maliyet. Çok zor bir prosedür. Öde geri al sistemi uygulanıyor. ‘Geri alacaksan hiç ödeme’ sisteminin olmasını öneriyoruz. Bununla ilgili teşebbüslerimiz olsa da sonuç alamadık” diye konuştu.

“GEMİ YAN SANAYİİNE TEŞVİK YOK”
Türkiye’de, gelişmiş, organize bir yan sanayiden bahsetmenin ne yazık ki mümkün olmadığını söyleyen Göksal, yan sanayii ürünlerinin büyük bir kısmının, yurtdışından geldiğini hatırlattı. 2002-2008 yılları arasında, denizcilik sektöründe iyi bir dönem yaşandığını ve o yıllarda yan sanayi alanında da önemli hamleler olduğunu aktaran Göksal, “Etkili bir yan sanayimiz var diyebilecek bir duruma erişmedik. Kriz önümüzü kesti. Türkiye’de gemi yan sanayii ile alakalı hiçbir teşvik yok. Hudayinabit gibi gelişiyor. Hudayinabit, eskilerin kullandığı, hiç bakım yapılmadan kendi başına yetişen bitkiler için söylenir. Yan sanayi de denizcilik sektörünün öyle bir alanı” dedi.

YERLİ ÜRETİM İTHALATI AZALTTI
Özkan Göksal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu işe başladığımızda, Türkiye’de, bu ürünler tamamen ithal ediliyordu. Başta üretimde ve sertifikalandırmada zorlandık. Çünkü bu alanda bilgi birikimi yoktu, kültür yoktu ve malzemeler dışarıdan geliyordu, sadece montajı burada yapılıyordu. Üretimi gerçekleştirdikten sonra sertifika alma sürecini yaşadık. Türkiye’de laboratuvar  yoktu, yurtdışına gitmek zorunda kaldık. Bütün testlerimizi Danimarka'da yaptırdık. Yerli üretime geçilince dışa bağımlılık ve ithalat da azaldı. Biz Ensar olarak üç ana grupta üretim yapıyoruz. Yangına dayanaklı duvar paneli, güverte ve tavan paneli inşa ediyoruz.  Gemide kullanılan, her türlü yangına dayanıklı kapılar ve ıslak kabinler üretiyoruz. Islak kabinlerde, sektörün ihtiyaç duyduğu, her türlü üretimi yapıyoruz. Bu 3 ürünün hepsi gemilerde kullanılıyor ama yoğunluk panellerde.”

Burak GÜNER – Marin&Port

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Deniz Ticareti Haberleri

Bankalar Galataport'a ortak oldu
Med Marine, filosuna yeni bir römorkör daha ekledi
Erkport, Çin’den İstanbul’a yeni bir dönemi başlatıyor
"Gemiler, sac kalınlıkları uygun olmadığı için Karadeniz'de batıyor"
Türkiye’nin ilk Ro-Ro’larını inşa eden Alman tersanesi iflas etti