Anayasa mahkeme sonucu açıklanınca, sadece bir beklenti söz konusu gibi görülmektedir. O da hükümet kadrosunda bir revize beklentisi söz konusu. Bunun dışında Ak Parti tam manası ile rahatlığa kavuşmuş vaziyette. Geçmişten beri baş ağrıttığı var sayılan sektörlere, daha ciddi ve sonuca gidecek radikal kararları alma peşinde olduğu da bir gerçek. Doğru veya yanlış bu yolda yürüneceği tam olarak ifade edilmektedir ama, son zamanlarda olduğu gibi, önce adımı atar sonra düzeltiriz mantığının, epeyi sıkıntılara gebe olduğu da bir gerçek. Özellikle; Gümrük camiasını ve direkt olarak Lojistik sektörünün de etkileneceği kanunlar ve genelgelerin önünü açmış durumdadırlar. Burada tasarı veya teklif olarak hazırlanarak meclise sunulmaya çalışılan, Gümrük Kanun Tasarısı, Gümrük 60 sayılı Genel ve son olarak ta Gümrük Oda Kanun tasarısı ile Gümrük Teşkilat Yasası çok iyi takip edilecek meseleler olarak önümüze konmuş vaziyettedir. Bu durum bütün taşların yerinden oynamasını ve nerede ise tam olarak YENİDEN YAPILANMA’yı sağlayacaktır. Köşemde bahsetmeye çalıştığım bu konular herkesi ilgilendirecek ve bağlayacak konuları içermektedir. Gümrük Kanunu Tasarısında, özellikle 5A maddesi bazı kesimler için iyi algılanıyor olmasına rağmen, gerçekte sapla samanı karıştıran bir olgu olarak önümüze konmuş durumdadır. En azından Globalleşen dünya ekonomisinde, yetki karmaşası ve parasal güçle direk ilgili olduğu artık kimseler tarafından da inkâr edilmeyecek şekilde kabullenilmiş durumdadır ve mutlaka yasallaşmadan evvel revize edilmek zorundadır. Gümrük Oda Kanunu Tasarısı da şu anda gündeme geldi. Bunun ya uygulanmaması için , ya da zaman kazanma adına yapıldığı da bir gerçektir. Her sektörde Odalar bir sivil toplum örgütüdür. Kendi kanunları veya tüzükleri vardır. Bazı durumlar da üyelik zorunlu veya ihtiyaridir. Her iki durumda da, üyelerin arasında ayırım ve statü farklılıkları söz konusu değildir. Çıkarılması düşünülen Gümrük Oda Kanunu Tasarısında ise, üyelik mecburi tutulmuş ve aidat zorunluluğu getirilmiş, aynı zaman da disiplin cezaları da karar altına alınmıştır. İşte tasarıda bana göre bilinçli olarak yapılan yanlışlık, üyelerini sınıflara ayırmış ve bir kesime seçme/seçilme hakkını vermemiştir. Böyle bir sivil toplum örgütlüğü, dünyada söz konusu değildir. Aynı şekilde en az 15 madde de kanun mantığına ters gelen maddeler içermektedir. Daha sonra maddeleri inceleyebiliriz. Gümrük Genel 60 ise; Antrepo yönetiminden devlet memurlarını çıkarma olarak da kısaca bahsedebiliriz. Memurların yerini Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri kavramı getirilmektedir. Antrepo açımından, giren çıkan eşyaların kayıtlarının tutulması, ATR belge tanzimi, Dahilde İşleme Rejim tatbikatı ve bir sürü tespit ve tutanaklar tanzimini içine almaktadır. İşte asıl kaos ortamının dik âlâsı burada yaşanacaktır. Hem sektör de ikiliğe sebebiyet verecek ve hem de maliyet artışlarını getirecektir. Aynı zamanda tam manası ile haksız rekabet doğuracaktır. Özellikle ithalatçı, ihracatçı ve imalatçı şirketlerin maliyetine ek külfet bindirmektedir. Belki gümrük camiasına yeni bir açılım getirebilir ama, hem lojistik ve hem de taşıması yapılan şirketler için tam bir handikap yumağı getirmektedir. Atılan taşın acısını da hep beraber çekerek yaşayacağımız, inkâr edilemez bir gerçektir. Doğal olarak bu kadar kopuk ve gelişmelerden uzak kalınınca , sadece “ NASIL YANİ “ sorusunu sormaktan başka da bir yapılacak şey kalmamış olunacaktır. Bütün bunlar düşünüldüğün de , sonradan düzeltiriz mantığının yapacağı tahribatı, pek o kadar kolay halledilemeyecek olması gerçeği ile yüz yüze kalınacağı açıkça görülmektedir. İlgili ve meraklılarına duyurulur….