İlaç sektöründe tedarik zincirlerini değişime zorlayan en önemli sorunlar, çalıntı ve sahte ilaçlar, sıcaklık kontrolü ve mevzuat…
DHL Supply Chain tarafından hazırlanan yeni ‘white paper’, çalıntı ve sahte ilaçlar, sıcaklık kontrolü ve mevzuat gibi konuların sağlık sektörü firmalarının başlıca kaygıları arasında olduğunu gösterdi. Rapora göre; ürün ve dolayısıyla tüketici sağlığı/güvenliğini sağlamak için tedarik zincirlerinde önemli değişimlere gidilmesi şart. ‘Yaşam Kurtarmak için Ürün Koruma: İlaçta Tedarik Zinciri Güvenliği’ başlıklı rapor, tedarik zinciri yöneticilerinin ürünlerini ve itibarlarını korumak için iki temel mevzuat alanında farkındalık geliştirme ihtiyacını vurguluyor.
ÇALINTI VE SAHTE İLAÇLARA KARŞI GÜVENLİK
Raporda verilen bilgiye göre, Dünya Sağlık Örgütü satın alınan ilaçların gelişmiş ülkelerde yüzde 1’inin, gelişmekte olan ülkelerdeyse yüzde 10‘dan fazlasının sahte olduğunu tahmin ediyor. Bu tehdit karşısında hükümetler de, ürünlere seri numarası vermeyi temel alan yeni ilaç takip yasaları hazırlıyor. Bu uygulamada herbir birim ilaca sadece onda olan bir numara veriliyor ve uygulaması pahalı olsa da tedarik zinciri boyunca takip edilmesi sağlanıyor. Raporda tedarik zincirlerinde bu gibi yasalara uymanın yıllık 53 milyon dolar tasarruf sağlayabileceğine dair veriler de sunuluyor. Bu maliyetleri daha iyi yönetebilmek için sağlık sektörü şirketleri birden fazla üretici için seri numaralandırma sistemleri geliştiren üçüncü parti lojistik sağlayıcılarla (3PL) anlaşma sağlayabiliyorlar.
KATI SICAKLIK KONTROLÜ VE ÖLÇÜMÜ
İlaç firmalarının portföyleri, çevresel koşullara daha duyarlı ve kompleks yapıdaki biyoteknoloji ürünleri giderek daha fazla oranda içerirken, bu tür ilaçları geliştirme maliyetinin 2020’de 2012’ye göre dört kat artacağı tahmin ediliyor. Biyoteknoloji ürünü ilaçların belirli koşullarda saklanması gerekirken doz başına geliştirme maliyeti 1.000 dolara kadar çıkabiliyor. Bu koşullar sağlanmadığında sevk başına 50 milyon dolara kadar çıkabilen kayıplar yaşanabiliyor. Ürün bütünlüğünü korumak için, tedarik zincirlerinde sıcaklık kontrol ve sıcaklık izleme cihazları ile diğer uçtan uca kontrol olanaklarının sağlanması gerekiyor.
“RİSKLERİ MİNİMUMA İNDİRİYORUZ”
DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı konuya dair şunları söyledi: “Söz konusu tüm bu zorlukları ele alırken yerel piyasa bilgisine ya da uygun şartlarda tesislere sahip olmayan şirketlerin maliyetlerinin hızla arttığını görüyoruz. İlaç firmaları bu nedenle her bir pazara yönelik yasal mevzuata uyum sağlamak ve sağlık sistemlerinin kendine has operasyon güçlüklerinin üstesinden gelebilmek amacıyla işletmelerini baştan şekillendirmek durumunda. Buna bir de uyumluluk gereksinimleri, sıcaklık kontrolü gibi diğer faktörler eklendiğinde tedarik zincirleri daha da karmaşık hale geliyor. Ürün güvenliğindeki eksiklikler, yaşamı tehdit eden birtakım ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Her biri farklı müşterilerin istek ve ihtiyaçlarından edinilmiş bilgi birikimimiz sayesinde DHL Supply Chain olarak ilaç sektöründen müşterilerimizin bu güçlükleri yenmesi için çözümler geliştirebiliyoruz. Global uzmanlığımız, seri numaralandırma yöntemlerimiz ve soğuk zincir konusundaki becerilerimiz üreticilere ihtiyaç duydukları güvenliği sağlarken bir yandan da maliyetleri yönetebilmelerine olanak tanıyor. Türkiye’de de 2D barkod uygulamasını lojistik sektöründe hayata geçiren ilk şirket olmanın gururunu yaşıyor ve sıcaklık kontrollü taşıma alanında fark yaratan çözümlerimizle müşterilerimizin bu alandaki risklerini minimuma indiriyoruz.”
LOJİPORT