Tuzla Şifa Mahallesi ile Cevizlibağ arasında gidip gelen bu hat, kentin adı konmamış ilk metrobüsü. 500T'nin filosunda 100 otobüs ve yaklaşık 200 şoför var. 25'i Cevizlibağ'dan çıkıyor. 75'i Şifa'dan... 1994'ten beri faaliyet gösteren 500T'ler her beş dakikada bir kalkıyor. Şoförler bir günde üç kez git-gel yapıyor. 500T bekletmiyor. İlk araba 4.00'te Tuzla'dan çıkıyor, 5.00 gibi Cevizlibağ'da oluyor. En son araba 23.30'da yine Tuzla'dan kalkıyor. Bu rota için çift bilet gerekli; yani, ilk duraktan son durağa fiyat 5 TL.
ESKİDEN KORSANDI
Sabah'ta yer alan habere göre 22 yıldır yani ilk günden beri bu hat üzerinde gidip gelen şoför Abdülhalil Gül (53). Önceden nakliyecilik yapan Gül, evli ve yedi çocuk babası. Tuzla'da oturuyor ama yatağı her daim otobüste, koltuğunun hemen arkasında. Erken saatte Cevizlibağ'dan çıkış yapacağı zamanlarda seriyor yatağını yere, otobüste yatıyor. Gül otobüsün korsan olarak çalıştığı günleri hatırlıyor: "İhaleye verilmiş ilk hat 500T. Önce korsandı. Polis durdurur tüm yolcuyu indirirdi. 375 araba çalışırdı. Hat üç biletliydi." Geçen sene güzergahı değişen hatta 75 durak var.
2.5 SAAT SÜRÜYOR
Yol ortalama 2 buçuk saat sürüyor. Tabii istisna durumlar olabiliyor. Abdülhalil Gül'ün rekoru 2008'de yoğun bir kar yağışı olduğunda 5 buçuk saat süren bir yolculuk. Selamlaşanlar var otobüse binerken. Her gün aynı durakta binip inen yolcular artık ahbap olmuş sayılır. Yolculardan Pınar Kocakavuk (19) ve Deniz Uluğ (20) Medipol Üniversitesi'nde Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik okuyor. Onlar otobüslerin kalabalık ve eski olmasından şikayet ediyor: "Otobüsler eski. Özellikle sabah saatlerinde çok kalabalık oluyor. Genellikle 40 yaş üstü biniyor. Bir de iki biletle binildiği için aylık yapmayan 500T ile gidemez." Otobüs Nurtepe'den sonra kalabalıklaşıyor.
AKTARMA PAHALI
Hafta içi ve hafta sonu kalabalığın çehresi değişiyor. Pazartesi-cuma arası işe giderken kullanılan hattı, tatil günlerinde gezmeye ya da piknik yapmaya giden aileler tercih ediyor. Güvenlik görevlisi Eyüp Üstünok (55) İstanbul'a ilk geldiği gün 500T'ye binmiş, o günden beri yani beş senedir bu hattı kullanıyor. Her gün Seyrantepe'de biniyor Pendik'te iniyor. Yol ortama 2 saat sürüyor. Otobüsün kalabalık olmasından da şikayetçi. Peki ama buna rağmen neden hâlâ 500T'yi tercih ediyor? Yorgun gözlerle anlatıyor Üstünok: "Metro yerine tercih ediyorum çünkü merdiven inip çıkmak zor geliyor. Üç gece, iki gündüz çalışıyorum. Otobüs her daim çok kalabalık ama avantajı çok sık sefer olması. Bir de aktarma yapmaya bütçe dayanmaz. Böyle düz ayak binip, indi bindi olmadan, iki biletle gidiyorum."
Ayakta kalanların en önemli gayesi düşmeden, sağ salim inecekleri durağa varabilmek. Abdülhalil Gül'ün şikayeti giderek artan trafik. Bunu aşmak için emniyet şeridini ihlal ettiklerini ve umutlarının üçüncü köprü olduğunu anlatıyor:
CEZA YİYOR AMA VAZGEÇMİYORLAR
"Farkımız hızımız ve dakikliğimiz. Emniyet şeridi kullandığımız için hızlıyız. Hattımız dakika şaşmaz. Zaten beş dakika geciksek nerede kaldın diye sitem eden çok olur. 500T yolcusu durakta beklemeye değil otobüste balık istifine alışık. EDS'ye yakalanıp epeyce trafik cezası yiyoruz ama kuralları ihlal etmek zorundayız. Aylık ortalama 500 TL ceza öderiz. Levent'te inenler mağdur olmasın diye altı sene önce T ve L ayrımı yaptık. Bu otobüse herkes biner. Yaşlılardan yana biraz dertliyiz. Bedava olduğu için kalabalık olup olmadığına bakmadan yola dökülüyorlar. Gençler de yer vermeyince tatsızlıklar yaşanıyor. Trafik biraz rahatlarsa herkes daha rahat yolculuk edecek. Umudumuz üçüncü köprünün açılması."
Sabah
LOJİPORT