Japon Honda, 1996 yılında temelini attığı 1997 yılı sonunda ise üretime başladığı Gebze Şekerpınar'daki fabrikasını Eylül 2021'de kapatıyor. Böylece Türkiye'ye sıfırdan gelen son yatırım 24 yıl sonra ülkemizden çıkmış olacak. Bu kararı, etkilerini ve sonrasında neler olacağına ilişkin soruları Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer'e sorduk. Fabrikanın kapanmasının 2 önemli sebebi olduğunu belirten Kılıçer bunları şöyle sıraladı:
KAPANMANIN 2 SEBEBİ VAR
– İlki ve en önemlisi global düzeyde üretimdeki optimizasyonu yakalamaktı. Türkiye fabrikamızın kapasitesi 50 bin adet olmasına rağmen gelin görün ki son 5-6 yıldır maalesef kapasitenin yüzde 30-35 altında üretmek zorunda kaldık. Bunun sebebi kesinlikle iç pazar değil ihracatla ilgili bir konuydu. Ayrıca bu optimizasyon sadece Türkiye ile ilgili de değil. İngiltere, Endonezya ve Tayland fabrikalarında da revizyonlar yapıldı.
– İkincisi ise üretim etkinliğini artırmaktı. Yani Civic Sedan özelindeki bakarsak, bu modelin Japonya'da devreye girmesiyle toplam üretim maliyeti düşecek, bu da daha rekabetçi olmasını sağlayacak. Bizim de faydamıza olacak. Yani Civic Sedan'ın Japonya'da üretilmesi Türkiye'de üretilmesinden daha avantajlı olacak diyebiliriz. Üretim maliyetlerini düşürme hedefi Japonya ile olan yüzde 10'luk gümrük vergisinin bile üzerinde bir avantaj yaratacak.
TEÇHİZATLA BİRLİKTE SATILACAK
Eylül 2021'de üretim sonlandıktan sonra Gebze Şekerpınar'daki fabrikayı içerisindeki bütün teçhizatla birlikte satacaklarını kaydeden Kılıçer, fabrikada çalışan 1070 kişiyle ilgili paket çalışmalarının ve anlaşmaların ise yapıldığını söyledi. Şu an için hiçbir sıkıntının olmadığını kaydeden Kılıçer, fabrika kapandıktan sonra sadece satış ve pazarlama operasyonunda 170'e yakın kişinin kalacağını da sözlerine ekledi. Fabrika kapandıktan sonra Türkiye'de model çeşitliliğini artıracaklarını da belirten Kılıçer, “Tek bir model yerine çoklu model stratejisini hayata geçireceğiz. Bu konuda Avrupa'dan bile ayrışacağız, Türkiye'ye özel modeller devreye girecek”dedi.
Honda'nın Türkiye'de ilk 6 ayda 8 bin 300'e yakın bir satış yapıp, yüzde 4'ü aşan bir pazar payına ulaştığını kaydeden Bülent Kılıçer, “Yılsonunda eğer pandemi sürecinde 2. dalga olmazsa 25 bin adetlik satış hedefimiz var. Yani geçen seneki 20 bin 354 adedin üzerinde. Pazar payı anlamında hedefimiz yüzde 5'i aşmak ve bunu korumak. Bayi ağımız için de gerekli bir olgu. Yüzde 5 pazar payı bizim olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Fabrika kapandıktan sonra da bunu korumak istiyoruz” diye konuştu.
Toplam satışların yüzde 82'si LPG'li
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, ekonomik dalgalanmayla birlikte 2018-2019 yıllarında Türkiye'de otomotiv pazarı yüzde 50'ye yakın daralırken, Honda olarak hem satışlarını hem de pazar paylarını artırdıklarını söyledi. Bunun sebebinin Türkiye'de üretilen Civic Sedan'ın fabrika çıkışlı LPG versiyonuna olan büyük talep olduğunu kaydeden Kılıçer, “2016-2017 yılında yüzde 2.5'larda olan pazar payımız LPG'li Civic ile birlikte 2018-2019'da yüzde 5.5'leri aştı. Toplam satışlarımızın yüzde 90'ına sahip olan Civic Sedan'ın yüzde 82'si LPG'li versiyondan oluştu. Bizi ayrıştıran en önemli etken bu oldu. Bunda da hem benzin ve dizel fiyatlarındaki ciddi artış hem de alım gücünün düşmesi etkili oldu” yorumunu yaptı. Kılıçer, LPG'li Civic Sedan'ın Türkiye'de üretim bittikten sonra bile Japonya'da üretilip, getirileceğini de kaydetti.
SÖZCÜ
LOJİPORT